Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Nesrin Köseoğlu, çocuklarda resim yapmanın önemi hakkında açıklamalarda bulundu. Resim yapmanın çocuğun iç dünyasına açılan bir kapı olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Köseoğlu, çocukların ruhsal yaşantılarını çizdikleri resimlere yansıttıklarını söyledi.
"Çocuk resimlerini anlamak onları anlamak gibidir"
Uzm. Dr. Köseoğlu, “Çocuk resimlerini anlamak onları anlamak gibidir ve psikolojik olarak değerlendirmemizde de yardımcı olmaktadır. Küçük yaşta beyindeki düşünme hızıyla, dildeki hız birbirine eşit hızda değildir. Küçük çocukların beyni çok hızlıdır. Fakat dil gelişimi o kadar hızlı olmayabilir ve bu durumda çocuğun kendisini ifade etmede zorluklar yaşayabilmektedir. Tam da burada resim kendini ifade etmenin en iyi aracı olabilmektedir. Çocukların karaladıkları ve çizdikleri, bizim için çok değerli anlamlar ifade eder” diye konuştu.
"Okul öncesi, resim eğitimi için en uygun dönemlerden biri"
Okul öncesi sanat eğitimi incelendiğinde resmin çocuğun algısal, bilişsel, duygusal gelişimini iyi yönde etkilediğinin gözlemlendiğini söyleyen Uzm. Dr. Köseoğlu, “Yine bu dönem yaş grubundaki çocuklar, öğrenmeye meraklı olmaları sebebiyle resim eğitimi için en uygun dönemlerden birindedir. Resim yapmak, çocuğun sadece duygusal ve bilişsel alanını geliştirmesinin dışında el- göz koordinasyonu ve ince motor becerilerini de geliştirmektedir” açıklamasında bulundu.
"Resimle tanıştırırken bunlara dikkat edin"
Uzm. Dr. Köseoğlu, resim eğitimi öncesi dikkat edilmesi gereken unsurları şöyle sıraladı:
-“Çocuğun eline kalem vermeden önce biz karalama yapmalıyız örnek olmalıyız ki çocuk bunu taklit edebilsin.
-“Ufak kâğıtlarda sıkılabilirler, biraz büyük kâğıt daha iyi olabilir.
-“Resim yaparken müdahale etmemeliyiz ki çocuk kendi iç dünyasını yansıtabilsin
-“Resimlerin anlamını anlamada bir kaç soru önemli rol oynayabilmektedir.
-“Hatırladıkları bir anın resmini çizmelerini isteyebilirsiniz.
-Çizdikleri resmin nelerden bahsettiğini sorabilirsiniz.”
“Yüksek binalar çiziyorsa özlem içinde olabilir”
Resimlerin çocuğun hayatındaki birçok şeyi anlatabileceğine değinen Uzm. Dr. Köseoğlu, “Bir uçak çizmesi kuş gibi özgür olmayı, yüksek binalar özlemleri veya gerginliği, evden çıkan yollar rehberliğe ihtiyacını ifade edebilir. Büyük çizilen resimler çocuktaki hiperaktif ya da dürtü kontrolü zayıf olan çocuklar tarafından çizilmekte iken, daha küçük resimler biraz daha çekingen, zayıf özgüven duyusu olan çocuklar tarafından çizilmektedir. Büyük gözler çizmek kendisiyle ilgilenilmesini isteyen çocukları ifade edebilmektedir. Yine resimlerde çizilen baş resmi, otoriteyi temsil edebilmektedir. Çocuklar otoriter olan kişinin başını daha büyük çizebilmektedirler. Mutsuz çocuklar, oturan bir çocuk ya da adam resmi çizebilirler. Kişiler arasında bazı nesnelerin koyulması, iletişim eksikliğini gösterebilmektedir. Kişiler arası iletişimi, anne baba ve kardeşler arasındaki iletişimi de resimlerden tahmin edebiliriz. Kişiyi diğerlerinden ayrı yerde bırakma, o kişinin kısıtlandığını ya da bazı çocuklar tarafından daha özgür olduğunu da ifade edebilmektedir” ifadelerini kullandı.
"Sevmediklerini sayfanın sonunda çizebilirler"
Çocuğun resim yaparken bazı kişileri aile içerisinde göstermesi ya da tam tersi göstermemesinin de bir anlamı olabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Köseoğlu, “Sevmedikleri kişiyi sayfanın sonuna doğru çizme ya da hiç çizmeme durumları olabilmektedir, örneğin kardeş kıskançlığı olabilen durumları buna örnek verebiliriz. Bireyselleşme ve özgürleşme ihtiyacı duyan çocuklar kendilerini sayfanın en soluna çizebilmektedirler. Tabi ki bunların hepsinin bir bütün halinde incelenmesi, uzman biri tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir ve resim yorumlanırken çocuğun gelişim evreleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Resim çizmek üretkenliktir, hayal dünyasını geliştirmek, bilişsel gelişinde artış, dikkat becerilerinde artış, bir konuya farklı çözümler bulabilmeyi de geliştirmektedir” açıklamasında bulundu.
Resimde de gelişim evreleri var
Uzm. Dr. Köseoğlu, çocuklardaki resim gelişim evrelerini şu şekilde sıraladı:
1,5 yaş sonrası: Nesneleri tanırlar ve kitaplardaki resimlere ilgi duymaya başlarlar
2-4 yaş arası dönem (karalama evresi): Karalama evresi olarak bilinir, çizgiler anlamsız olup, saat yönünde sağdan sola doğrudur, çocuk resimlerindeki farklılıklar karalama evresinden sonra görülür.
3 yaş civarı: Çocuk insan resimlerini sadece baş ve baş içerisinde iki göz ve ağız olarak çizmektedir. Zamanla dikey çizgilerden yatay çizgilere ve sonra da eğrilere geçerler, daha sonra yuvarlak çizmeye başlarlar.
4 yaş civarı: Çocuklar kolları ve bacakları olan çöp adam çizebilirler. Kol ve bacakları başa bitişik şekilde, boyun olmadan çizilebilirler.
4-7 yaş arası (şema öncesi dönem):
5 yaş civarı: Artık kol ve bacaklar gövdeye bitişik değildir, boyun da resme eklenmeye başlamıştır. İnsan figürü dışında ev, ağaç, böcek, kelebek, ev de eklenmeye başlamıştır. Ancak birbirleriyle ilişkileri yoktur, yani evden büyük kelebek, böcek resimleri olabilmektedir.
6 yaş civarı: İnsan figürü artık daha dolgun şekilde çizilmeye başlanmıştır. Aile figürleri çizmeye başlarlar, resimlerde yer çizgisi vardır, gökyüzünü çizgiyle ayırabilirler. Saydam resim dediğimiz, örneğin evin dışından baktığımızda evin içerisinde eşyalar da görülecek şekilde çizerler.
7-9 yaş arası (şematik dönem):
Görsel gerçeklik evresi de dediğimiz bu evrede uzaktaki nesneler daha ufak, yakındaki resimler daha büyük çizilmeye başlanır. Nesneler gerçek olana daha benzer şekilde çizilmeye başlanır.