KAYSERİ (İHA) – Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kayseri Şubesi’nin 21. Olağan Genel Kurulu’na katılan Genel Başkan Nail Olpak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kayseri Şubesi’nin 21. Olağan Genel Kurulu’na katılan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Merkez Bankası’nın faiz oranları, Gezi olaylarından sonra Türkiye’nin ekonomik yapısındaki değişiklikler ve yerel seçimlerin ekonomik yapı üzerindeki etkileri konusunda açıklamalarda bulundu. 2014’ün ilk çeyreğine güzel bir büyümeyle başladıklarını belirten Olpak, “2014 ve 2015’e bakmanın doğru olacağını düşünüyorum. 2014 yılına 2013 yılının bazı gündemlerinin sarkmasıyla geldik. 2013 yılında Haziran ayında başlayan Gezi olaylarının ekonomiye yansımaları vardı. Ondan sonraki süreçte de Aralık ayında 17 Aralık sürecinin yansımalarıyla girdik. Tüm bunlara rağmen 2014’ün ilk çeyreğinde yüzde 4,8’lik çok güzel bir büyümeyle yıla başladık. Daha sonra ekonomi yönetimi özellikle cari açık noktasındaki bir miktar kontrol dışına gidecek havayı dizginleyebilmek adına iç piyasayı kontrol altına alabilmek için büyümeyi bir miktar daha temkinli bir noktaya çekti ve ilk 3 çeyrek itibariyle değerlendirdiğimizde yüzde 2,9’luk bir büyüme var. Bu bir açıdan bakıldığında hedeflerimizin gerisindedir. Ama bir başka açıdan bakmanın da doğru olduğunu düşünüyoruz. Aynı dönem içinde 2,9 büyüdüğümüz dönemde yıllardır kendimizi kıyasladığımız Avrupa Birliği’ndeki büyümenin binde bir olduğunu da dikkatlerden uzak tutmamak gerektiğini düşünüyorum. İkinci önemli konu cari açık. Biraz önce değinmiştim. 2013 yılında 65 milyar dolarlık bir cari açığımız vardı. 2014’in ilk 11 aylık verilerinde 20 milyar dolarlık bir gerileme var. Yılın toplamında da cari açığın 45 milyar dolarların bir miktar altında kapanacağını görüyoruz ve bunu son derece önemsiyoruz. 2014’ü ana hatlarıyla böyle değerlendirebiliriz” dedi.
Yaptıkları ankette 2015’in 2014’e göre daha iyi gördüklerini ifade eden Opak, “2015’e ilişkin üyelerimize anket yaptık. Hem 2014’ü nasıl geçirdiklerini hem de 2015 beklentilerini sorduk. Üyelerimizin yüzde 56’sı 2015’de yeni yatırım planladıklarını söylüyor. Yüzde 49’u yeni istihdam oluşturacaklarını, yüzde 55 de 2015’i 2014’ten daha iyi görüyorlar” şeklinde konuştu.
“BASİRETLİ TÜCCAR GİBİ DAVRANIN”
Dövizdeki artışın sanayiciyi olumsuz etkilememesi için çalıştıklarını belirten Nail Olpak, şunları kaydetti:
“Dövizdeki artışla ilgili de üyelerimize sorduk. Geçtiğimiz yıl dolar bazında bir değerlendirme yaparsak. TL’nin dolar karşısında yüzde 15’lik değer kaybı oldu. Ama bu bizim sadece TL bazında değildi. Gelişmekte olan bütün ülkelerin paralarının değer kaybına bakılırsa bizden çok daha fazla değer kaybı yaşayan ülkeleri görebiliriz. Hatta Avro’nun dolar karşısındaki değer kaybına bakarsanız son bir ay içindeki kayıp bile aynı seviyelere ulaşmıştır. Bu önemli bir gösterge. Bütün işadamlarımıza söylediğimiz bir tavsiyemiz vardı. ‘Basiretli tüccar gibi davranın’. ‘Hangi para biriminden gelir elde ediyorsanız o para biriminden borçlanın’ diyorduk. Bu noktada devam etmiş işadamları varsa döviz iniş çıkışlarından en az etkilenmişlerdir. Ama aynı zamanda pariteden, paradan para kazanmayı düşünen birileri varsa elbet bundan etkilenmesi söz konusudur. Fahri konsoloslukların iptal edilmesi Dışişleri Bakanlığı’nın bir değerlendirmesidir. Fahri konsolosluklar neticede her iki ülkenin cumhurbaşkanlıkları ve dışişleri tarafından yapılan değerlendirme sonucu verilen yetkilenmedir. Bu yetkilenmede uygun görmedikleri hususlar varsa elbette iptal etmekte kendi haklarıdır diye düşünüyorum.”
Bu yıl içindeki seçimin ekonomiye zarar verip verilmeyeceği sorusu üzerine Olpak, “2014 yılında biz iki büyük seçim yaşadık. Birisi mahalli seçimdi ama hiçte mahalli seçim atmosferinde geçmedi. Kıran kırana bir seçim yaşandı. Bunun etkilerine rağmen biz yüzde 4,8’lik büyüme yaşadık. 30 Mart’ta seçimlerin olduğu ilk 3 ayda. Demek ki bizim ekonomimiz seçime o kadar da endeksli olarak gitmiyor. Sonra Ağustos’ta bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. O da son derece yoğun tartışmaların yaşandığı bir ortamdı. Böyle bakıldığında bu yıl Haziran ayında yapılacak seçimlerin direkt olarak ekonomimizi etkileyeceği kanaatinde değilim. Ama yeri gelmişken bir hususu da iş alemi olarak söyleyeyim. Haziran seçimlerinden sonra 2019’da yerel seçim, genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi aynı yıl yapılacak. Biz deriz ki hep seçim gündemiyle uğraşmaktansa bir anayasa değişikliğiyle partilerimiz uzlaşı yoluna gidebilirse milletvekilliği seçimlerini de tekrar 5 yıla çıkartabilirlerse ondan sonra hep 5 yılda bir 3 seçimi birlikte yaparız. Aralarda da seçimle uğraşmayız diye düşüncemiz var” diye konuştu.
“İŞ ALEMİ YÜKSEK FAİZDEN HOŞLANMAZ”
İş aleminin yüksek faizden hoşlanmadığını ifade eden Olpak, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı çok çok konuşuluyor. Ama Merkez Bankası’nın netice itibariyle eleştirilebilmesi de demokratik ortamda son derece doğaldır diye düşünüyorum. Kurumlarda Merkez Bankası’nın yetkilileri de görüşlerini söyleyecektir. Bugüne kadar böyle geldi. Ama Merkez Bankası’na eleştiri yapılmasını eleştirmeyi de çok anlamak kolay değil. İş alemi yüksek faizden hoşlanmaz. Yüksek faiz yatırımın düşmanıdır. Merkez Bankası’nın kendi açısından bir takım gerekçeleri olabilir faize yönelik olarak. Hızlı düşürmemek için şu veya bu gerekçeye sahip olabilir. Ama özetle bakıldığında biz iş alemi olarak düşük faizden yana her zaman tavrımızı ortaya koyduk. Son indirimi 50 baz puanlık indirimi biz de yetersiz bulduk. Piyasanın, farklı ekonomistlerin değerlendirmelerine bakıldığında da bunun 1 baz puan civarında olmasını beklediğimizi söyleyelim. Enflasyonun özellikle aralık ayında başının aşağıya doğru eğilmesinden bakıldığında bundan sonraki süreçte petrol fiyatlarının bize olumlu etki yapacağını düşündüğümüz zaman herhalde bundan sonraki para politikası toplantıları dahil olmak üzere Merkez Bankası bu indirimlerini devam ettirecektir diye düşünüyorum. En azından biz böyle arzu ediyoruz. 2015 yılı büyümesini en azından yüzde 3’ün üzerinde bekliyoruz” dedi.