Ramazan ayında da güçlü bağışıklık sistemi için beslenmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Bulut, iftarla ilgili şu önerileri sıraladı: " İftarı, ezan sesi ile startı verilen bir yarış gibi görmeyelim. Peynir, zeytin, hurma gibi iftariyelikler ve mide dostu çorba ile iftarımıza başlayıp, salata ile devam ederek yemek hızımızı yavaşlatmalı, sonrasında ana yemeğe geçmeliyiz. Yavaş yiyemiyorum diyenlerdenseniz mutlaka sofradan kalkıp 15 dakika ara vererek ön iftar ve iftar olarak öğününüzü ikiye bölmelisiniz'' dedi.
''SAHURU ASLA İHMAL ETMEYİN ''
Sahurun da asla ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Bulut, "Sahurda hafif ve proteince zengin beslenmenin gün boyu tok kalmamızı sağlayacağını unutmayalım. Sahurda tüketilen yumurta, peynir, süt, yoğurt, ceviz, badem içerdikleri çinko sayesinde bağışıklığı güçlendirici etki yapar. Kuru baklagil eklenmiş çorbaların sahurda tüketilmesi hem lif içeriği hem de protein içeriği nedeniyle sahur için iyi seçeneklerdendir. C vitamini ile bağışıklık sistemi arasında yakın bir ilişki olduğu bilinmektedir. Bu sebeple C vitamini yönünden zengin kivi, çilek, greyfurt, portakal gibi meyvelerin ve biber, maydanoz, roka, limon, domates gibi sebzelerin tercih edilmesi önemlidir " dedi.
''10-12 BARDAK SU TÜKETİLMELİ '
Diyetisyen Dilara Süngü Bulut, sözlerini şöyle noktaladı, "Güçlü bağışıklık sistemi için demir minerali önemlidir. Sahurda tüketilen yumurta, iftarda tüketilen ciğer, et, tavuk, kuru baklagiller gibi gıdaların içerdiği demirden yararlanabilmek için bu gıdaların yanında bolca salata tüketilmeli ve hemen sonra çay içilmesi demir emilimini azaltacağından, hiç olmazsa 45 dakika bekledikten sonra çay tüketmeliyiz. Susuz kalmak zayıf bağışıklık sisteminin önemli sebeplerinden biridir. Bu sebeple iftar ve sahur arasındaki kısa zamanda 10-12 bardak suyu tüketmeye çalışmalıyız'' dedi.