Dünya Aba Güreşi Federasyonu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, aba güreşini Türkiye'ye yaymak istediklerini söyledi.
2013 yılının son aylarında Dünya Aba Güreşi ve Geleneksel Sporlar Federasyonu'nu kurduklarını belirten başkan Prof. Dr. İbrahim Öztek, İhlas Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulundu. Kendisinin eş başkan, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş'ın da başkan olduğunu belirten Öztek, "Bu şekilde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Dünya federasyonu kuruluşunda 7 üyemizin 3’ü İstanbul’dan, 4’ü Hatay’dan olmak üzere Türk sporuna emek vermiş değerli arkadaşlarımız bu görevlerde. Bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmalar merkez olarak Hatay olan geleneksel aba güreşlerini bütün gayretlerimizle, bütün çalışmalarımızla sadece Hatay’a ait bölgesel bir spor olmaktan çıkartıp, Türkiye’nin her ilinde yapılması gereken bir spor olarak düşünüyoruz ve bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“4 KEZ DÜNYA KUPASI ŞAMPİYONASI YAPTIK”
Federasyon başkanı Öztek, Türkiye’nin her yerinde yapılmakla beraber bunu ayrıca bütün dünyaya yayma çabası içerisinde olduklarını belirterek, “Bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmalarda 4 kez Dünya Kupası Şampiyonası yaptık. İlk kez 5 ülke ile başlayan çalışmalarımız bugün artık 20-25 ülkeye çıkmıştır. Bu yıl 5.’sini yapacak olduğumuz Aba Güreşi Dünya Kupası Şampiyonası'na Almanya, Bulgaristan, Romanya, Moldova, Sırbistan gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Kırım’dan Azerbaycan’dan başlayıp geniş bir yelpaze içerisinde Orta Asya Türk devletlerinin tamamı, Afganistan hatta Nepal’e kadar bir çok ülke geleceklerini bildirdiler. 25’e yakın ülkeyle aba güreşi şampiyonasında Hatay’da birlikte olacağız. Şampiyona 13-14 Eylül olarak düşünülmüştür. Bunun yanı sıra 21 Eylül günü Almanya’da Uluslararası Aba Güreşi Turnuvası düzenlenecektir. Almanya’da Hamdan İflazoğlu isimli, bir eyaletin güreş antrenörü olan kardeşimiz bu aba güreşine son derece yakınlık duymuş ve de 21 Eylül günü yapacağı şampiyonada Türkiye, Almanya, İsviçre, Avusturya ve Azerbaycan gibi ülkeler arasında bir turnuva planlanmıştır. Yapmış olduğumuz çalışmalarda federasyon olarak ilk planda hakem seminerini gerçekleştirdik. 50’ye yakın hakemimizi uluslararası hakem kategorisinde değerlendirdik. Bundan sonraki çalışmalarımızda da hem hakemlik hem antrenörlük hem de yönetim işleriyle ilgili çalışmalarımız devam edecek ve kısmet olursa 13 Eylül’de Türkiye ayağı seçmelerinde yine ülkemizden 25-30 kadar şehrimizin sporcuları kulüp şeklinde katılacak. Şampiyona milli takımın belirlenmesinde yardımcı olacaktır” diye konuştu.
“BENZER SPORLARDAN, KULÜPLERDEN SPORCULAR YARIŞABİLİR”
Bugüne kadar yapmış oldukları incelemelerde aba güreşinin Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş illerinde son derece yaygınlaşmaya başladığını söyleyen Prof. Dr. İbrahim Öztek, “Bunun yanı sıra civar iller Adana, Osmaniye veya güneydoğu illerimizde yaygınlaşmaya başlamıştır. Ama İstanbul’dan, İzmir’den, Ankara’dan geçmiş olduğumuz yıllarda takımlar gelmiş ve bu yarışmalara katılmışlardır. Bu da gösteriyor ki, çayırda yapmış olduğumuz bu güreşlerde gençlerimiz güreşçi olsun, judocu olsun, aba güreşçisi olsun hepsi birbirine benzer spor dallarından gelen sporcular. Bu nedenle rahatlıkla yarışabilmektedirler. Onun için bizim kurmuş olduğumuz federasyona arzu ettiğimiz lisanslı olan sporcular değil, lisans sahibi olan her sporcu katılabilir. Benzer sporlardan, kulüplerden sporcu yarışabilir” açılamasında bulundu.
“ABA GÜREŞİ TÜRK’ÜN ÖZ VE ÖZ SPORUDUR”
Aba güreşi ile karakucak güreşi arasında farkları da anlatan Öztek, “Aba dediğimiz dizlere kadar uzanan kolsuz ceketin giyilmiş olması. Bu ceket bel kısmından iki defa dolanmış kuşakla bağlanmakta. Yine o yörede ve eski Türkler'de kolsuz ceket çok yaygın olarak giyilen günlük bir elbiseydi ki bu elbiseyi giyiyor ve kuşağını bağlıyorlardı. Bu günlük elbiseydi. Yine güreşeceği zaman bu elbiseyi çıkartmaz öyle güreşilirdi. Yani bu ceket aba güreşine ismini veren ceketti. Bu ceketten tutarak ve kuşağından tutarak yarışıldığı için aba güreşi ismi verilmiştir. Bu sporun tarihi 5 bin yıla dayanır ve bütün Türk boylarında yapılan bir spor benzer isimlerde kuraş, küreş, bel bağlı güreş, kuşak güreşi gibi isimlerle de Orta Asya’da çok yaygın olarak milli güreş adı altında yapılmaktadır. Türk’ün öz ve öz sporu olup, judonun da atası olarak adlandırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN AMACIMIZ TÜRKİYE’YE ABA GÜREŞİNİ YAYMAKTIR”
İbrahim Öztek, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın kendilerine çok büyük destek verdiğini sözlerine ekleyerek, “Aba güreşinden yetişmiş bir güreşçi tabi kendi sporu olduğu için ve bir de yöresinin sporu olduğu için son derece bu sporu sahiplenmiştir. Çevresiyle, ağalarıyla, iş adamlarıyla ve her yönüyle destek olmaktadır. 5-6 yıldır bu sporun ayakta kalması, hem Türkiye çapında yer almasını, hem de uluslararası alanda yayılmasının en büyük destekçisidir. Lütfü Savaş ile birlikte Hatay Valisi Celalettin Lekesiz’in de çok büyük gayretleri vardır. İlk çalışmamızdan itibaren yanımızda bulunmuş çok değerli bir valimizdir. Bir ilde hem vali hem belediye başkanı hem de spor il müdürlüğü sahipleniyorsa o spor, o ilde geliştiği gibi o ilden de dalga dalga çevresine yayılacak demektir. Bütün amacımız bu sporu olimpik sporlar gibi, yüzme gibi atletizm sporu gibi bütün Türkiye’ye yayma aba güreşini yaymaktır” şeklinde konuştu.
“YERLİ HALK BU SPORA ÇOK DÜŞKÜNDÜR”
Aba güreşinin kolaylığına da değinen Başkan Öztek, “Elbisesi basit, spor alanı basittir. Nedir spor alanı? Çayır. Çayırın da çok sert olmaması, otun biraz fazla büyümesi, yeşermesi önemli. Aynı yağlı güreş gibi seyircisi çoktur. Her müsabakada 3-5 bin seyircisi var. Yerli halk bu spora çok düşkündür” dedi.
“SPOR DALLARINA YETERİNCE HİZMET VERİLEMEDİĞİ KANISINDAYIZ”
Aba Güreşi Federasyonu Başkanı, Türkiye’de geleneksel sporlar federasyonu olduğunu ve bu federasyon içerisinde aba güreşi, bel bağlı güreş, cirit, okçuluk gibi spor dalları olduğunu fakat yeterince organizasyon yapılamadığını da belirterek, “Aşağı yukarı geleneksel spor dalı olarak 10-12 tane spor dalı var. Bu spor dallarına yeterince hizmet verilemediği kanısındayız. Onun için bu spor dallarına sahip çıkmaya çalışan veya bu sporları en iyi şekilde organize edilebileceği düşünülen kurumlar, kuruluşlar, kulüpler buna sahip çıkıyorlarsa resmi yönüyle de bu kurumlara devretmek gelişmesini sağlayacaktır. Çünkü bir cirit müsabakasında atların taşınmasına harcanacak parayla 20 tane organizasyon yaparsınız. Ama maalesef yeterli organizasyon yapılamamakta ve de resmi federasyon olarak Hatay’ın dışına çıkılamamakta. Teşkilat kurulamamakta ve spor belli bir bölgenin sporu olarak kalmaya devam etmektedir. Bizim amacımız Dünya Federasyonu olarak bu sporu hem ülkemizde yaygınlaştırmak hem de dünyada yaygınlaştırmaktır. Bu sporlar birbirleriyle benzer sporlar olduğu için çok önemli bir noktaya değinmek istiyorum. Ruslar önüne gelen sporu dünya federasyonu haline getirdiler ve getirmeye devam ediyorlar. Hatta bizim aba güreşimizi de kendi zimmetlerine geçirme çalışması içerisindeler. Biz bir de yapmış olduğumuz bu Dünya Federasyonu kuruluşuyla Ruslara veya benzer ülkelere kendi sporlarımızı kaptırmama niyetindeyiz. Eğer onlar kalkar da aba güreşi veya benzer sporları Dünya Federasyonu kurduk derlerse o zaman bizim bir daha bu şekilde federasyon kurma hakkımız yok. Biz bu kuruluşumuzu tescil ettirdiğimiz için Rusların el atma şansı kalmamıştır” ifadelerini kullandı.