Dünyanın en gözde turizm destinasyonları arasında yer alan Türkiye, bu başarısını sağlık turizmi alanındaki çalışmalarıyla taçlandırmak istiyor.
Türkiye'de sadece 4 kamu hastanesinde bulunan Robotik Cerrahi teknolojisinin yurtdışından büyük ilgi gördüğünü anlatan Prof. Dr. İhsan Bakır, "Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi'nde son bir yılda 70'ten fazla açık kalp ameliyatını Da Vinci robot yardımıyla yaptık. Sahip olduğumuz bu teknolojiyi sağlık turizmi alanında da kullanmak istiyoruz. Katıldığımız fuarlar ve tanıtım çalışmaları sonucunda AB ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere Arnavutluk, Kosova, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi ülkelerden hastalar Türkiye'yi tercih etmeye başladı. Bu yaz yüze yakın yabancı hastanın kalp hastalığı tedavisi noktasında görüşmeler yaptık. Tur şirketleriyle görüşerek hasta ve yakınlarının konaklamave ulaşım gibi ihtiyaçlarını da karşılayacağız. Pek çok Avrupa ülkesinde bizim imkanlarımız ve fiyat avantajı yok. 100 milyar dolarlık dünya pastasından 5 milyar dolarlık pay almak için Sağlık Bakanlığımız’ın başlattığı çalışmaya biz de Robotik kalp cerrahisi programı ile katkı vermek istiyoruz. Tatile gelen her turist ortalama 650 dolar bırakırken, sağlık turizminde gelir kişi başına 15 bin doları buluyor. Bugün 50’ye yakın sağlık kuruluşumuz uluslararası akreditasyona sahiptir. Sağlık Turizmi, ülkemize yüzde 80 gibi yüksek kar marjı ile cari açık dengemize katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
Kamu Hastaneleri Birliği İstanbul Çekmece Bölgesi Genel Sekreterliği, sağlık turizmi alanındaki yatırımlarına devam ediyor. Kalp Nakli Merkezi ve Robotik Cerrahi gibi özellikli sağlık hizmetleri verebildiklerini anlatan Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Bakır, Türkiye'nin dünya sağlık turizmi pazarında ilk 7 ülke arasında yer aldığını ve özellikle İstanbul'un büyük rağbet gördüğünü ifade etti. Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi'nin dünyanın en donanımlı hastaneleri arasında yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Bakır, "Şu anda Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Kosova, KKTC, Nijer, Sudan ve Yemen ile yapılmış anlaşmalar var. Ağırlıklı olarak kalp hastalıkları, böbrek, karaciğer, kemik iliği nakilleri ve estetik gibi alanlarda hastalar Türkiye'ye geliyor. Konferans, fuar ve tanıtım çalışmalarımızda Azerbaycan ve Türkmenistan gibi Türkî Cumhuriyetler; Lübnan, Libya, Katar gibi Ortadoğu ve Arap ülkeleri ile Gürcistan, Rusya ve Ukrayna önceliğimizi oluşturuyor. Hastanelerimize yakın mesafede bulunan otellerle konaklama görüşmeleri yapıyoruz. Kalp damar cerrahisinde robotik cerrahi ve CT Anjiyografi gibi donanımlarımız, kardiyak rehabilitasyon merkezi, çocuk kalp merkezi ve perinatoloji merkezi gibi birimlerimiz bulunmaktadır. Planlanma aşamasında ise Deneysel Araştırma Geliştirme Merkezi ve fizik tedavide Robotik Rehabilitasyon Birimleri bulunmaktadır. İkili anlaşmalar çerçevesinde gelen hastaları TKHK direk olarak hastaneye yönlendirmektedir. Fiyatlandırmaları SUT üzerinden olup Bakanlık tarafından ödemeleri yapılmaktadır. Hastanelerimizde VIP odalar bulunduğundan ve kaliteli hizmet verilmesinden ötürü hem Türk hem de yabancı hastalarımız tercih etmektedirler" dedi.
CARİ AÇIĞA SAĞLIK TURİZMİ ÇARE
Türkiye'nin dünya sağlık turizmi pazarında yıllık 300 binin üstünde hasta sayısıyla Tayland, Meksika, Amerika Birleşik Devletleri, Singapur, Hindistan ve Brezilya'nın ardından 7. sırada yer aldığını anlatan Prof. Dr. Bakır, "Ülkemize sağlık turizmi için gelen bir turist 2500 dolar ile 100 bin dolar arasında değişen miktarlarda tedavi için bedel ödeyebiliyor. Ülkemiz artık risk düzeyi yüksek hastalıkların tedavisi için de tercih ediliyor. İleri düzey kulak burun boğaz ameliyatları, yüksek tansiyonu ortadan kaldıran renal denervasyon uygulamaları, mide, bağırsak, kolon, rektum, rahim, böbrek, prostat kanserlerinde robotla tedavilerin yapılması bunlardan sadece bazılarıdır. Ülkemiz 72 ülke ile vizesiz seyahat imkanı ve yüksek sağlık teknolojisi sayesinde sağlık turizminde öncü ülke olabilecek konumda. Türkiye’ye tedavi için gelen yabancı misafirler hiçbir sorunla karşılaşmadan tedavi olurken, bir yandan da güzel bir tatil yapma fırsatı bulmaktadırlar. 2018 yılı için 750 bin medikal turistin geleceği ve 5-6 milyar dolar gelir elde edileceği tahmin ediliyor. Tatile gelen her turist ortalama 650 dolar bırakırken, sağlık turizminde gelir kişi başına 15 bin doları buluyor. Bugün 50’ye yakın sağlık kuruluşumuz uluslararası akreditasyona sahiptir. Sağlık Turizmi, ülkemize yüzde 80 gibi yüksek kar marjı ile cari açık dengemize katkı sağlayacaktır" dedi.