Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Berrin Pehlivan, 70 yaş üstü erkeklerin yarısından fazlasının prostat kanseri olduğunu, tedavide radyoterapi uygulamasının kullanılması halinde hastaların cinsel fonksiyonlarının yüzde 80 oranında korunduğuna dikkat çekti.
"70 YAŞ ÜSTÜ ERKEKLERİN YARISINDAN FAZLASINDA PROSTAT KANSERİNİ GÖRÜYORUZ"
Medstar Antalya Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Berrin Pehlivan 40 yaş üstü erkeklerin korkulu rüyası haline gelen ve hemen her erkekte sıklıkla yaşandığı belirtilen prostat kanseri tedavi uygulamalarını değerlendirdi. Prostat kanserinin, erkeklerde en sık görülen kanser türü olmasına karşın tedaviye en iyi yanıt veren kanser türleri arasındadır. Doç. Dr. Berrin Pehlivan, "Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. 50 yaş erkeklerin yüzde 15’inde, 70 yaş ve üzeri erkeklerde ise yarısından fazlasında prostat kanserini görüyoruz. En sık görülen kanser olmasına karşın en sık ölüme yol açan kanser türü değil. Bazı hastalarda cerrahi müdahale yapmadan dahi hayatlarına devam edebiliyorlar" diye konuştu.
"PROSTAT DAHA ÇOK RADYOTERAPİ İLE TEDAVİ EDİLİYOR"
Prostat kanserinin toplumda daha çok cerrahi müdahaleyle tedavi edildiği konusunda bir yanılgının olduğunu belirten Doç. Dr. Pehlivan, "Daha çok cerrahi müdahale ile tedavi edilen bir hastalık diye biliniyor. Aslında prostat kanseri daha çok radyoterapi ile tedavi ediliyor. Düşük risk grubuna sadece cerrahi ya da sadece radyoterapi uyguluyoruz. Risk faktörü artınca cerrahiden uzaklaşıp sadece radyoterapi uygulayarak tedavi etmeyi tercih ediyoruz.Kanseri taramalarla teşhis etmek mümkün. Bunu da biz ancak kanda yapılan PSA taramasıyla yapabiliyoruz. En kesin teşhis yolu da biyopsi yapmaktır. Eğer ailenizde prostat kanseri varsa 40 yaşından sonra kontrollere başlamalısınız. Ailede kimsede prostat kanseri belirtisi yoksa 50 yaşından sonra yılda bir kez ürolog muayenesi ve PSA öneriyoruz" dedi.
TEDAVİDE RADYOTERAPİ
Tedavide cerrahi müdahalenin yanı sıra radyoterapinin de kullanıldığını aktaran Doç. Dr. Pehlivan, cerrahi ve radyoterapi uygulamalarını karşılaştırdı. Radyoterapide hastanın cinsel fonksiyonlarının cerrahi müdahaleye oranla yüzde 80 korunduğunu belirten Doç. Dr. Pehlivan, şöyle konuştu:
"Tedavide uygulanan radyoterapinin cerrahi müdahaleye oranla daha az. İdrar kaçırma oranı daha az. Cinsel fonksiyonları korumada radyoterapide daha yüksek. Hayat kalitesini de çok düşük oranda etkiliyor. Radyoterapiden sonra idrar tutamama şikayeti yüzde 1 civarında. Cinsel fonksiyonları koruma oranı da yüzde 60 ile 80 arasında. Yola çıkmadan önce her iki tercihi de hekim ve hasta iyi tespit etmesi gerekir. Radyoterapiye karar verilmesi durumunda en azından yoğunluk ayarlı iyi bir radyoterapi tedavisi uygulayan, iyi cihazların olduğu, teknolojiyi iyi kullanan merkezi tercih etmeleri gerekir."