‘Paralel yapı’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında Hidayet Karaca, Tufan Ergüder, Mustafa Kılıçaslan ve Ertan Erçıktı tutuklandı. Mahkeme, Ekrem Dumanlı’yı hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyarak serbest bıraktı. Fethullah Gülen için “şüpheli” ifadesini kullanan hakimlik, yasadışı hiyerarşi içerisinde örgütleşen grubun “Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal, ekonomik, askeri ve idari mekanizmasına yön veren kadroları ele geçirerek etkisiz hale getirmeyi amaçladığını” belirtti.
‘Paralel yapı’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan isimlerden Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ve iftira” suçlarından, emekli Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, polis Erdem Kısa, gazeteci Hidayet Karaca, polis memuru Mehmet Ali Doğan, Komiser Yardımcısı Rıfat Aslan, polis memuru Yakup Ergün, Recep Güleç, Çetin Öztürk, Emniyet Müdürü Mustafa Kılıçaslan, Ertan Erçıktı “silahlı terör örgütüne üye olma ve iftira” suçlarından, Komiser Ali Cihan da “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, iftira” suçlarından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Dün gece saat 23.30 sıralarında sona eren mahkeme sorgusunun ardından İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, kararını bugün 14.00’te açıkladı. Hakim Bekir Altun’un kararda Fethullah Gülen için “şüpheli” ifadesini kullandığı görüldü. Hakim Altun, paralel yapı operasyonunda tutuklanan Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in “Tahşiye” grubu ile ilgili 3 Aralık 2008 tarihli istihbarat notu hazırladığını, ardından da gazete ve televizyonda bu yönde haberler yapıldığını belirtti. Kararda, 29 Nisan 2009’da 20 kişi hakkında şüpheli Erol Demirhan imzasıyla şüpheli Ertan Erçıktı adına İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden TEM Şube Müdürlüğü’ne yazı yazıldığı ve bu yazıda radikal “Tahşiye” grubu hakkında ihbarda bulunulduğu belirtildi. Ancak istihbari bilgilerin adli soruşturmada teyit edilmeden kullanılamayacağı kararının ihlal edildiği belirtilen kararda, daha sonra 4 Mayıs 2009’da TEM Şube Müdür Vekili Ertan Erçıktı’nın imzasıyla soruşturma talep edildiği ve böylece soruşturmanın başladığı anlatıldı.
“YAYIN POLİTİKASINI GÜLEN BELİRLİYOR”
Kararda, Samanyolu TV’de “Karanlık Karar Kurulu” adıyla yayınlanan bölümlerin diziden farklı kişiler tarafından senaryolaştırıldığı anlatıldı. Bu haliyle şüpheli Fethullah Gülen’in Samanyolu TV ve Zaman Gazetesi’nin genel olarak yayın ve yayım politikalarını belirlediği de kararda yer aldı. Öte yandan Hidayet Karaca ile şüpheli Fethullah Gülen arasında yapılan telefon görüşmelerinin inkar edilmediği de kaydedildi.
“KADROLARI ELE GEÇİRMEYİ AMAÇLADILAR”
Kararda, örgütün niteliği değerlendirildiğinde genel itibariyle emniyet müdürlüğü ve özellikle İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüklerinde görev yapan şüphelilerin devletin hiyerarşik yapısı dışında ayrı bir hiyerarşik yapı oluşturarak, yasadışı örgütlenme oluşturdukları belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal, ekonomik, askeri ve idari mekanizmasına yön veren kadroların ele geçirilerek etkisiz hale getirilmenin amaçlandığının ifade edildiği kararda, bugüne kadar cebir ve şiddet içeren eylem ve işlemleri tespit edilmemiş olsa da mahiyeti gereği silahlı olarak emniyet müdürlüğü bünyesinde oluşan bu birimin ‘terör örgütleri ile mücadele’ adı altında yetkilerini görevlerinin gereklerine aykırı kullandıklarına dikkat çekildi. Bu birimin amaca ulaşmak için toplum üzerinde baskı, korkutma, yıldırma ve sindirme yöntemi kullanarak işlemler yaptıkları anlatılan kararda, Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi anayasal düzene karşı işlenen suçlarda manevi cebirin de yeterli olacağının öngörüldüğü vurgusu yapıldı.
“HİDAYET KARACA ÖRGÜT YÖNETİCİSİ”
Bir örgütün varlığı yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu belirtilen kararda, şüphelilerden Hidayet Karaca’nın örgütün yayın politikasına uygun yayınlar yaparak örgüt yöneticisi olduğu ifade edildi. Şüpheliler Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçaslan’ın ise emniyet teşkilatı içerisinde varolan örgütlenmenin içerisinde yer aldıkları yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu anlatıldı. Şüphelilerin tutuklanmasına engel hallerinin bulunmadığı belirtilen kararda, şüphelilerin almaları muhtemel ceza göz önüne alındığında kaçma şüphelerinin bulunduğu ifade edildi. Soruşturmanın henüz tamamlanmamış olması nedeniyle şüphelilerin delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğu kaydedildi.
İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik önlemi değerlendirildiğinde adli kontrol tedbirlerinin bu şüpheliler açısından yetersiz kalacağı ifade edildi. Bu nedenle Hakim Altun, şüphelilerden Hidayet Karaca’nın “terör örgütü yöneticiliği”, şüpheliler Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçaslan’ın ise “terör örgütüne üye olma” suçundan tutuklanmalarına karar verdi.
DUMANLI’YA YURTDIŞI YASAĞI
Hakim Altun, Gazeteci Ekrem Dumanlı’nın üzerine atılı suçu işlediği yönünde bu aşamada tutuklamayı gerektirecek ölçüde kuvvetli suç şüphesine dayalı somut deliller bulunmadığını belirtti. Dumanlı için adli kontrolün yeterli olacağının ifade edildiği kararda, tutuklamanın ölçülü olmayacağı belirtildi. Bu nedenle savcılığın tutuklama talebini reddeden Hakim Altun, Dumanlı’yı yurtdışına çıkış yasağı koyarak serbest bıraktı.
Şüpheliler Mehmet Ali Doğan, Rıfat Aslan, Erdem Kısa, Yakup Ergün, Recep Güleç, Çetin Öztürk’ün üzerlerine atılı suçu işledikleri yönünde bu aşamada tutuklamayı gerektirecek ölçüde somut deliller bulunmadığı ifade edildi. Hakim, 6 kişiyi de yurtdışı çıkış yasağı koyarak serbest bıraktı.