Odü’de Mantar Konferansı

Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Pekşen’in konuşmacı olarak katıldığı ‘Doğa Mantarları ve Zehirlenmeler’ adlı konferans düzenlendi.
Ziraat Fakültesi Çotanak Salonu’nda gerçekleşen konferansa ODÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Ordu İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Kıvanç Günay, şube müdürleri, il ve ilçe müdürlüklerinin ziraat mühendisleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Türkiye florasının doğal mantarlar bakımından çok zengin olduğunu ve birçok ülkeye önemli miktarlarda doğal mantar ihraç edildiğini belirten Prof. Dr. Pekşen, ihraç edilen başlıca doğa mantarlardan morchella, boletus, tricholoma, lactarius, rhizopogon, hydnum, cantharellus, craterellus, terfezia türleri ve amanita ceaserea türleri hakkında bilgi vererek bu mantarların taze-soğutulmuş, dondurulmuş, salamura ve kurutulmuş olarak ihracatının yapıldığını belirtti.
“MANTARI KURU HAVADA TOPLAYIN”
En uygun mantar toplama zamanının sabah çiğinin kaybolduğu ve havanın kuru olduğu zamanlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Pekşen, dikkat edilmesi gereken konularda şunları dile getirdi: "Mantarlar ıslak toplanıldığında daha çabuk bozulacaktır. Mantar toplarken hasır sepet kullanılması tercih edilmelidir. Mantar toplanılan yerin, motorlu taşıt trafiği olan yollardan en az 100 metre uzak olmasına özen gösterilmeli, mantar kökünden koparılmalı ve sonra topraklı kısmı kesilip atılmalıdır.”
Mantar zehirlenmeleri oranının iklim, yaşam şekli ve alışkanlıklara bağlı olarak değiştiğini belirten Prof. Dr. Pekşen, mantar zehirlenmelerinin nedenlerini "Yenilebilir ve zehirli türler arasındaki karışıklık, risklerden habersiz olma, çocuklar tarafından kaza ile tüketilme ve çok nadir de olsa intihar amacı ile kullanılması mantar zehirlenmelerinin başlıca nedenleridir" şeklinde açıkladı.
ZEHİRLİ MANTARLARDA YANLIŞ İNANIŞLAR
Halk arasında dolaşan bazı yanlış inanışların hakim olduğuna değinen Prof. Dr. Pekşen, yanlış inanışlardan bazılarını şu şekilde sıraladı: "Mantar koparılınca zehirli ise iç kısmının rengi hemen mavileşir, zehirli mantarlar salyangozlar tarafından yenilmez, çayırlarda ve ağaçlar üzerinde yetişen mantar türleri zehirsizdir, tuzlu ve sirkeli suda kaynatmak mantarın zehirliliğini ortadan kaldırır, mantarın yakınlarında demir varsa o mantar zehirlidir, mantara zehiri yılanlar verir, kurutulmuş mantar zehirli değildir, mantarı yoğurt ile yemek zehirlenmeyi önler, pişirmek mantarın zehirliliğini ortadan kaldırır şeklinde hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan inanışlara güvenerek mantar toplamak ve tüketmek sakıncalı ve tehlikelidir."
Zehirli mantarlar yendikten sonra 2 saate kadar sersemlik, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ağızda metal tadı, bulantı, kusma ve terleme ile ortaya çıktığını belirten Pekşen, “Yendikten 6 saat sonra gelişen belirtileri ise bulantı, kusma, ishal, ateş, nabız artışı, karın ağrısı, karaciğer ve böbrek bozuklukları ile bu organlara bağlı belirtilerdir. Bu belirtilerin görülmesi halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" şeklinde konuştu.
“YOL KENARLARINDAKİ MANTARLARI YEMEYİN”
Çürüyen ye da patojen bakteri, ağır metaller veya toksik kimyasallarla kirlenmiş olan yenilebilir mantarların, özellikle de karayolları boyunca yetişen yenilebilir mantarların yenmesinin uygun olmadığını ifade eden Prof. Dr. Pekşen, bulantı, kusma, panik reaksiyonu, titreme, sıcak basması, ellerde avuç içinde terleme ve gibi belirtilerin görülebileceğini anlatarak tedavi olunması gerekliliğini vurguladı. Ayrıca mantarların aşırı yenmesinin de müshil etkisine yol açabileceğine değinen Pekşen, alkolle tüketilmemesi gerektiğini ve alerjik olabileceğine de dikkat çekti.

Haberleri