Van’ın Erciş Ticaret ve Sanayi Odası ile Erciş Terziler, Bakkallar ve Lokantacılar Odası başkanları ortak basın açıklaması yaparak yaşanan sıkıntıları dile getirdiler.
Erciş Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan basın açıklamasına Erciş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Yağar, Erciş Terziler, Bakkallar ve Lokantacılar Odası Başkanı Cabir Görmüş, Erciş Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Murat İzgi ile çok sayıda esnaf katıldı. Ortak basın açıklamasını okuyan Erciş Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Murat İzgi, Erciş’in yaşanan deprem sonrası ekonomik ve sosyal açıdan büyük sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını, ilçedeki ekonomik durgunluğun had safhaya ulaşmasından ötürü de esnafların siftah edemez hale geldiğini söyledi, İzgi, “Bununla birlikte yaşanan göçler, çarşı merkezinin henüz toparlanmaması, esnafımızı çok zor durumda bırakmıştır. Ekonomik durgunluğun had safhada olmasından dolayı esnaflarımız siftah edemez hale gelmiştir. Özellikle küçük çaplı çalışan, kıt kanaat geçinen esnaf ve sanatkarlarımız tükenme noktasına gelmiştir. Bakkal, market ve manavlarımız gibi küçük esnafımız ancak geçimlerini sağlarken, ulusal marketler zincirlerinin açılması ile birlikte neredeyse yok olma noktasına gelmiştir. Esnafımızın market zincirleriyle rekabet edecek gücünün olmaması nedeniyle ilçemizdeki ulusal marketler zincirlerinin açmış oldukları şube sayısına belli bir sınırlama getirilerek buradaki küçük esnafın rekabet etme kapasitesini güçlendirmek gerekir. Yerelde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlarımızı koruma konusunda halkımızın, belediyemizin, sivil toplum kuruluş ve örgütlerimizin hassasiyet göstermelerini rica ederiz” dedi.
Yerel marketler ve bakkallar esnafı adına açıklamalarda bulunan İzzet Albayrak ise, ulusal ve zincir mağazalarının yerel market ve bakkallar üzerindeki etkileri ve çözümleri konusunda konuştu. Albayrak, şehir merkezlerinde açılan hiper market, grosmarket ve zincir mağazaların başta bakkal esnafı ve yerel marketler olmak üzere hemen hemen her iş kolundaki esnaf ve sanatkarın işlerini büyük ölçüde aksattığını belirterek, “Biz esnafların büyük ölçekteki market zincirleriyle rekabet edebilirlik düzeyi azaltmakta, rekabet edebilmek için bu kesimin çalışma saatlerini uzatarak yıpranmalarına neden olmakta, hatta birçok esnaf ve sanatkarı bu marketlere karşı rekabet edemeyip iş yerlerini kapatmak zorunda bırakmaktadır. Bu nedenle, bu kesimin üretim ve hizmet sektöründe yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunun da büyük bir işsizlik ve sosyal patlamalara neden olacağı açıktır. Bu tür marketler aynı zamanda şehir trafiği, şehir planlaması, görüntü ve çevre kirliliği gibi sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu marketlerin Avrupa Birliği ülkelerinde ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi şehir merkezlerinde açılmasına ve çeşitli isimler altındaki şubelerinin yasal boşluklardan yararlanarak mahalle aralarına yayılmalarına müsaade edilmemelidir. Bu tür alışveriş merkezlerinin açılması için Avrupa Birliği ülkelerindeki örnekler de dikkate alınarak bir mevzuat hazırlanmalı ve bu mevzuat çerçevesinde oluşturulacak yerel komisyonlar aracılığıyla iş yeri açma izni verilmelidir. Bilindiği üzere Avrupa pazarının doyması ile birlikte ülkemize yönelen yabancı sermayeli marketlerin sayısı bütün şehirlerde artmakta ve holdinglerinde sektöre açılmasıyla birlikte marketçilikte büyük bir rekabet yaşanmaktadır. Ülke genelinde sayıları yüz binleri aşan, emek ve sermayesini birleştirerek çalışan bakkal, yerel market, esnaf sayıları giderek artan hiper, grosmarketler ve zincir mağazalar karşısında zor duruma düşmekte, kısıtlı finansal imkanlarıyla oluşturmaya çalıştıkları atılımları sonuçsuz kalmakta ve iş yerlerini kapatma noktasına gelmektedir. Bakkal ve yerel market esnafını son yıllarda en çok rahatsız eden ve satış olanaklarını sınırlayan unsurların başında hipermarket, grosmarketler ve zincir mağazaları özellikle büyük şehirlerin her tarafında ve giderek diğer şehirlerde de çığ gibi artması gelmektedir. Hiper, grosmarketlerin ve zincir mağazaların üretici firmaların miktar indirimli toptan satışları ile de desteklendiği gözlenmektedir. Ayrıca, üretici firmalar tarafından çeşitli promosyonlar sağlanarak ve raf kiraları ödenmek suretiyle bu alışveriş merkezleri daha da uygun koşullarla satış yapabilir olanağa eriştirilmekte ve böylelikle daha cazip satış olanağı sunan yerler olarak özendirici bir imaja sokulmaktadır. Üretici firmalar tarafından daha yüksek fiyatla ürünlerini alan bakkal ve yerel market esnafı ise ürününü satışa sunduğunda müşterisi önünde fiyat artışlarının sorumlusu olarak görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde küçük ve orta ölçekli işletmelerin korunduğu, desteklendiği ve gelişmesinin sağlandığı bilinen bir gerçektir. Hiper, grosmarketlerin ve zincir mağazaların bakkallara ve yerel marketlere karşı ezici rekabetlerini önlemek bakımından fevkalade önlemler alındığı da bilinmektedir. Deprem sonrası ilçe esnafı büyük bir yara almış olup ilerleyen yıllarda kalkınıp toparlanması gerekirken grosmarket ve market zincirlerinin ilçemize akın etmesi, bırakın kalkınmayı esnafımızı daha da dibe vurmuş, birçok esnaf iflasın eşiğine gelmiştir. Bu nedenle, bakkal ve yerel market esnafınınalışverişlerini büyük ölçüde etkileyen ve büyük şehirlerde açılan zincir mağazaların şehir merkezlerinde açılmasını engellemek için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir” şeklinde konuştu.