Ebola salgınında deneysel ilaçların kullanılma imkanının tartışılması için DSÖ'nün bir araya getirdiği etik komitenin iki gün süren toplantısının ardından yazılı açıklama yapıldı.
Ebola salgını çerçevesinde, etkisi ve yan etkileri bilinmeyen ilaçların potansiyel tedavi ve önleme yöntemi olarak kullanılabileceği bildirilen açıklamada, tedavi şeklinin şeffaf olması gerektiği kaydedildi.
Tedavinin hastanın rızası ve seçimi ile gerçekleşmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, tedavi neticesinde elde edilen bulguların toplanması ve paylaşılmasının ahlaki bir zorunluluk olduğu belirtildi.
DSÖ, Batı Afrika'daki Gine, Liberya, Nijerya ve Sierra Leone'de yayılan Ebola salgınını küresel sağlığı tehdit eden bir acil durum olarak ilan etmiş, 9 Ağustos'a kadar salgında 1013 kişinin hayatını kaybettiğini ve 1848 yeni vaka kaydedildiğini bildirmişti. Hastalıkların tedavi şekilleri konusunda uluslararası karar verici örgüt olan DSÖ'nün Ebola hastalığı konusunda kayda aldığı herhangi bir ilaç veya aşı bulunmuyor.
İlaç firmaları, hastalığın sadece küçük ölçekli sağlık harcamaları yapabilen ülkelerde görülmesi ve ilaç satışlarından elde edilecek karların düşük olacağı düşüncesiyle Ebola virüsü için araştırma harcaması yapmaktan kaçınıyor. Bazı küçük ilaç firmalarının Ebola virüsü konusunda araştırmaları bulunduğu ancak bu araştırmaların şu ana kadar sadece laboratuvar ortamındaki hayvanlarda denendiği bildiriliyor.
Ebola'ya yol açan virüs sudan veya havadan geçmiyor, hastaların vücut sıvıları yoluyla yayılıyor. Virüs, bugüne kadar daha çok hastayla temasa geçen hasta yakınlarına ve hastalara müdahale ederken yeterli önlem almayan sağlık personeline bulaştı.