Cumhurbaşkanı adayı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizim mezheplerimiz, kimliklerimiz utanılacak durum değil. Allah bizi nasıl yarattıysa biz bununla barışık yaşayacağız. Bunu sorgulama, yuhalatma hakkı kimsede değildir. Bu devlet, bu kafayla giderse değil iki parçaya 50 parçaya bölünecek ve bunlar bunun müsebbibi olacaklar” dedi.
Öğle saatlerinde Van’a gelen Selahattin Demirtaş, Cumhuriyet Caddesi üzerinde toplanan kalabalığa hitap etti. İlk defa sağlık ekiplerinin görev aldığı mitinde konuşan Demirtaş adalet, barış, kardeşlik, özgürlük ve onurlu yaşam talepleriyle yola çıktıklarını söyledi. Edirne'den Hakkari'ye kadar bütün ezilen halklar adına, inkar edilen, yok sayılan, katledilen bütün mazlumlar adına bir umut ışığı yaktıklarını ve ısrarla zulmün karşısında durduklarını ifade eden Demirtaş; korkmadıkları, kaçmadıkları, mevzileri terk etmedikleri için bugün Türkiye'nin büyük bir umutla ayağa kalktığını kaydetti. Yürüttükleri mücadeleyi engellemek için denenmeyen yolun kalmadığını sözlerine ekleyen Demirtaş, kullanılan yöntemlerin şeytanın bile aklına gelmeyeceğini ifade etti. Kullanılan yöntemlerin karşısında şeytanın dahi 'bunlar benden daha şeytan' diyerek şaşırdığını ileri süren Demirtaş, "Yalan bunlarda, ikiyüzlülük bunlarda, riyakarlık bunlarda. Ama bütün yöntemleri boşa çıktı. Bütün haksız uygulamaları, zalimlikleri boşa çıktı. Son birkaç yıldan beridir demiyorum, 90 yıl boyunca şeytanın aklına gelmeyen bütün yöntemleri ezilen halklara uyguladılar. Ama şimdi ezilen halklar ayağa kalktı. Onlar kendi yalanlarından utanır hale geldiler. Artık bu topraklarda faşizmin hakim olmayacağını, bu cumhurbaşkanlığı seçimiyle gördüler. Bu topraklarda özgürlük dışında, herkese eşit adalet dışında hiçbir şey hakim olmayacak. Şeytani yöntemler defolup gidecek, bu toprakları cennete dönüştüreceğiz" dedi.
Gittikleri her yerde yarası olan, ezilen, açlıkla terbiye edilen insanlar gördüklerini ifade eden Demirtaş, Kürt halkının uzattığı yeni yaşam elinin, barış, kardeşlik, dostluk elinin ne kadar kıymetli olduğunun artık daha iyi anlaşıldığını söyledi. Demirtaş, "Yıllarca devlet; Kürt'ü, Aleviyi, Çerkezi, yoksulu, emekçiyi ezmek için Türk'ü de ezmiş. İnsanlar bunun farkına vardı. Herkes daha iyi anlıyor ki birlikte mücadele etmedikçe zorlukların üstesinden gelinmiyor. Her koyunun kendi bacağından asılmasının zamanı geçti. Bizler kimliğimizi inkar etmeden, birbirimizi asimile etmeden ve birbirimizden korkmadan eşitçe yaşayabiliriz. Bunu insanlar daha iyi anlıyor. Şimdi demokratik değişimin zamanı geldi. Nasıl hikaye uydurdular? Tek dil, tek millet hikayesi. Bunu 90 yıldır bize anlatıyorlar. Okulda, askerde, üniversitede, meydanlarda anlatıyor ve 'herkes inanmak zorundadır' diyorlar. İnanmayanı vatan haini ilan ediyorlar. Bütün mesele bu hikayede gizli. Ya hikayeyle uzun yıllar birbirimizden, devletten korkarak yaşayacağız ya da yeni bir hikaye yazacağız. Artık bu safsata, yalanla Türkiye'nin yönetilemeyeceğini herkes anladı ve sıra yeni hikaye yazmaya geldi. Bu hikayede Türk, Türklüğü ile Kürt, Kürtlüğü ile herkes kendi kimliğiyle var. Bizim hikayemiz, çok renkli, çok kültürlü, insanların bir arada yaşamasını anlatıyor ve biz bu hikayeyi hayata geçirmeye karar verdik" diye konuştu.
İnsanların bir araya gelmemesi için uzun yıllar örülen duvarların şimdilerde yıkıldığını dile getiren Demirtaş, "Bizim mezheplerimiz, kimliklerimiz utanılacak durum değil. Allah bizi nasıl yarattıysa biz bununla barışık yaşayacağız. Bunu sorgulama, yuhalatma hakkı kimsede değildir. Bu devlet, bu kafayla giderse değil iki parçaya 50 parçaya bölünecek ve bunlar bunun müsebbibi olacaklar. İç içe yaşayan kültürler, halklar olarak iyi biliyorsunuz ki bizler Alevi inancından zarar görmedik, kimseye düşmanlık beslemedik" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki insanların birbirine düşürülmek istendiğini ve bunun gerçekleşmesi durumunda IŞİD gibi çetelerin sınırdan Türkiye'ye giriş yapacağını ileri süren Demirtaş, İslam ile alakası olmayan barbarların kırılma noktası beklediğini kaydetti. Boyunlarının ne zaman koparılacağını beklemeden bir numaralı koltuktan başlayarak demokratik Türkiye'nin inşası için harekete geçtiklerini söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O koltuk halkların koltuğudur, kimsenin malı değildir diyerek işe başladık. Koltuk neden sizin malınızdır? Neden kendinize hak görüyorsunuz? Devletin koltuğu neden halk koltuğu olamıyor? Neden Kürt'ün, Türk'ün, Laz'ın, Ermeni'nin olamıyor da sadece sizin olabiliyor. Kendilerinde nasıl bu hakkı görüyorlar? Bu anlayış değişecek. Mesele bizim koltuğu kazanmamız meselesi değil. Kim kazanırsa artık o koltukta rahat oturamayacak. O koltukta artık size parmak sallamayacak, katliam, ölüm emirleri veremeyecek."
Cumhurbaşkanı seçiminde vatandaşların kendisine ne için oy vermesi gerektiğini de anlatan Demirtaş, "Demirtaş, sadece Kürt değil, Türk, Ermeni, Sünnidir. Roboski'de katledilen, Soma'da öldürülendir. Demirtaş benim soy ismim değil, Trakya'dan bize selam veren çiftçidir. Sokakta katledilen kadın, anaların sevdalı yüreği, gençlerin ışıl ışıl gözleridir. Bana oy vermeyin kardeşlerim, kendinize oy verin. Sandıktan çıkan her Demirtaş oyu katledilenlerin, ezilenlerin, yok sayılanların oyudur, değişimin oyudur. Diğer adaylara bakın, biri hakkında bir şey söylemeye gerek yok, ama diğeri. Türkiye'ye yeni gelmiş ve Türkiye siyaseti hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyor. Onu destekleyen partilerin geçmişinde katliam, ellerinde kan var. Şimdi gelmiş o halklardan oy istiyorlar. Bizim dışımızda verilecek hangi oyun anlamı kardeşliktir. AKP'ye oy verenler düşmanımız değil. Bu yanlışa bizi düşürenlerin tahriklerine kapılmayın. Alevi'dir diye düşman gibi görmeyin. Özellikle Alevi'nin yanına gidin, sarılın, öpün, ona 'kardeşim' deyin. Irkçılık en kötü zehirdir. Herkesin zihnini teslim alır. Irkçılık kanınıza enjekte edilmişse kurtulmanız zordur. Biz insanız en yüce kimliğimiz budur" dedi.
Türkiye'yi değiştirecek ve barışa götürecek öncü güç olduklarına işaret eden Demirtaş, bunun kararını çoktan verdiklerini ve bugün ise cevabını aldıklarını dile getirdi. Demirtaş, seçime birkaç gün kala çeşitli provokasyonların olabileceğinin altını da çizerek, kimsenin bu tuzaklara düşmemesi gerektiğini kaydetti.
Esnafa da kendisine sunduğu destekten dolayı teşekkür eden Demirtaş, "Van esnafına sahip çıkacaksınız. İşimiz esnafların tezgahını bozmak değil yapmaktır. Hepsi bizim kardeşimiz, dostumuzdur. Onlara gelen zarar, bize gelen zarardır" diye konuştu.
Güvercinlerin uçurulduğu ve havai fişeklerin patlatıldığı mitingin ardından Demirtaş, Adana’ya gitmek üzere Van’dan ayrıldı.