Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi bünyesindeki uyku merkezinde "aşırı uyku eğilimi" tanısı konulanlara okul ya da iş yerinde kısa süreli "şekerleme" izni verilmesi için rapor düzenleniyor.
DEÜ Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Barış Baklan, Uyku Bozuklukları Merkezine "aşırı uyku" şikayetiyle çok sayıda başvuru olduğunu söyledi. Aşırı uyumaktan şikayet edenlerde öncelikle "patolojik" bir durum bulunup bulunmadığını araştırdıklarını kaydeden Baklan, "Narkolepsi olup olmadığına bakıyoruz. Bu hastalığa rastlanma sıklığı binde 2 ila 6 arasında" dedi. Narkolepsinin genetik özelliği de bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Baklan, hasta olduğundan şüphelendikleri kişiye "çoklu uykuya dalma testi" uyguladıklarını anlattı. Testlerde kişinin 5 dakika içinde 5 kez uykuya dalması ve 20 dakika içinde rüya görmesi halinde "narkolepsi"den söz edilebileceğini ifade eden Baklan, "Hasta olduğunu bilmeyenlerden soğan doğrarken, kahvehanede arkadaşlarıyla konuşurken dahi uyuyanlar var ancak iş yerinde bu tür rahatsızlıklar sorun yaratabiliyor" diye konuştu.
Hasta için şekerleme
izni Aşırı uyuma belirtileri görülen bir başka hastalığın da "Hipersomnia" olduğunu bildiren Baklan, merkezde tanı alan narkolepsi ya da hipersomnia hastalarının iş yerine ya da okuluna bu durumun bildirildiği yazı gönderdiklerini söyledi. Prof. Dr. Baklan, "Narkolepsi ya da hipersomnia hastalarına uyku izni verenlerin iş yerinde ya da okulda daha iyi performans alacağını bildiriyoruz. Bu izni kabul eden nadir işletmeler var. Okullar iş yerlerine göre daha duyarlı ama bir öğrencinin okuduğu üniversitede kabul edilmedi. Çocuk da okulunu bitiremedi" bilgisini aktardı.
Siesta hemen herkese faydalı
İtalya, İspanya ve bazı Arap ülkelerinde yaygın olan ve "Öğle saatlerinde verilen küçük aralarda uyumak" anlamına gelen "siesta"nın Türkiye'de "şekerleme" olarak bilindiğini, bunun hemen herkese çok faydalı olduğunu ifade eden Baklan, sadece hastaların değil sağlıklı insanların da şekerleme yaparak kendini daha iyi hissedebileceğini kaydetti. İtalyan erkekleri üzerinde yapılan araştırmanın, siesta yapanlarda kalp hastalıklarına daha az rastlandığını ortaya koyduğunu anlatan Baklan, "Siesta hepimizin beden ve ruh sağlığı için çok faydalı ancak siesta yaptığı için gece uykuya zor geçenler dikkatli olmalı. Siesta yaptığı için akşam uykusuzluk çekenlerin siestasını kaldırıyoruz" dedi. Öğleden sonra özellikle saat 14.00 sıralarında gelen uyuma isteğinin çok normal olduğunu dile getiren Baklan, şu bilgileri verdi: "Biz tıp fakültelerinde bu saatlere teorik ders koymayız. Öğleden sonra pratik dersler vardır. Özellikle 11.00 sıralarında öğrenciler çok iyi olur. Dershanelerde de sabahçı olmak daha verimlidir. Uyku ihtiyacı kişiye göre değişir. Siesta için genelde 1 saat yeterlidir. İşveren izin verse çalışanın performansı artar ama vermezler." Baklan, kişinin kendi uyku ihtiyacını ve siestanın gerekli olup olmadığını belirleyebileceğini ifade etti. Uyku Bozuklukları Merkezinde genelde ölüm riski de olan uyku apnesi hastalarını uyuttuklarını bildiren Prof. Baklan, yoğun başvuru olduğu için ancak bir yıl sonraya randevu verilebildiğini sözlerine ekledi.