Türkiye’de 13 üniversitenin eğitim fakültelerinde yer alan Özel Eğitim bölümleri başkanları, yaptıkları ortak açıklama ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınıf öğretmenlerini ve branş öğretmenlerini alan değişikliği yoluyla özel eğitim öğretmeni olarak atamasının doğru olmadığını belirterek, bu uygulamanın durdurulup yapılan atamaların iptalini talep etiklerini açıkladılar.
Yapılan ortak açıklamada, engelli (özel gereksinimli) çocukların eğitimi olarak ifade edilebilecek özel eğitimin, bu alanda özel olarak yetiştirilmiş özel eğitim öğretmenleri tarafından sağlanması gerektiği belirtildi. Özel eğitim gereksinimi olan çocukların öğretmenlerinin en az dört yıllık özel eğitim lisans programlarından başarılı bir şekilde mezun olmaları gerektiği ifade edilen açıklamada, “Dört yıllık özel eğitim lisans programlarında özel gereksinimli çocuklara yönelik tutum ve davranış değişikliği, öğretim yöntem ve stratejileri ve öğretmenlik uygulaması deneyimleri kazanılmaktadır. Özel eğitim öğretmen yeterliliklerinin birkaç ayda 540 saatte verilen eğitimlerle sağlanması mümkün değildir. Ayrıca, verilen eğitimin 220 saatlik kısmının uygulamalı olduğu görülmektedir. Eğitimlerin uygulamalı görünen kısmının nasıl gerçekleştirildiği, nasıl değerlendirildiği ve niteliğine ilişkin ise çok ciddi kaygılar bulunmaktadır. Verilmiş olan eğitimlerde görev alan personel ve personelin uzmanlığı konusunda çok ciddi sıkıntılar olduğu görülmektedir. Eğitimleri tamamlamak için ilgili derslerden sadece 45 puan almanın yeterli olması ve her nasılsa eğitimi alan 6 bine yakın adayın tamamının başarılı olması da oldukça düşündürücüdür. Bunun yanı sıra, dört yıllık bir lisans eğitiminde, bir özel eğitim öğretmeninin 2 bin saat ders aldığı düşünüldüğünde, hem nitelik açısından çok zayıf hem de daha kısa sürede verilen bir eğitimin ne kadar amacına hizmet edeceği önemli bir tartışma konusudur. Üstelik sertifika programlarının konunun uzmanı kişi ve kurumlar tarafından verilmesi gerektiği de göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla, üniversitelerden herhangi bir öğretmenlik alanından mezun olan kişilere, üniversitelerde eğitim verilmeden sertifika verilmesi ve unvan verilmesinin hiçbir gerekçesi ve dayanağı bulunmamaktadır” denildi.
Açıklamada ayrıca, sınıf ve branş öğretmenlerini alan değişikliği ile özel eğitim öğretmeni yapma uygulamasının, özel gereksinimli çocukların eğitsel ve sosyal ihtiyaçlarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından göz ardı edildiğini ortaya koyduğu iddia edildi. Nicelik olarak özel gereksinimli çocuklara öğretmen sağlanmış olunacağı, fakat niteliğin hiçbir öneminin olmayacağı belirtilen ortak açıklamada, şöyle denildi;
BU DEĞİŞİKLİK BİLİMSELLİKTEN UZAKTIR. “
“Dolayısıyla özel gereksinimli çocuklara etkili ve nitelikli eğitim sağlanmayarak bu çocuklarımızın hayatlarından yılları çalınmış olacaktır. Bunun yanı sıra, özel eğitim öğretmenlerinin “özel” olarak yetiştirilmesi gerekliliği yasa ve yönetmeliklerde de yer almaktadır. Özel gereksinimli çocukların eğitilmesi için özel olarak yetiştirilmiş öğretmenlerin istihdam edilmesi gerekmektedir. Bu durum 6 Haziran 1997 tarih ve 23011 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de özel eğitimin tanımında “Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile onların engel ve özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitim” şeklinde yer almaktadır. Ayrıca özel eğitimi sağlayacak personelin “özel” olarak yetiştirilmesine dair bilgi 31 Mayıs 2006 tarih ve 26184 nolu Resmi Gazete’de yayınlanan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde de özel eğitimin tanımında yer almaktadır: “Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri, bu bireylerin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ile akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerine dayalı olarak uygun ortamlarda sürdürülen eğitim” Talim Terbiye Kurulu’nun bütün kararlarında özel eğitim okullarında görev alacak öğretmenlerin mezun olması gereken yükseköğretim programları ve alanlarının açıkça belirtilmiş olduğu da görülmektedir. Özür grubu atamalarına özgü hazırlanan Talim Terbiye Kurulunun 12 Eylül 2012 tarih ve 5510 sayılı mütalaasının bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Sınıf ve branş öğretmenlerinin norm kadro nedeniyle atanamadıkları yere atanması amacıyla yapılan bu değişiklik bilimsellikten uzaktır. “
YAPILAN İŞLEM VE ATAMALAR DERHAL İPTAL EDİLMELİ
Düzenlemenin, öğretmenin ve eğitim alan bireyin olumsuz etkilenmesine yol açacağı, ülkenin taraf olduğu Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin eğitimi düzenleyen 24. maddesine, Anayasa ve ulusal hukuka uygun düşmediği belirtilen açıklamada, “Sonuç olarak herkesin kendi yetiştirildiği mesleği yapması gerektiğini ve birkaç ayda ve 540 saatlik bir eğitimle hiç kimsenin özel eğitim öğretmeni unvanı alamayacağını ve özel eğitim öğretmeni olamayacağını ifade etmek istemekteyiz. Bu uygulamanın devam etmesi durumunda ileride özel eğitim öğretmenliği mesleğiyle ilgili çok önemli hukuki sorunların ortaya çıkabileceği konusunda da uyarıda bulunmak isteriz. Üniversitelerin Özel Eğitim Bölümlerinin Bölüm Başkanları olarak özel gereksinimli çocuklarımızın eğitimleri için sadece özel olarak yetiştirilmiş özel eğitim öğretmenlerinin istihdam edilmesi gerektiğini vurguluyor ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınıf öğretmenlerine ve branş öğretmenlerine alan değişikliği yoluyla özel eğitim öğretmeni unvanı verme, bu yolla norm kadroları işgal etme uygulamasını derhal durdurmasını, yapılan işlem ve atamaların derhal iptal etmesini talep ediyoruz” diye belirtildi.