Eğitim Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.
Sancaktaroğlu, mesajında şunları kaydetti: “İnsanları rengine, ırkına, maddi varlığına göre tasnife tabi tutmayan, insanlar arasına ayrımcılık tohumları ekmeyen İslam medeniyetinin getirdiği huzur ve kardeşlik ortamını batı medeniyeti getirememiştir. Batı medeniyetinin insan hakları standardı aynı zamanda bir çifte standart örneğinin tezahürüdür. Geçmişte Bosna’da yaşanan vahşete seyirci kalınması; Batı’nın yüzkaralığı için yeter de artar bile. Bugün Suriye’deki katliamlar, Mısır’daki alçak darbe; Irak’ta, Filistin’de, Afganistan’da, Doğu Türkistan’da, Arakan’da ve halkı Müslüman ya da Müslüman halkların yaşadığı pek çok ülkede patlayan bombalar, Guantanamo gibi insan onurunun hiçe sayıldığı işkence merkezlerinin varlığı ve akan kanlar ‘İnsan Hakları’nın sadece lafının edildiği bir dünyayı resmetmektedir. Ülkemizde batılılaşma süreciyle birlikte yaklaşık iki yüzyıldır bu ülkenin gerçek sahibi olan millet ötekileştirilmiş ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüş, ayrımcılığa tabi tutulmuştur. Bugün ülkemizde inandığı gibi yaşamak isteyen insanlara yönelik ayrımcı uygulamaların pek çoğunun tarihin çöp sepetine atılmış olmasının arkasındaki örgütlü gücün, altındaki imzanın ve akıtılan terin Eğitim-Bir-Sen olması, “insan merkezli sendikacılığın” tezahürüdür. Kamu kurumlarında başörtülü çalışanların hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmadan hizmet üretmelerini sağlamak için çeşitli eylem ve etkinlikler sonrası başlattığımız imza kampanyası ve akabinde aylarca süren sivil itaatsizlik eylemimizin kazanıma dönüşmesi, ülkemizin insan hakları karinesine sağladığımız olumlu katkı olmuştur.
Ülkemizde kadınları kategorize eden anlayışların artık geride kalması, kadına yönelik şiddet ve ahlaki yozlaşmayı da içerisine alacak şekilde devam etmeli; toplum, geleceğe güvenle bakmalıdır. Çözüm süreci diye adlandırılan, ötekilerin berikileştirilmesi süreci, devletin milletinden milletin devletine geçişle taçlandırılmalıdır. Sadece kendi hakkı veya çıkarı için değil, başkalarının hakkı ve çıkarı için de mücadele edebilen, her türlü haksızlığa karşı onurlu ve dik durabilen sorumlu insanların ve kuruluşların çoğalması, hak ve hürriyetlerin dili, dini, ırkı, rengi, düşüncesi, cinsiyeti ne olursa olsun herkes için olduğu gerçeğinin bütün dünyada kabul edilmesi dileğiyle tüm insanların 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum”