Bel ve boyun ağrıları günümüzde çok sık karşılaştığımız sorunların başında geliyor. Birçok nedeni olan bu ağrılar zamanla kronikleşerek hayat kalitesini de düşürüyor. Özellikle bel ve boyun fıtığından kaynaklanan ağrılar ilerleyen vakalarda oldukça ızdırap verici durumlar oluşturabiliyor. Bu ağrılardan dolayı rutin olarak yapılan aktiviteleri yapamaz duruma gelebilir, hayatı artık daha da çekilmez olarak görebiliriz. Ne yazık ki Türkiye’de bel fıtığından ameliyat olanların diğer batı ülkelerine göre oldukça yüksek olduğu düşünülmektedir.
"TEK ÇARE AMELİYAT DEĞİL"
Bir hekime görünüp ağrıların bel veya boyun fıtığından kaynaklandığı tespit edildiğinde ilk çarenin ameliyat olmaması gerektiğini söyleyen Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, iyi bir muayene sonrasında doğru yapılan tedaviyle bu ağrılardan ameliyat olmadan kurtulabileceğini ifade etti. Beldeki ağrının bacağa vuruyorsa, bacaklarda karıncalanma-uyuşma-kasma hissi bulunuyorsa ve bel hareketlerinizde kısıtlılık mevcutsa bel fıtığı, boyun ve kollarda ağrı, ellerde uyuşma, baş dönmesi gibi belirtilerin bir veya birkaçı var ise boyun fıtığı olunabileceğini kaydeden ifade eden Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, derhal bir fizik tedavi uzman doktoruna muayene olunması gerektiğini vurguladı.
YÜZDE 98 ORANINDA BAŞARI
Bursa’daki merkezinde hastalarına 23 yıldır manipülasyon (manuel terapi) tedavisi uygulayan Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, ameliyatı en son çare olarak gördüğünü söyledi. Manuel terapi ile hastalıklı bölgeye birtakım bastırma, germe, döndürme, çekme gibi teknikler uygulayan Şahabettinoğlu, yüzde 98 oranında başarıya sahip olan bu tedaviyi Türkiye’de çok az sayıda uygulayan uzman doktorlar arasında yer alıyor. Manipülasyon (manuel terapi) tedavisinin hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-6, ileri vakalarda ise 8-10 seans sürdüğünü söyleyen Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bu tedavinin masaj ile ilgisi olmadığını, klasik batı tıbbı tedavisi olduğunu da ifade ediyor.
Ameliyatın sadece bel fıtığında ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda, boyun fıtığında ise ellerde-kollarda ilerleyen kas gücü kaybı olanlarda ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen yüzde 1-2 kadar hastada gerektiğini vurguluyor.