Eskişehir’de, Otistik Çocuklar Farkındalık Derneği (OFDER) ve uzman bir müzik psikolog tarafından otistik çocuklara müzik eğitimi verilmeye başlandı.
İlk kez Bolu’da uygulanan, bu hafta itibariyle de Eskişehir’de başlayan müzik eğitimi veliler tarafından oldukça yoğun ilgi gördü. OFDER ve müzik psikolojisi uzmanı psikolog Mert Öğüt’ün bir araya gelmesiyle başlayan ve ilk dersin dernek binasında yapıldığı eğitim, ailelerinin ve çocukların katılımlarıyla gerçekleşti. Uzman Psikolog, velileri eğitim hakkında bilgilendirdikten sonra derse gelen çocuklarla müzik eşliğinde uygulamalar yaptı. Zil ve düdük seslerinin kullanılarak çocukların ritim duygularını geliştirmek için yapılan egzersiz eğitiminden, aileler ve çocuklar oldukça memnun kaldıklarını belirttiler.
Müziği hem araç hem amaç olarak kullandıklarını belirten müzik psikolojisi uzmanı Mert Öğüt, şimdiye kadar otistik çocuklarla yaptıkları bu çalışmalardan büyük yararlar elde ettiklerini söyledi. Uzman psikolog, yapılan bu yöntemlerle çocukların hem sesi işittiklerini hem de seslerin üreticisi olmayı başardıklarını dile getirdi. Otistik çocukların konuşmadan iletişim kurma becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını anlatan Öğüt, müzik algısının belli bir zamandan sonra arttığını ifade etti. Psikolog, yapılan seanslardan sonra çocukların yönelimine göre yetenekleri doğrultusunda müziğin araç olmaktan çıkıp amaç olmaya başladığını vurguladı.
"BİZ DEZAVANTAJLARI AVANTAJA ÇEVİRİYORUZ"
Müzik psikolojisi uzmanı Mert Öğüt, yapılan tüm psikolojik testlerle çocukların genel bir haritasını çıkarttıklarını söyleyerek, bireyin öğrenme stillerini, kişiliğini ve becerilerini takip ettiklerini belirtti. Öğüt, "Bunları değerlendirdikten sonra kişinin müzik eğitimini nasıl alması gerektiğinde karar veriyoruz. Bireysel farklılıklar ve dezavantajlar önemli değil. Biz dezavantajları avantaja çeviriyoruz. Bir bireyin eksikliklerine değil yeteneklerine odaklanıyoruz" dedi.
Uzman psikolog, daha önce müzik eğitimi verdiği otistik bir öğrencisinden de bahseden psikolog, ilk tanıştıklarında çocuğun oldukça problemli davranışları ve uyum sorunları olduğunu anlatarak şöyle devam etti.
“Böyle bir durumdayken biz müzik terapisi seanslarına başladık. İlk önce grup içinde çalıştık daha sonra müzik algısını artırmaya yönelik bireysel çalışmalara yoğunlaştık. Bahsettiğim kişi, seslere karşı aşırı duyarlı bir çocuktu. Bizim normalde rahatsız olmayacağımız seslerden rahatsız oluyordu. Ve bunun için bugüne kadar hiç müzik derslerine girememişti. Biz onun bu aşırı duyarlılığını, dezavantajdan avantaja çevirdik ve bir şey fark etik. Gerçekten de işitsel hafızası çok kuvvetliydi. İşitme duyusu çok hassas olduğu için uzun sesleri unutmuyordu. Önceden dezavantaj olarak kabul edilen bu noktalara biz avantaj dedik buna yoğunlaştık. Şimdi profesyonel müzik eğitimcisiyle beraber branş eğitimine devam ediyor ve eserler çalmaya başladı. Gayet güzel nota okuyor. Hatta bazen kıskanıyorum benden daha iyi piyano çalıyor diye. Şunu unutmamak gerek, müzik herkesin hakkıdır ve herkese yetecek kadar müzik vardır."
Otizmli bir çocuk annesi olan Şengül Dilek, müziğin çocuklara iyi geleceğini kendi oğlunun da bundan faydalanmasını istediğini söyledi. Dilek, oğlunun evde kendi kendine ritim tuttuğunu ve şarkılar söylediğini anlatarak, bu eğitimin verilmesinden mutluluk duyduğunu belirtti.
OFDER başkanı Telat Türeli de müziğin kullanımının otizmli çocukları motive etmek ve sosyal zamanlarındaki temel boşluğu doldurmak açısından uygun olduğunu dile getirdi. İşitsel bir uyaran olarak müziğin otizmli çocuklarla iletişim kurmak için iyi bir yol olduğunu belirten Türeli, çocukların müziksel seslere karşı aşırı duyarlılık gösterebileceğini söyledi. Başkan Türeli, tam olarak konuşamayan otizmli bir bireyin, yabancı bir şarkıyı ezberleyip söylediğini veya duyduğu şarkıların nakarat bölümlerini söylediğini anlattı. Müziğin bir eğitim aracı olabileceğini vurgulayan Türeli, " Konuşmayan otizmli bireye müzik aracılığı ile ulaşabiliriz ve duyular arası bir bütünlük kurmak için müzik kullanılabilir. Müzikal etkileşim terapisinin amacı ise, davranışları ve çocukların algısını geliştirmek, müzikal diyaloglar yaratarak çocuğun aile ve çevre ile olan etkileşimini artırmaktır. Umarım sonuçları hepimizi mutlu eder" şeklinde konuştu.