Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte “Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu sağlık alanının ‘sektör’ olarak ifade edilmesini eleştirdi. Hekimliği bir sanat olarak ifade eden Davutoğlu, “Tıp ve sağlık herhangi bir sektör değildir. Hatta bir sektör olarak da görülmemelidir” dedi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu Hilton Otel’de düzenlenen “Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na” katıldı. Bakan Mehmet Müezzinoğlu ve Sare Davutoğlu program öncesi kurultaya katılanlarla sohbet etti.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kurultayda yaptığı konuşmada sağlık alanında yapılan çalışmalara değinerek, şehir hastaneleri hakkında bilgi verdi.
Enstitülerle ilgili yapılan çalışmaları ele alan bakan Müezzinoğlu, “Dünyayla iddialı bir şekilde olabilme ve yarışabilme adına altyapıyı üniversitelerimizle birlikte çok daha iyi noktaya taşıyabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şuanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olan ve genel kurula kadar bütün aşamalarını tamamlamış olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın genel kurul aşamasına getirdik. İnşallah en geç yıl sonuna kadar yasalaştıracak ve bu anlamda başta Kanser, Biyoteknoloji, Kronik Hastalıklar, Anne-Çocuk ve Ergen Sağlığı, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp, Akreditasyon Enstitüsü. Bu altı enstitüyü hızla ülkenin AR-GE alanındaki koordinasyonuna ve organizasyonun hizmetine sunmayı hedefliyoruz” dedi.
“216 HASTANENİN İNŞAATI DEVAM EDİYOR”
216 hastanenin yapımının devam ettiğini dile getiren Bakan Müezzinoğlu, “Sağlık turizminin altyapısı açısından da kamu olarak yani Sağlık Bakanlığı olarak biz şuanda 216 hastanemiz yani toplam 32 bin yatak kapasiteli hastanelerimizin inşaatı devam ediyor. Bunların bir kısmı bu yıl, bir kısmı gelecek yıl hizmete girecek. Toplam 44 bin yatak kapasitesini yeniden fiziksel mekanın ileri teknolojisiyle 2017 yılı sonu itibariyle bu ülke insanının hizmetine veya bölge coğrafyasındaki insanların hizmetine sunmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“90 BİN YENİ YATAĞI BU ÜLKENİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ”
2018 yılı sonu itibariyle toplamda 90 bin yeni yatak kapasitesinin sağlık alanına kazandırılacağını ifade eden Bakan Müezzinoğlu şunları söyledi; “Kamu özel işbirliği ile şuanda inşaatı devam eden, ihaleleri tamamlanmış, bütün süreçleri bitmiş 24 bin yatak kapasiteli 17 büyük şehir hastanemizin inşaatları başladı. Bunların tamamı 2017 yılı sonu itibariyle hizmete girmiş olacak. Yine 1 yıl içinde 24 bin yeni yatak kapasiteli 20 şehir hastanesinin ihale süreçlerini başlattık. 1 yıl içinde onların da ihale süreçlerini tamamlayacak ve onların da 2018 yılı sonu itibariyle bu ülke insanının hizmetine girmiş olacak. Yani özet olarak 90 bin yeni yatak kapasitesini bu ülkenin hizmetine sunmuş olacağız.”
Müezzinoğlu, bir hasta başına ortalama 225 metrekare kapalı alanın düştüğünü ifade etti.
“TIP DÜNYASINDA DA KADIN HEKİMLERİMİZİN CİDDİ BİR AĞIRLIĞI VAR”
Karaman’da meydana gelen maden kazasıyla ilgili “Karaman’da yaşanan acı kaza nedeniyle biraz buruğuz” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu yaptığı konuşmada, madende çalışma yapan ekiplere kolaylıklar diledi.
Kadınların ağlık alanındaki yerine değinen Sare Davutoğlu, “Kamudaki 79 bin hekimimizin 32 bini kadın hekimlerden oluşuyor. Kamudaki 404 bin sağlık çalışanının ise 238 bini kadınlardan oluşuyor. Türkiye’de akademik alanda da tıp dünyasında da kadın hekimlerimizin ciddi bir ağırlığı var. Sadece bu oranlar bile sahada ülkemizin seviyesini gösteriyor. Her geçen gün sevindirici gelişmelere şahit oluyoruz. Tıp fakültelerimizde 58 bin 300 öğrencimiz doktor adayı olarak eğitim görüyor. Tıp eğitiminde dünyanın en iyi ülkeleri arasında olduğumuza inanıyoruz” dedi.
“TIP VE SAĞLIK SEKTÖR OLARAK GÖRÜLMEMELİDİR”
Sare Davutoğlu, sağlık alanının ‘sektör’ olarak ifade edilmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Sare Davutoğlu, şunları söyledi; “Kanaatimce tıp ve sağlık herhangi bir sektör değildir. Hatta bir sektör olarak da görülmemelidir. Hekimlik esasen sadece maddi tıp bilgisiyle değil, meşakkatli ve uzun bir eğitimin ardından çok büyük fedakarlıklar gerektiren yüksek bir ruhsal birikimle yapılabilir. O yüzden benim de çok sevdiğim bir tanım: hekimlik sanatı. Hekimlik, edinilen bilgi ve tecrübe birikimini hem sağlığı korumak, hem de hastalığı iyileştirmek için bir sanat zarafetiyle insanlığın hizmetine sunmak. Zaman zaman haksız eleştirilere bazen de açık haksızlıklara maruz kalan meslektaşlarımın hukuku adına bunu özellikle ifade etmek istedim. Herkes bilmelidir ki, doktorların önceliği hayattır. İnsanın hayatını doğrudan ilgilendiren bu mesleğin çoğu zaman bir sektör gibi ele alınması, doktorların da eleştirilen nesnesi olması biz hekimleri yaralıyor. Hekimler yaralı olursa, onların gönülleri kırık olursa şifa bekleyen yaralar sarılmamış olur.”
“TÜRKİYE BİR ŞİFA ÜLKESİ”
Türkiye’nin gelişen tıp teknolojisiyle bölge coğrafyasındaki insanlara şifa verdiğinin belirten Sare Davutoğlu, “Gücünü bölgesiyle, komşularıyla insanlıkla paylaşan, paylaşmak için özel bir çaba harcayan Türkiye’nin yıldızının en parladığı alanlarından biri de tıp ve sağlık alanıdır. Türkiye bilimsel imkanlarıyla, tedavisi ve hizmetleriyle, sağlık altyapısıyla komşularımız kadar farklı coğrafyalardan pek çok insan için önemli bir merkez olmuştur. Sağlık politikalarımızın insan merkezli gelişimi Türkiye’yi bir şifa ülkesi ve bir merhamet adası haline dönüştürüyor” diye konuştu.