Ms Hastalığı Kadınlarda Daha Sık Görülüyor

Multipl Skleroz (MS) hastalığının en sık 20-40 yaş arası genç erişkinlerde ortaya çıkabilen, ancak nadiren çocukları ve daha ileri yaştaki kişileri de etkileyebilen merkezi sinir sistemi hastalığı olduğu belirtildi. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Nöroloji Bölümü’nde görevli Uzman Dr. Nilgün Polat, bu rahatsızlığın kadınlarda erkeklere oranla daha fazla olduğunu söyledi.
MS’in genellikle değişik şikayetlerden oluşan ataklarla başladığını hatırlatan Dr. Polat, “Bu ataklar en az 24 saat, genel olarak birkaç hafta sürebilir ve sonra kendiliğinden ya da ilaç tedavisiyle büyük oranda veya tamamen düzelir” dedi.
MS hastalığının ölümcül bir hastalık olmadığını söyleyen Dr. Polat, şöyle konuştu: “Bu konuda yapılmış pek çok çalışma vardır. Bu çalışmalarda ortalama yaşam süresi açısından MS'lilerle sağlıklı bireyler arasında önemli bir fark olmadığı ortaya konmuştur. MS'de bulaşıcılık söz konusu değildir. MS'li kişilerin, bazen aldıkları ilaçların ve hastalığın etkisiyle enfeksiyon hastalıklarına karşı direnme güçleri azalır. Bu nedenle hastaların solunum yolları ya da idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıklara diğer insanlardan daha fazla yakalanma eğilimleri vardır. MS kalıtsal bir hastalık değildir.”
“İLK ANDA BELİRTİLER CİDDİYE ALINMALI”
Uyuşma ve karıncalanma, mesane ve barsak problemleri, yürüme bozukluğu, aşırı yorgunluk, cinsel problemler, baş dönmesi ve denge problemleri, düşünme güçlükleri, titreme, görme bozuklukları gibi belirtilerin MS hastalığı olabileceğini söyledi. Dr. Polat, MS hastalığının özellikle erken dönem belirtileri diğer pek çok sağlık sorunu veya gündelik hayatta sık karşılaşılan problemlerle benzeştiği için kişi ilk anda bu belirtileri ciddiye almayabilir. Ayrıca, MS’in en yaygın görülen türü iyileşen ve tekrarlayan MS belirtileri zaman zaman görülüp, herhangi bir tedavi olmaksızın kendiliğinden kaybolabilir.”
“TEŞHİSİ İÇİN TEK BİR YÖNTEM YA DA TEST KULLANILMAZ”
MS teşhisinin ancak testler ve alanında uzman bir doktor tarafından konulabileceğini hatırlatan Dr. Polat, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu hastalığın teşhisi için tek bir yöntem ya da test kullanılmaz. Doktor, önce sağlık geçmişinizi inceler ve beyin omurilik fonksiyonlarını ölçen test isteyebilir. Test sonuçlarının incelenmesi esnasında doktorun tecrübesi ön plana çıkmaktadır. Nörolojik testler dışında teşhise yardımcı olabilecek MR filmi, sinir yollarının tahrip olup olmadığını anlamaya yarayan elektrik testleri, beyin omurilik sıvısını ölçmeye yarayan test, kan ve laboratuvar testleri istenebilir.”

Haberleri