Doğal terlemeler dışında, bireyin genel veya bölgesel olarak aşırı terlemesine hiperhidrozis dendiğini açıklayan VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Ali Çolak, hem ilaçla hem de cerrahiyle sorununun ortadan kaldırılabildiğini söyledi.
Bölgesel hiperhidrozisin aşırı terlemenin en sık görülen tipi olduğunu kaydeden Dr. Çolak, “Bu tablo, kişinin ruhsal durumunu kötü yönde etkiliyor, sosyal hayatını engelliyor, kıyafet seçimini belirliyor veya okul/iş verimini düşürüyorsa tedavi edilmelidir. Tedavi seçenekleri arasında deri yüzeyine sürülen ilaçlar, iyontoforez, botulinum toksin (botoks) enjeksiyonları, ağızdan alınan ilaçlar gibi medikal tedavilerin yanında cerrahi girişimler de yer alır. Medikal tedavilerin genellikle etkinliği sınırlı ve geçicidir. Cerrahi tedavi ise kalıcı ve kesin çözüm sağlar. Medikal tedavi tüm bölgelere uygulanabilirken cerrahi tedavi ise sadece el, koltuk altı ve yüz bölgesinde aşırı terlemesi olanlarda uygulanabilir. Bu, kapalı cerrahi tekniği ile yapılan bir ameliyatdır. Cerrahi tedavinin esası, aşırı çalışarak fazla terlemeye neden olan sinirlerin belirli seviyerlerden kesilmesi veya sinir ve dallarının klips ile sıkıştırılmasıdır. Bu sinirlerin terleme dışında fonksiyonu olmadığı için ameliyatın felç oluşturma, his kaybı, refleks azalması gibi etkileri olmaz” diye konuştu.
“AMELİYATIN ETKİSİ HEMEN ORTAYA ÇIKAR”
Ameliyatta hastaya genel anestezi verildiğini belirten Op. Dr. Mehmet Ali Çolak, süreci şu sözlerle anlattı: “Koltuk altından açılan 1 santim kadar küçük 1-2 delikten sokulan kamera ve küçük özel aletlerle işlem gerçekleştirilir. Kamera ile göğüs kafesinin içerisine girilmesinin ardından sinir tespit edillir ve diğer delikten girilen özel bir alet ile sinir ve dalları belirli seviyelerden serbestleştirilerek klipslenir. Göğüs kafesinin içindeki hava boşaltılarak akciğerler eski doğal haline getirilir. İşlem süresi 1 saatin altındadır. Bu işlem, günümüzde aynı seansta iki taraflı olarak uygulanmaktadır. Ameliyatın etkisi hemen ortaya çıkar. Hasta uyandığında elleri kuru ve sıcaktır. Operasyon sonrası hasta, 12-24 saat kadar hastanede takip edilir. Ameliyat sonrası çok az rahatsızlık verir. Deri kıvrımları içinde kaybolacak kadar çok küçük bir iz bırakır. İyileşme, bir veya birkaç gün gibi kısa bir sürede olur. Hastaların çoğu 1 haftada normal çalışma düzenine döner. Ağır kalp-akciğer hastalığı olan, plevral hastalık veya akciğer ameliyatı geçiren, tedavi edilemeyen tiroit hastalığı olanlar cerrahi tedavi için uygun değildir. Bu yöntemle el terlemesinde yüzde 98, koltuk altı terlemesinde yüzde 85’in üzerinde başarılı sonuç alınmaktadır. Günümüzde aşırı terleme oranı, beklenenden daha fazladır. Tamamen sosyal ve kozmetik problem olarak kabul edilmekte olup en etkili ve kesin tedavisi cerrahidir.”