Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Sürgündeki Kürt Parlamentosu” davasında, yurt dışında bulunan ve aralarında Yüksekova Belediyesi eski başkanı Nejdet Buldan’ın da yer aldığı 21 kişi için verilen süre içinde Türkiye’ye gelmeleri halinde tutuklanmayacaklarına ilişkin verdiği kararın ardından Buldan Türkiye’ye geldi.
Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade veren Buldan serbest bırakılmasının ardından bugün öğlen saatlerinde memleketi olan Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde geldi. İlçe merkezine yaklaşık 7 kilometre mesafedeki Suüstü köyünde kendisini karşılamak için yüzlerce araçlık konvoy oluşturan vatandaşlarla tokalaşan Buldan kendisini karşılayanlara teşekkür etti. Yaklaşık 20 yıl aradan sonra memleketine dönmenin sevincini yaşayan Buldan, kendisini ziyaret edenlerle sohbet etti.
"20 YIL SONRA MEMLEKETİMDEYİM YOĞUN DUYGULAR YAŞIYORUM"
Buldan, 20 yıl aradan sonra memleketine döndüğü için yoğun duygular yaşadığını belirtti. Buldan, “Biz ülkemizin hasretiyle, insanlarımızın verdiği mücadele doğrultusunda bir gün döneceğimize inanıyorduk. Bugün de siyasi ortamda gelebileceğimiz anlaşıldı. Bugün memleketim Yüksekova’ya döndüm. Bunun yoğun duygusallığını yaşıyorum. Yıllar sonra kendi halkımla, ailemle buluşmam bende duygu yoğunluğu yaşattı” dedi.
Dönüş işlemleriyle ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadığını kaydeden Buldan, “Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi Avrupa’da yaşan 65 kişiye yönelik bir dava var. Bu dava ‘Sürgündeki Kürt Parlamentosunu’ kurma ya da buna üye olma ile ilgili bir dava. Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi bundan 8 ay kadar önce bir karar aldı. Türkiye’ye 3 ay içinde dönmeleri halinde hakkımızda tutuklanmayacakları yönünde bir karar verildi. Bizler de gerekli yasal prosedürü yerine getirdikten sonra bulunduğumuz ülkenin konsolosluğunda bir yol belgesi alarak 9 Eylül tarihinde Ankara’ya gelerek duruşmaya katıldık” diye konuştu.
“ŞUAN Kİ SÜREÇ ÖNEMLİ ADIMLARIN ATILACAĞINI GÖSTERİYOR”
Türkiye’de son 20 yıl içinde birçok şeyin değiştiğini ifade eden Buldan, çözüm sürecine de değinerek, “Kürt halkı açısından ele almak gerekirse çözüm süreci Kürt halkının ulusal gereksinimlerini ve sorunlarını karşılamaktan uzak. Ama aynı zamanda Türkiye’de çatışmasızlık ortamını yarattığı için ve Türkiye’de bir dönüşüm olanağı yarattığı için Türkiye’nin kendini yeniden gözden geçirme olanağı verdiği için oldukça olumlu. Hükümetin şuana kadar izlediği tavır ve siyaset devam ederse, bundan sonra da önemli adımların atılacağını gösteriyor. Şuan burada olmamız da bu sürecin bir sonucudur. Bu olumlu hava sadece bize ya da sürgünde olan birkaç Kürt insanına değil herkesin yararınadır” şeklinde konuştu.