Trigeminal Nevralji ilk kez ikinci yüzyılda Kapadokyalı Aretaeus tarafından tarif edilmiş bir hastalıktır. Peki trigeminal nevralji ağrısı neden dünyanın en kötü ağırısı olarak anılmaktadır? İşte trigeminal nevralji ile ilgili merak edilen tüm detaylar...
Dünyanın en kötü ağrısı: Trigeminal Nevralji
Ağrı, gerçek veya potansiyel bir doku hasarından kaynaklanan veya bu şekilde tanımlanan, hoş olmayan bir duyu ve duygusal bir deneyimdir. Birçok farklı tipi bulunan ağrının her biri, şiddeti ve özellikleri açısından birbirinden farklılık göstebilir. Ancak içlerinde, “dünyanın en kötü ağrısı” olarak tanımlanan ve bu özelliği ile nam salmış bir tanesi vardır: Trigeminal Nevralji.
Peki, Trigeminal Nevralji nedir, nasıl ortaya çıkmıştır, tedavisi nasıl yapılır? Girişimsel Nöroradyoloji Uzmanı Doç. Dr. Eren Erdem, Trigeminal Nevralji ile ilgili önemli bilgiler verdi.
YÜZDE YAYILAN ELEKTRİK ÇARPMASI GİBİ, ACI VERİCİ BİR TİK
Girişimsel Nöroradyoloji alanında Amerika Birleşik Devletleri’nde önemli başarılar elde eden Doç. Dr. Eren Erdem, “Hastalık, alın, yanak ve çene bölgesini kapsayan yüzün sadece bir tarafını etkileyen elektrik çarpması gibi, acı verici bir tik olarak nitelendirilir.
Belirli bir sinirin neden olduğu bir çeşit kronik ağrı olan Trigeminal Nevralji, aynı zamanda duruma adını veren sinirin de kendisidir. Bir tik hali ile başlayan belirtiler, ilk etapta 2 saniye ile 2 dakika arasında sürer. Bu süre zarfında, acı çeken kişinin ağrı yoğunluğu nedeni ile gecici yüz felç olması, konuşma ya da çiğneme yetisini kaybetmiş olması gözlemlenir.” dedi.
DİŞLERİNİZİ FIRÇALAMAK YA DA MAKYAJ YAPMAK BİLE BU AĞRIYI TETİKLEYEBİLİR
ABD’nin Arkansas Üniversitesi’nde Endovasküler Nöroradyoloji kürsüsünü kuran ve Arkansas eyaletindeki ilk Anevrizma ve AVM Endovasküler tedavilerini gerçekleştiren Doç. Dr. Eren Erdem, “Söz konusu sinirin alın, yanak ve çene bölgesini kaplayan üç dalı vardır.
Trigeminal sinirin fonksiyonun bozulması, beyne anormal sinyaller göndermesine neden olur. Sonuç ise; insanoğlunun yaşayabileceği en şiddetli baş ve yüz ağrısıdır. Trigeminal Nevralji hastalığı, yüzünüzden beyninize kadar acı uyandıran trigeminal siniri etkileyen kronik bir ağrı durumu olarak da adlandırılabilir.
Trigeminal Nevralji hastalığı durumunda, yüzünüzün hafif bir şekilde hareketi bile (dişlerinizi fırçalamak ya da makyaj yapmak gibi hareketler) ağrıyı tetikleyebilir. Ansızın başlayan ve halk arasında ‘delirten hastalık’ diye bilinen hastalığın psikolojik açıdan da birçok yansıması söz konusu olabilir.” diye konuştu.
50 YAŞ ÜSTÜ KADINLARDA ORTAYA ÇIKMA OLASILIĞI YÜKSEKTİR
Trigeminal Nevralji rahatsızlığının başlangıcında kısa ve bununla birlikte hafif ataklar yaşama ihtimaliniz söz konusudur. Ancak hastalık ilerlerse daha sık görülen ağrılar yaşanabilir. Trigeminal Nevralji, kadınları erkeklerden daha sık oranda etkiler ve 50 yaşından büyükler bireylerde ortaya çıkma olasılığı yüksektir.
Tedavisi oldukça komplike olabilir. Öncelikle çesitli ilaç tedavileri denenir ancak çoğunlukla yeterli ağrı kontrolü sağlanamaz. Bundan sonraki aşama, “Minimal İnvaziv” olarak anılan küçük kesiler açılarak yapılan girişimsel yaklaşımlardır.
Doç. Dr. Eren Erdem, “Hastalarımızın yanağında, dudağa yakın bir bölgeden uyguladığımız iğne ile kafa tabanındaki bir delikten, beynin komşusu olan trigeminal sinire kadar ilerleyip, siniri yakarak (Radyofrekans Ablasyon-RFA), %80 oranda başarılı sonuçlar elde ediyoruz.” dedi. Erdem, cevap vermeyen hastalarda ise son seçeneğin, cerrahi mikrodekompresyon ya da ‘Gamma Knife’ radyasyon tedavisi olduğunu ekledi.