Prof. Dr. Faruk Buyru: “yumurtalık Kisti Ameliyatı İçin Acele Etmemek Gerekiyor”

Kadın hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, en önemli kadın hastalıkları arasında gösterilen ‘Yumurtalık Kisti’ ameliyatı konusunda kadınları uyardı. Uyru: “’Bunların çoğu iyi huylu, tıbbı tedavi ile ilaçla, bazen hiçbir tedaviye gerek kalmadan ortadan kalkabilirler” dedi.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Faruk Buyru, çağın en önemli kadın hastalıkları arasında gösterilen, ‘Yumurtalık Kistleri’nin büyük oranda tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden ortadan kalktığını söyledi. Buyru, “Bunların çoğu iyi huylu, tıbbı tedavi ile ilaçla, bazen hiçbir tedaviye gerek kalmadan ortadan kalkabilirler. Onun için ameliyat konusunda bir takım özelliklerine bakıp ameliyat için çok aceleci davranmamak gerekiyor” dedi.
“AMELİYAT KARARI, KİSTİN BOYUTLARINA GÖRE VERİLEBİLİR”
Kistlerin kötü huylu olabileceği ihtimalinin de akıldan çıkarılmaması gerektiğini kaydeden Faruk Buyru, “Kötü huylu olma ihtimallerini de göz önüne alıp bazen ameliyat gerekebiliyor. Yaptığı şikayete göre ağrı yapabilir, adet düzensizlikleri yapabilir, adet esnasında ağrı yapabilir, gebe kalmayı engelleyebilir ya da kötü huylu olup kadının yaşamını tehdit edici boyut kazanabilir. Yaptığı şikayete göre, kistin boyutlarına göre, özelliklerine göre ameliyat kararı verilebilir. Çikolata kistleri, kadınların önemli bir kısmında önemli şikayetlere yol açabilen endometriozis dediğimiz kistler. Bunlar yumurtalıktan kaynaklanan, rahim iç dokusunun, yumurtalık üzerinde, yumurtalık içinde yer almasına bağlı olarak oluşan; adet esnasında ağrı, cinsel ilişki esnasında, ağrı gebe kalamama gibi ciddi problemlere yol açabilen kistlerdir” ifadelerini kullandı.
“LAPAROSKOPİ YÖNTEMİ AMELİYATLARDA ERKEN İYİLEŞME GÖRÜLÜYOR”
Bu kistlerle ilgili ağrı için ve gebe kalamama için bir tedavi uygulamak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Faruk Buyru, “Bu kistlerin kendi kendilerine iyileşmeleri söz konusu değil. Hatta çikolata kistlerine ameliyat yapılsa bile bir süre sonra yüzde 20’ye varan ihtimalle tekrar kist çıkması da söz konusu olabiliyor. Yumurtalık kistlerine ameliyat çoğunlukla günümüzde laparoskopi dediğimiz kapalı yöntemle gerçekleştiriliyor. Bu yöntem hastanın daha çabuk iyileşmesini, daha çabuk ayağa kalkıp işine dönmesini sağlayan bir yöntem. Ameliyat sonrası daha rahat geçiyor, artı ameliyat esnasında da çok daha küçük damarlar görülebiliyor, çevre dokular korunabiliyor” dedi.
“DOĞURGANLIK ÇAĞINDAKİ KADINLARIN AMELİYATINDA YUMURTALIKLAR KORUNMALI”
Doğurganlık çağındaki kadınların ameliyatında yumurtalıkların korunması gerektiğini ifade eden Buyru, “Yani kist var diye tüm kistlerde yumurtalığı almak gerekmez, sadece kisti çıkartıp geriye kalan yumurtalık dokusuna da zarar vermeden bu işlemi gerçekleştirmek kadının doğurganlığını korumak açısından önemli. Ameliyat esnasında da olabildiğince yumurtalık dokusunu korumak birinci prensip olarak karşımıza çıkıyor, hangi yöntemle olursa olsun kadının gebe kalması için yeterli yumurtalık dokusuna ihtiyaç var. Gençlerde biraz daha konservatif davranmak, biraz daha ameliyat kararı verirken beklemek daha doğru çünkü genç yaşlarda, doğurganlık çağında kistlerin kötü huylu olma ihtimali son derece düşük” diye konuştu.
“KİSTLERİN BÜYÜKLÜĞÜ DEV BOYUTLARA ULAŞABİLİR”
Kistlerin büyüklüğünün dev boyutlara ulaşabileceğini söyleyen Prof. Buyru, “Büyüyüp çok dev boyutlara, 20 cm-30 cm gibi boyutlara ulaşabilir. Bu durumda belirgin bir karın şişliği, karın alt bölgesinde göbeğe kadar, göbeğin üst bölgesine kadar uzanan bir kitle ile kendini belli edebilir. Bunları çıkarmak, mutlaka ameliyat etmek gerekiyor. Kistler çoğunlukla iyi huylu dedik ama yumurtalık tümörleri yumurtalık kanserleri kötü huylu olanlar da başlangıçta kist ile fark edilip daha sonra kötü huylu olduğu anlaşılabilen oluşumlar. Bunlar ileri yaşlarda görülmesine rağmen çok erken belirti veren hastalık değil. Daha geç belirti veriyor. Büyüdükten sonra ileri evrelere ulaştıktan sonra belirtiye neden olabiliyor ki, yaptığı belirti de hazımsızlık, karnın alt tarafında dolgunluk, bağırsak hareketleri ile karıştırılabilecek bir takım şikayetlere neden olabiliyor” şeklinde konuştu.
“KADINLAR HER YIL JİNEKOLOG MUAYENESİNDEN GEÇMELİ”
Kadınların jinekolojik muayenesinden geçmesinin önemli olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Faruk Buyru, “Yumurtalık kanserlerini erken teşhis etmenin en önemli yolu yıllık yapılan jinekolojik muayeneler. Ancak o esnada fark edilip hemen ameliyat edildikleri taktirde sonuç almak mümkün. İleri evreye ulaştıktan sonra teşhis edilirse hem yapılacak ameliyatın boyutları büyük olur, hem de ek tedaviler getirir. Gecikmiş teşhis nedeni ile hastanın hayatta kalış süresini kısaltır” dedi.

Haberleri