Çocuk sahibi olmak istiyorsanız "karar vermekten" daha fazlasını yapmanız gerekiyor
Günümüzde hem kadınların hem de erkeklerin doğurganlıkları çeşitli etkenlere bağlı olarak azalıyor. Avrupa Birliği’nin yaptığı bir araştırma 2050 yılında her 100 çiftin 90’ının tüp bebek ve benzeri yöntemlerle gebe kalabileceğini söylüyor.
Uzmanlara kimlerin bebek sahibi olmakta zorluk yaşayabileceğini ve zaman kaybetmeden bir tüp bebek uzmanına başvurmaları gerektiğini sorduk.
35 yaşını geçenler
Bir kız çocuğu dünyaya geldiğinde yumurtalıklarında yaklaşık olarak 1,5 milyon yumurta hücresi bulunuyor. Doğumdan itibaren her ay (ergenlik öncesinde ve gebelik, lohusalık dönemleri dahil) yumurtalar harcanmaya devam ediyor. 35 yaşından sonra ise bu süreç çok hızlanıyor.
4 yıldan uzun evli olanlar
Prof. Dr. Tıraş, evlilik süresi beş yılı geçen kadınların zaman kaybetmeden doktora başvurmasını öneriyor: “Polikistik over, tüplerin kapalı olması, endometriozis, rahim şekli bozukluğu gibi birçok sebep kadının gebe kalmasını engelleyecek hastalıklar arasında yer alıyor.”
Sigara içenler
Nikotin kadınlarda yumurta hücrelerini bozduğu için doğal gebe kalmayı zorlaştırıyor ve düşük oluşumunu tetikliyor. Sigaranın içindeki toksinler ayrıca yumurta keselerinde yani foliküllerde azalmaya, adetlerde düzensizliklere ve embriyo DNA’sında çeşitli mutasyonlara sebep olabilir.
Adet düzensizliği olanlar
Gebeliği geciktirebilen ya da oluşmasını engelleyebilen adet düzensizlikleri de infertilite (kısırlık) sebepleri arasında yer alıyor. Yumurtlama düzensizliği ve polikistik over sendromu gibi sorunlarda Yumurtlama düzensizliği ve polikistik over sendromu gibi sorunlarda her ay düzenli yumurtlama olmadığı için gebelik geç oluşabiliyor.
Yumurtalık kisti ameliyatı geçirmiş olanlar
Kendiliğinden geçebilecek basit yumurtalık kistlerinin ameliyatla alınması yumurtalıklara zarar verdiği için üreme sağlığını tehlikeye sokabiliyor. Prof. Dr. Bülent Tıraş, “Bu ameliyatı olmadan önce kadının çok iyi bilgilendirilmesi, tedavi sürecinin tüm safhalarının hastaya anlatılması önem taşıyor” diyor.
Herhangi bir karın ameliyatı geçirmiş olanlar
Karındaki yapışıklıklar tüplerde tıkanmaya neden olduğu için infertilite sorunu ortaya çıkabiliyor. Kadınların geçirdiği operasyon sırasında yumurtalık ve tüplerine zarar verilip verilmediği araştırıldıktan sonra gebelik oluşumu için tedaviye başlanması gerekiyor.
İki ya da daha fazla düşük yapmış olanlar
Anne ve baba adayına bağlı sorun ve çevresel etkiler düşüklere neden olabiliyor. Tekrarlayan düşüklere rahimdeki anomaliler, rahim ağzı yetmezliği, enfeksiyonlar, miyomlar, rahim içi yapışıklıklar, hormonal etkenler ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar neden oluyor. Tekrarlayan düşüklerin yüzde 12-15’inde çeşitli rahim anomalileri bulunuyor.
Aileisinde erken menapoz öyküsü olanlar
Özellikle annesinde erken menopoz sorunu olan kadınlarda erken menopoz oluşma ihtimali yükseliyor. Bu gruptaki kadınların riski göz önünde bulundurup hızlıca gebe kalmaya yönelmeleri gerekiyor.
Şiddetli adet ağrıları olanlar
Rahmin içini kaplayan, her ay adet kanaması şeklinde parçalanıp, dökülen ve yenilenen dokuya “endometrium” adı veriliyor. Bu doku yumurtalıklarda ve karın zarında bulunduğunda ise buna endometriozis yani çikolata kisti deniliyor. Prof. Dr. Bülent Tıraş, bu hastalığın şiddetli adet ağrıları, cinsel ilişki sırasında ağrı ve infertilite ile kendini gösterdiğini belirterek, “Erken teşhis edildiğinde tedaviyle kısırlık riski ortadan kalkabilir” diyor.