Türkiye’de 800 bine yakın demanslı hasta olduğu, bu sayının 3’te 2’sini ise Alzheimer hastalarının oluşturduğu kaydedilen protokolde, Alzheimer’ın bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenen bozukluk olduğu vurgulandı.
Yaşlılık riski
Protokolde, “Hastalık ile ilgili en önemli risk faktörü yaştır ve yaşlanma kaçınılmaz bir durumdur. 65 yaş üstü 100 kişiden 8’inde Alzheimer görülmektedir. 21. yüzyılda hastalığın görülme sıklığının daha da artacağı beklenmektedir. Günümüzde Türkiye’de 300 - 600 bin civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir. Genç nüfusun giderek yaşlanacağı bir ülke olarak Türkiye’de 30-40 yıl sonra bu hastalığın en önemli sağlık sorunu olacağı düşünülmektedir” denildi.
‘HASTA İZOLE EDİLMEMELİ’
Alzheimer’da hastaların otonomisine mümkün olduğunca saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanan bakanlık protokolünde, hastaların suistimale uğramamaları, fiziksel ve manevi travmalardan korunmaları için hasta yakınlarının eğitilmesi gerektiği belirtildi. Protokolde şu öneriler yer aldı:
- İleri evrede oluşabilecek motor sorunlar düşmeler için risk yaratır. Düşme riski ve düşmeye bağlı komplikasyonların azaltılması için önlemler alınmalıdır.
- Yutma sorunlarına yönelik gerekli önlemler alınmalı, gerekirse ağızdan beslenme yerine alternatif beslenme yolları kullanılmalıdır.
- Hastanın yaşam ortamı demanslı hastalara göre düzenlenmelidir.
- Hasta mümkün olduğunca sosyal ortamda tutulmalı ve izole edilmemelidir. Hasta ve yakınlarına sosyal destek gruplarına katılmalarının önerilmesi yararlıdır.
- Alzheimer için kullanılan ilaçlarda mümkün olduğunca, önerilen günlük tedavi dozuna ulaşılmaya çalışılır.
- Henüz ruhsatlı olmayan ve endikasyonu bulunmayan tedavi yöntemlerinin demanslı hastalara uygulanması önerilmez.