Kastamonu’da iki oğlunu traktör kazasında kaybeden yaşlı baba, teknolojiyi reddederek tüm işlerini kağnıyla görüyor.
Kastamonu’nun Hanönü ilçesinde Bağdere köyünde ikamet eden Ahmet Özkal (80), oğlu Hüseyin Özkal’ı 20 yıl önce diğer oğlu Necati Özkal’ı da 16 yıl önce traktör kazalarında kaybettiğini belirterek, “İkisi de trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Oğlum Hüseyin, kum çekerken traktörün altında kalınca öldü. Diğer oğlum Necati ise, tarlada çift sürerken öldü. Kayınpederim tarlada iken, ‘oğlum, Necati direksiyonu bırak artık’ demesine rağmen direksiyonu bırakmadı. Direksiyonu elleye elleye sınır yükselince traktör devrilmiş. Altında kalıp ölmüş” dedi.
1 kızı ve 5 oğlunun olduğunu, bunlardan ikisinin hayatını kaybettiğini belirten Ahmet Özkal, “2 tanesi traktör kazası sonrası hayatını kaybetti. Hayatta 4 evladım var. Kazalardan sonra traktörüm vardı, bu yüzden traktörü sattık. Davarlarım da vardı, onları da sattık. Öküzlerle idare etmeye çalışıyorum. Traktörüm şu anda yok. Evvelden durumum iyiydi, fakat traktörü falan satınca ve çocuklarda dağılınca perişan hale geldik” diye konuştu.
Oğlunun İstanbul’dan kendisini ziyaret geldiğini anlatan Ahmet Özkal, kum ocağından taşıdıkları kumlarla evin yanında bulunan alana ufak bir oda yapmayı planladıklarını ifade ederek, “Evin yanında arada bir yer var. Oğlum burasını örüverecek. Buraya ufak bir oda yapmayı planlıyoruz. Tuvaleti falan buraya almak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Her türlü işini kağnıyla görmeye çalıştığını aktaran Ahmet Özkal, şöyle konuştu: “Her işimi kağnı arabasıyla görüyorum, başka göremiyorum. Eskisi gibi değil artık, traktörle sürüyorlar. Ben de çocukları kaybedince traktör almıyorum. Çocuklarım vefat edince nefret geldi bana, bu yüzden traktör almıyorum.”
İki oğlunun da askerliklerini yapınca köye geldiğini ifade eden Ahmet Özkal, şunları kaydetti: “Necati oğlum için dünürlüğe gittim, sözünü aldım, nişan takacaktım, çocuk tarlada traktörün altında kalarak vefat etti. Hüseyin oğlumun da düğününe kuruldum, çeyizini kestim, düğününe başlayacağımız zaman kayalıkların arkasında trafik kazasında öldü. İki çocuğum da mürüvvetini görmeden hayatlarını kaybettiler.”