AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, genç nüfusun barış sürecine zarar verecek olaylara yönlendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Bizim gençlerimiz tarihini, kültürünü, geleneğini çok iyi tanımayan bir nüfus. Ne yazık ki sistemin bize bıraktığı acılarla dolu bir genç nüfusumuz var” dedi.
Seçim çalışmaları çerçevesinde İhlas Haber Ajansı (İHA) Van Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret eden AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, Türkiye’de ilk defa hükümetleri döneminde bir barış süreci başlatıldığını ve ülkenin bu sorunu çözmeye uğraştığını söyledi. Bu konuda herkesin hassas olması gerektiğini vurgulayan Orhan, Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu ve dolayısıyla bu genç nüfusun barış sürecine zarar verecek olaylara yönlendirilmemesi gerektiğini ifade etti. Orhan, bu konuda hassas olmak gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Çünkü bizim gençlerimiz, tarihini, kültürünü, geleneğini çok iyi tanımayan bir nüfus. Bu onların kabahati değil. Ne yazık ki sistemin bize bıraktığı bir miras. Acılarla dolu bir genç nüfusumuz var. Ondan önceki jenerasyonda aynı şekilde acılarla bu şekilde büyüdü. 20 yaş altındaki gençlerimiz geçmişi, o acıları kulaktan kulağa duyarak öğrendi. Geçmişte neler yaşandığını çok iyi bilmiyorlar. Bu nedenle eski Türkiye ile yeni Türkiye’yi kıyaslamak ve bu dönemin ne kadar değerli olduğuna kanaat getiremezler. Neyin neye mal olduğunu hesaplayamadan kitlesel olaylara dahil olabiliyorlar. Bu konuda hassas olmak lazım.”
“ARTIK NE TÜRKLERİN NE DE KÜRTLERİN EVLATLARINI KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOK”
Çözüm süreci ile ilgili olumlu adımlar atılsa, bir yerde bir şeylerin patlak verdiğine dikkat çeken Orhan, şunları söyledi: “Çok enteresandır, süreçler Türkiye’de durulduğunda, çözüm süreci ivme kazandığında, müzakereler, konuşmalar, adaya gidiş gelişler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti ile hükümet arasındaki paylaşımlar hız kazandığında bir yerde bir şeyler oluyor. Cizre’den önce Diyarbakır’da askerlerin ve polislerin hedef alındığı olaylar oldu. Cizre olayı da aynı şekilde bir provokasyon olayıdır. Fakat o an gençlerin onu idrak edebilme şansı yok. Bir tweet attığınızda, bir paylaşım yaptığınızda, ‘buraya gelin, şurada bir olay var’ dediğinizde bu insanların hepsi aynı anda orada toplanabiliyor ve kime ne yaptığını bilmeden hareket edebiliyor. Bu toplum hakikaten çok zaman kaybediyor, çok insan kaybetti. Bu saatten sonra ne Türklerin ne Kürtlerin evlatlarını kaybetmeye tahammülü yok. O yüzden mümkün olduğunca çözüm sürecini korumak ve insanları salahiyetine, barışa ve beraber yaşayabilme düşüncesine odaklandırmak lazım.”
“IRKÇI BİR KÜRT NESİL YETİŞTİRMENİN EN BÜYÜK ZARARINI KÜRTLER GÖRECEK”
Irkçı bir Kürt nesil yetiştirmenin en büyük zararını yine Kürtlerin göreceğini belirten Orhan, “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde Kürtler ve Türkler beraber bir gelecek tasarlamazlarsa eğer, tarih içerisinde yaşadığımız kayıp yüzyıllar aynı şekilde tekerrür edecektir” şeklinde konuştu.