Mersin Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) üyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Akkuyu Nükleer Santrali’nin ÇED raporunu onaylamasını protesto etti.
Öğle saatlerinde Mersin Balıkçı Barınağı karşısında bulunan Akkuyu NGS Toplum Bilgilendirme Merkezi önünde bir araya gelen üyelere, Mersin Baro Başkanı Av. Alpay Antmen de destek verdi. Grup adına basın açıklaması yapan Mersin NKP Dönem Sözcüsü Seyfettin Atar, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu savunarak, "ÇED raporuyla ilgili 10 Kasım 2014 tarihinde Mersin NKP bileşenleri olarak sunduğumuz binlerce dilekçeye ve ulusal ölçekte binlerce yurttaşın sivil toplum örgütlerinin bakanlığa sunduğu itiraz dilekçelerine rağmen ÇED raporu onaylanmıştır. ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesinin 1. bendine göre halkın görüş ve önerilerini almak üzere görüşe açıldığı iddia edilen bu süreç yetkililer tarafından işletilmemiştir. Demokrasi bir tanımlamaya göre hesap sorabilmek ve hesap verebilmektir" dedi.
Bakanlığa geçtiğimiz günlerde sundukları dilekçelerle bazı sorular sorduklarını belirten Atar, "ÇED raporundan atıkların nerede tutulacağı, nasıl taşınacağı ve devamında da bu sürecin güvenliğinin nasıl karşılanacağını sorduk. Atık depolama stratejisinin nasıl görüleceğine, nükleer atıkların depolanması, taşınması ve devreden çıkartılması süreçlerindeki çevresel riskleri ve bunlara karşı alınacak önlemleri sorduk. Dünyanın vazgeçtiği nükleer enerjinin alternatifsiz bir çözüm olarak dayatılmasına karşın, ülkemizde birçok yenilebilir enerji kaynağı mevcutken bu alternatiflerin neden tüm dünya ülkeleri gibi kullanılmadığı, olası bir kaza sonrası güvenlik standartlarının ne şekilde uygulanacağı, kaza sonrası olası riskler ve bu risklere karşı çözüm mekanizmaları bir sır gibi saklanarak nükleer santral projesi halkımıza dayatılmaktadır. Bizler bazı sorularımıza cevap beklerken, birilerinin demokrasiden kaçarak cevap vermekten kaçınmaları ile gerçek yüzleri açığa çıkarmaktadır" diye konuştu.
ÇED raporunun oldubittiye getirildiğini ileri süren Atar, "Hukuksuz ve haksız ÇED karar sürecine karşı her platformda mücadelemizi güçlendireceğiz. Bu rapora yaptığımız itirazları yargı sürecine taşıyarak bu projenin iptal edilmesi yönündeki haklı mücadelemizi açacağımız davalarla sürdüreceğiz. Bilimin ve aklın yolundan sapanlar zamanı geldiğinde vicdanlarına nasıl hesap vereceklerdir. Bizler biliyoruz ki ülkemizin nükleer santrale ihtiyacı yoktur. Canlı yaşamı için son derece kirli olan, güvenli olmayan, pahalı olan dışa bağımlı bu enerji yatırımından biran önce vazgeçilmelidir. Enerji politikamız, enerji kaynaklarımız yeniden sorgulanarak insan odaklı doğa odaklı projeler üretilmelidir. İnsanca yaşanılabilir bir dünya için bu projeden vazgeçilinceye kadar mücadelemize her alanda olduğu gibi hukuksal alanda da devam ederek sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından üyeler, olaysız bir şekilde dağıldı.