Sapanca Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün düzenlemiş olduğu ‘Akciğer Kanseri’ için farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen programa Göğüs Hastalıkları Cerrahisi Prof. Dr. Salih Topçu konuk oldu. Topçu, akciğer kanserinde en büyük riskin sigara olduğunu, filtreli sigaralarda bulunan katkı maddelerinin akciğer kanserinin tipini değiştirdiğini aktardı. Topçu, akciğer kanserlerinde yapılan ilk başvuruların yaklaşık yüzde 85’nin ameliyat aşamasını geçmiş ve ileri aşamalardaki hastalardan olduğunu söyledi. Sigara dumanının 4 binden fazla kimyasal maddenin bulunduğunu, bunların 40’ının kanserojen içerdiğini, bu oranın yabancı markalı sigaralarda daha fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Salih Topçu, “Puro içenlerde 3 kat, pipo içenlerde de kansere yakalanma riski 8 kat artmaktadır. Bir nargile de 50 sigaraya bedeldir. Nargilede kanserojen maddenin yanında bulaşıcı hastalık tehlikesi de vardır. Elektronik sigaralarında kesinlikle az zararlı değildir ve elektronik sigara ile sigaradan kurtulmak mümkün değildir” dedi. Hükümetin en önemli icraatlarından birinin kapalı alanlarda sigara içilmesine müsaade etmediği için teşekkür eden Prof. Dr. Topçu, nargilenin bulaşıcı hastalıklar açısından tehlike arz etmesinden dolayı içilen yerlerinde kapatılmasını istediğini belitti.
“AKCİĞER KANSERİ KALITSAL BİR HASTALIK DEĞİLDİR”
Asbest ve erionit akciğer kanserine neden olduğunu ve ülkemizin önlem aldığını, radon gazı ölçümlerinin mutlaka yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Topçu, “Akciğer kanseri kalıtsal bir hastalık değildir. Önlenmesi için ilaç, vitamin ve aşı yoktur. Tek önlem sigarayı bırakmak ve içmemektir. Öksürük, balgamlı kan, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs ağrısı, kol ağrısı, ses kısıklığı, boyun ve yüzde şişlik, iştahsızlık, kilo kaybı ve kemik ağrıları bu hastalığın başlıca belirtileri arasında yer almaktadır” dedi.