İnönü Belediyesi Teknik Danışmanı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Dr. Tacettin Sarıoğlu, Selçuklu döneminden kalma ve yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan Eskişehir’in İnönü ilçesinde bulunan “Sultan Alaaddin Camii”nin minaresini ayakta tutabilmenin püf noktalarını anlattı.
İlçe halkı, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan yaklaşık bin 200 yıllık caminin minaresini ince bir telle elektrik direğine bağlamıştı. Bir diğer alınan tedbir ise caminin yanındaki yolun trafiğe kapatılması olmuş ve yolun ortasına, “Cami minaresinin yıkılma tehlikesinden dolayı yol araç trafiğine kapatılmıştır” yazılı bir tabela konulmuştu.
İHA’ya açıklamalarda bulunan İnşaat Yüksek Mühendisi Dr. Sarıoğlu, Sultan Alaaddin Camii’nin 1300’lü yıllarda yapılmış bir cami olduğuna dikkat çekti. İçerisinde büyük çapta çatlaklıklar bulunan caminin ve yıkılma tehlikesi altında bulunan minareyle ilgili gerek İlçe Müftülüğü’nün ve gerekse İnönü Belediyesi’nin yapmış olduğu girişimler sonucunda değişik ekiplerin gelerek burada ölçümler yaptığına dikkat çeken Sarıoğlu, “Bu camii ve minare, ürküten ve korkutan halinden nasıl geri döndürülebilir, nasıl onarılabilir” diye epey bir kafa yorulduğunu kaydetti.
“Bir inşaat mühendisi öğretim üyesi olarak, konuyla ilgili teknik olarak şunları söyleyebilirim” diyen Dr. Sarıoğlu, “Caminin minare yüksekliği yaklaşık 10-12 metre civarında. Üst tepe noktasında 65 santimetrelik bir sapma ölçülmüş durumda. Bu durumda minarede gözle görülebilir bir eğim var. Bu etrafı ürküttüğü gibi camiinin minare tarafına da zarar vermeye başladı. Burada problem şuradan kaynaklanıyor. Cami yapılırken minare cami ile birlikte yapılmış. Minare ile camii bir bütün olarak hareket ediyor. Tabi deprem sırasında minarenin davranışı ile camiinin davranışı farklı olduğundan, bir ayrışma ve çatlama söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.
NE GİBİ TEDBİRLER ALINABİLİR?
Sarıoğlu, burada ne yapılabiliri düşünmek gerektiğini aktararak, “Tabi tarihi bir eser olduğu için “Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu”ndan da görüş alınması gerekiyor. Gelen arkadaşlarla da yaptığımız görüşmelerde, bir zemin iyileştirilmesine ihtiyaç var orada. Zemin etüdü yapılıp, bu zeminde çökmenin, oturmanın sebebi araştırılabilir ve bu ortadan kaldırılabilir. Enjeksiyonla veya jetkavt işlemiyle ya da başka türlü zemin geliştirmesiyle iyileştirilerek, minarenin tekrar üst kısmı alınıp, yeniden inşa edilebilir ve böylece camiye verdiği zarar ortadan kaldırılabilir diye düşünüyoruz. Bu doğrultuda gerekli girişimlerimiz yapıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu bu konuda çalışmalarına devam ediyor. Ama bunların bir an önce yapılmasını diliyoruz. Gerekli kurum ve kuruluşların daha fazla beklemeden zira İnönü fay hattının başında olan bir yer. Tektonik bir arazi üzerinde kurulmuş bir ilçe. Etrafa zarar vermeden, böyle tarihi bir eserin başına daha kötü şeyler gelmeden, bir an önce tedbir alınmasını diliyoruz” diye konuştu.
“TEL İLE YAPILAN BAĞLANTI MİNARENİN YIKILMASINA SEBEP OLUR”
Minarenin tel ile elektrik direğine bağlanmasının yarardan çok zarar sağlayacağını anlatan Sarıoğlu, şöyle devam etti:
“Yukarıdan tel ile bir bağlantı yapılmış. Çok bilinçsiz yapılmış bir bağlantı bu. Maalesef onun minareye faydası değil, herhangi bir deprem sırasında zararı olacağını çok net olarak söyleyebilirim. Minarenin serbest titreşimine izin vermeden, üst noktasından bağladığınızda hesaplar sırasında göz önüne alınan davranış, tamamen değişmiş olur. Kısacası o bağlantı minareye daha fazla zarar verir. Yani elektrik direği belki devrilmez ama bağlandığı yerden minareyi keseceği kesin. Minareyi keserek yıkılmasına sebep olur.”