Hastaların, başkalarının yerine muayene olmalarını engellemek isteyen SGK, Aralık 2013 tarihinde ‘Biyometrik kimlik doğrulama’ sistemini özel hastanelerde ve sağlık merkezlerinde uygulamaya başladı. Yeni uygulama, özel hastanelerde muayene olmak isteyen hastalara avuç içi tarama zorunluluğu getiriyordu.
Uygulama yürürlüğe girdikten sonra Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) üyesi olan Mahmut Konuk Şubat 2014 tarihinde özel bir hastaneye gidip muayene olmak istedi. Hastane muayene için Konuk’tan avuç içi tarama işlemini yapmasını istedi. Konuk uygulamanın hukuka aykırı olduğunu savunarak avuç içi tarama işlemini yapmayınca hastane tarafından muayene edilmedi. Bunun üzerine SES, Mahmut Konuk adına Danıştay 15. Daire’ye başvurarak Biyometrik kimlik doğrulama sisteminin kaldırılmasını istedi. Danıştay 15. Dairesi Biyometrik kimlik doğrulama sistemi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
'UYGULAMANIN HUKUKA UYARLILIĞI YOK'
Anayasa ’nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin kişilik haklarını koruyan maddelerine atıf yapan Danıştay 15. Daire’si, Biyometrik kimlik doğrulama sistemini hukuka aykırı bularak sistem hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Danıştay tarafından verilen kararın bir an önce uygulanması gerektiğini belirten SES avukatı Öztürk Türkdoğan ise kararı şöyle değerlendirdi: ‘’Biyometrik kimlik doğrulama sisteminin ile ilgili olan kanuna göre hasta ancak rıza gösterirse avuç için taraması yapılabilir. Yeni düzenleme sonrasında özel hastaneler zorunlu olmamasına rağmen avuç içi tarama işlemini zorunluymuş gibi uyguluyordu. Bu uygulama ile hastaneler hastaların bütün kişisel bilgilerini de ele geçiriyordu. Ancak bu uygulama insan haklarına aykırı bir durum ortaya çıkarıyordu. Biz de bu uygulamanın kaldırılması için Danıştay’a başvurduk. Danıştay tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararını olumlu buluyoruz. Umuyoruz ki verilen bu karar SGK tarafından bütün hastanelerde hemen uygulanır ve bu uygulama tamamen kaldırılır.’’