Almanya’da yaşayan Elmas Ak, Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Fakültesi’nin Avrupa’da da hizmet vermesi sayesinde okuma hayalini gerçekleştirdi.
Antakya’da doğan ve öğretmen bir baba ile ev hanımı annenin tek kızı olan 1 çocuk annesi Elmas Ak, çocukluk ve gençlik yıllarının Antakya’da geçtiğini, 1970’li yıllarda Almanya’ya giden babasının daha sonra ailesini de yanına aldığını söyledi.
Babasının Almanya’ya gidişinin ardından başlayan ve hayatında derin izler bırakan Almanya yolculuğunu anlatan Ak, “Babam Almanya’ya gitti ve yaklaşık bir sene sonra da biz onun yanına, Hamburg’a gittik. Türkiye’de yarım kalan eğitimime Hamburg’da devam etmek istedim ama o günlerde akademik eğitim alma olanağı bulamadım. Türkiye’ye döndüğümde yararı olur düşüncesi ile mesleki eğitime diş teknisyenliği bölümünde başladım. Çalışkan bir öğrenciydim. Eğitimi ve stajları tamamladıktan sonra mesleğe başladım. Bir süre sonra da ustalık derecesine kadar yükseldim” diye konuştu.
HAMBURG’DA İLKLERE İMZA ATAN TÜRK KIZI
Elmas Ak, o yıllarda her şeyin çok güzel ilerlediğini söyleyerek, "Bugünün gençleri gibi ifade edersem, hayat bana güzeldi. Enerji dolu bir gençtim. Hamburg’da ehliyet alan ilk Türk kızı benim. Yine Hamburg’da karate kursuna yazılan ve siyah kuşak derecesi alan ilk Türk kızı da ben oldum. Spor ve sosyal hayattaki çabalarımın karşılığını alıyor ve arkadaş çevremi sürekli genişletiyordum. Hem Türklerden hem de Almanlardan oluşan tanıdıklarımızın sayısı sürekli artıyordu" dedi.
OKUMA AŞKI AÇIKÖĞRETİMİN KAPILARINI AÇTI
Okumaya ve öğrenmeye meraklı biri olduğunu belirten Ak, gözlerindeki rahatsızlık sebebiyle okuma alışkanlığından bir süre uzak kaldığını vurguladı. Bütün zorluklara rağmen gayret ettiğini dile getiren Elmas Ak, “Gözlerimin ışığı söndüğünde bir süre okuyamadım. Sonra üzerine gitmek istedim. Kendi kendime okuyabilmek için gayret ettim. Bu arada yıllar geçiyor ve yaş alıyorum. Bir an önce üniversite tahsilini tamamlamak istedim. Bunun için önce Açıköğretim Lisesi’ne gitmem gerektiğini söylediler. Nasıl olacak dedim. Köln’de büro var, oraya kayıt olacaksın, sonra sınavlar için ya Köln’e ya da Berlin’e gideceksin dediler. Hamburg’dan Berlin’e gitmek, iki-üç gün kalmak ve sınava girmek kolay değildi. Şimdi Hamburg’da da sınav yapılıyormuş, o zaman bu imkan yoktu. 4 yıl boyunca Berlin’e gittim, geldim ve en nihayetinde lise diplomamı aldım. Hemen Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Batı Avrupa Seçme Sınavı’na girdim. Onu da başardım ve sosyoloji bölümüne kayıt oldum. Anadolu Üniversitesi’ne kayıt olduğum yıl, dönemlik kredi sistemine geçişin ilk yılı olduğu için bir yıl boyunca sınavlara Köln’de girmek durumunda kaldım. Otellerde kaldım ve sınavlarımı kaçırmadan hepsine girdim. Allah’a şükür şimdi Hamburg’da sınavlara girebiliyorum” ifadelerini kullandı.
“AÇIKÖĞRETİMDEKİ EĞİTİMİN BANA ÇOK KATKISI OLDU”
Anadolu Üniversitesi’nin öğretim içeriği ve sosyoloji bölümündeki eğitimin kendisine olan katkısına da değinen Elmas Ak, henüz öğretiminin başında olduğunu bildirdi. Elmas Ak, “Çevremdeki ve dünyadaki olayları takip ederken farklı değerlendirmeler yapabildiğimi hissediyorum. Gelecekte toplumun tutum ve davranışlarının nedenleri üzerine benim de söyleyecek sözüm olacağını bilmek beni heyecanlandırıyor. Üniversitemizin öğretim materyallerinin içeriğini bu anlamda başarılı buluyorum. Derslerin kitaplarından oluşan akademik bir kitaplığım oldu. Kitaplarım benim için çok önemli. Onları okumak inşallah torunlarıma da kısmet olacak” diye konuştu.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAYALLERİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜ
Hamburg’da ya da diğer eyaletlerde bulunan bir Alman üniversitesine yabancı öğrenci statüsünde başvuru yapabilme olanağı olmasına rağmen, öncelikle bir Türk üniversitesinde öğrenci olmak istediğini ifade eden Elmas Ak, AÜ Açıköğretim Sistemi’ne ilişkin görüşlerini aktardı. Açıköğretim Sistemi’nin sunduğu hizmetler olmasa, öğrenim görebilmesinin neredeyse imkansız olduğunu söyleyen Ak, “Sınavlara gelip giderken görüştüğüm öğrencilerin en az yarısı eğer Anadolu Üniversitesi’nin açıköğretim hizmeti olmasa, yüksek öğretim diploması almalarının hayal olduğunu söylemekteler. Ben de onlardan biriyim. Yıllar sonra bana okuma fırsatı ve heyecanı sunan Anadolu Üniversitesi ve Açıköğretim Sistemi’ne hayallerimi gerçekleştirme fırsatı tanıdığı için minnettarım” diye konuştu.
“AVRUPA’DA YAŞAYAN VATANDAŞLARA DA HİZMET VERİYOR”
Elmas Ak, “Başında ifade ettiğim gibi, ben Türkiye’de yarıda bıraktığım orta öğrenimimi de AÜ’nün organizasyonu ile tamamladım. Daha sonra bu üniversitenin bir fakültesinde öğrenci olma şansı elde ettim. Kendi adıma ifade etmek isterim ki bir Türk üniversitesinin Avrupa’da yaşayan vatandaşlarına köy, kent demeden öğretim fırsatı sunması, gurur verici bir olay. Üniversitenin yurt dışında güçlü bir organizasyon alt yapısı bulunuyor. Bu ancak gelişmiş ülkeler tarafından başarılabilecek bir uygulama. Anadolu Üniversitesi’nin bu alt yapısı ve sunduğu hizmetler, buralarda yerleşik herkes için umut ve güven veren bir özellik taşıyor. Umarım, uzun yıllar aynı istikrar ile devam ederek, gelecek nesillerin Türkçe, Türk eğitim sistemi ve Türk üniversiteleri ile tanışmasına vesile olur” dedi.
“ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ADI GİBİ ÇOK CANA YAKIN BİR KURUM”
AÜ’de açıköğretimi bitiren Elmas Ak, açıköğretim okuyan biri olarak hem hiç görmediği Eskişehir’i görmek, hem de Eskişehir’de düzenlenecek olan mezuniyet törenine katılmayı çok istediğini belirtti. Katılanlardan dinlediği kadarıyla Anadolu Üniversitesi tarafından rüya gibi bir mezuniyet töreni yapıldığını dile getiren Ak, böyle bir şeyi anlatırken bile çok heyecanlandığını ifade ederek, “Anadolu Üniversitesi, adı gibi çok cana yakın bir kurum. Sordukları zaman ’Anadolu Üniversitesi öğrencisiyim’ demek çok ayrı bir duygu, mezun olsam bile başka programlara kayıt yaptırıp o öğrencilik duygusunu hep yaşamak isterim. Bu arada çok değerli hocalarla tanıştığımı belirtmek isterim. Berlin’de, Köln’de, Hamburg’da sınav yerlerinde bana dostluk, arkadaşlık gösteren birçok kişiyle tanıştım. Köln’deki Batı Avrupa Bürosu’nda çalışan herkes bana ilgi gösterdi. Kendimi onlar sayesinde hiç yalnız hissetmedim. En değerli birikimin insan sevgisi ve ilgisi olduğunu düşünüyorum. Anadolu Üniversitesi’nde devam eden öğretim süreci bu birikimi destekliyor. Bu benim için çok önemli. Bu vesile ile Anadolu Üniversitesinde rektöründen, kitap taşıyan elemanına kadar, bizlere hizmet sunmak için gayret gösteren herkese çok ama çok teşekkür ederim. Sizler açıköğretim ile sadece öğretim yapmıyorsunuz, Avrupa’daki Türklerin gönüllerini kazanıp, adeta yaşama umudu sunuyorsunuz. Avrupa’dan aldığınız hayır duaları bile işinizin, gücünüzün yolunda gitmesine yeter. Sosyoloji benim için çok önemli. Okudukça okumak istiyorum. Sosyoloji derin bir alan. Mezuniyetten sonra inşallah, felsefe bölümü de Avrupa programlarında açılırsa kayıt olmak istiyorum” cümlelerini kullandı.