EGS Medya Koordinatörü, Gazeteci-Yazar Veysel Sevinç, yaklaşan genel seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Milletvekili aday adaylarının dikkat etmesi gereken bir çok önemli noktaya değinen Sevinç, 2015 genel seçimlerine hazırlanan milletvekili adaylarının siyasal iletişime daha fazla önem vermeleri gerektiğini dile getirdi.
Yaklaşan genel seçimle beraber basın danışmanı enflasyonunun yaşanacağını dile getiren Sevinç, ’’Özellikle geride bıraktığımız 2014 yerel seçimlerinde bir çok siyasetçinin danışmanlar konusunda çok iyi bir sınav verdiğini söyleyemeyiz. Gerek aday adaylarının basın danışmanları yerine mühendislikler gibi farklı mesleklerde faaliyet gösteren kişileri tercih etmeleri, gerekse maliyeti minimize etme girişimleri bütünleşik bir medya çalışmasının önünde ciddi bir engel oluşturdu. Aday adaylarının, adaylık sürecine dek ’geçici bir ekiple çalışılabilir’ mantalitesiyle hareket etmeleri de yine başarısızlık dolu siyasi bir serüveni beraberinde getirdi. Yapılan yanlış haber servisleri ve mesleki deneyimsizlik; sonuç itibariyle aday adaylarının siyasi geleceğini etkilemiş oldu. Deneyimli basın danışmanlarını tercih eden aday adayları adaylığı, adayların bir çoğu ise başkanlığı kazanırken, yanlış tercihte bulunanlar ise sadece rakiplerini izlemekle yetindi. Bu nedenle 2015 genel seçimlerinde de vekil adaylarının en büyük avantajını ve dezevantajını yine danışman kadrolarının belirleyeceğini düşünüyorum.’’ dedi.
SİYASAL İLETİŞİM ÖNEMSENMELİ
2015 Genel Seçimlerinde aday profillerinin de değişeceğini savunan Sevinç; ’’Türkiye’de artık şapkamı koyar oyumu alırım veya parayı basar adaylığı koparırım mantığı geçersizdir diyebiliriz. Zira değişen seçmen yapısı adayların daha özenli hareket etmesini zorunlu kılıyor. Seçmen kitlesinin bilinçlendiğini fark eden genel merkezler de artık adaylara yönelik yeni stratejiler belirleme yoluna gidiyor. İşte bu noktada da siyasal iletişim devreye giriyor. Bu minvalde her milletvekili adayı, kamuoyunda güveni ve halkın desteğini sağlamak için iyi bir ’siyasi kimliği’ veya ’imajı’ oluşturacak her türlü etkeni dikkatte almalı. Adayın imajından başlayıp kampanya temasını ve propaganda kanallarını belirleyip, seçmende aday veya parti lehine oy verme davranışı yaratmaya yönelik yapılan tüm çalışmalar hassas bir şekilde gözden geçirilmeli, anlatılmaya çalışılan mesajın bazen ’hiç anlamama’ veya ’yanlış anlama’ olarak geriye dönebileceğine de dikkat edilmelidir. Siyasal iletişimin önemi sadece sözlü ve yazılı ifadeleri değil aynı zamanda görsel sunumları da; elbise, makyaj, saç veya logo tasarımı gibi faktörleri de içeriyor. Bununla beraber, etkili bir hitabet ve beden dili de olmazsa olmaz unsurlardandır. Siyasetçilerin seçmenleri demokratik ikna metotlarıyla etkilemelerinin yolu da tamamen gerçekleştirecekleri bu siyasal iletişim becerilerine bağlıdır. Zira siyasal iletişime önem veren her siyasetçi reaktif davranışlardan ziyade proaktif davranmayı, sorunlar meydana geldikten sonra çözüm aramak yerine sorunlar henüz meydan gelmeden çözüm aramayı bir alışkanlık haline getirir. Bu nedenle adaylar siyasal iletişime önem verilmeli, halk nezdinde yapılan yanlış bir propagandanın geri dönüşü imkansız hatalar silsilesine neden olabileceği unutulmamalıdır. ’’ dedi.
ADAY, BÖLGESİNE HAKİM OLMALI
Sevinç, ‘’Adaylar çalışmalarına başlamadan önce ciddi bir program hazırlamalı, o doğrultuda hareket etmelidirler. Geçmiş dönemdeki seçim sonuçlarını, seçim ve seçmen bilgilerini, bölgedeki sivil toplum kuruluşlarını, kamu kurumlarını ve kanaat önderlerini bilmeden yola çıkmak baştan itibaren bir yenilgi sebebi olur. Zira siyasal hedeflere varmanın en etkin yolu öncelikle adayın kendi bölgesindeki popüleritesine bağlıdır. Genel Merkezler, Bakanlıklar ve Meclis turları, seçim bölgesi dışındaki tüm lobicilik faaliyetleri bunlardan sonra gelir. Kendi bölgesinde tanınmayan bir ismin, yani tabana hitap etmeyen bir ismin istisnai durumlar haricinde vekillik yarışından başarılı çıkmasının pek şansı yoktur. ‘’ şeklinde konuştu.
ÇALIŞMALARA UZMAN ELİ DEĞMELİ
Adayların özellikle Genel Merkezlerinin belirlemiş olduğu kurumsal logo ve söylemleri dikkate almaları gerektiğini dile getiren Sevinç, ’’Halk dilinde ’reklam adayı’ diye tabir edilen bir kesim var ki; her dönem milletvekili adayı olup partilerin kurumsal çalışmalarının dışında hareket ederler. Bu tür çalışmalara bu dönemde de yine sıkça rastlanacaktır. Ancak ’güçlü aday’ diye tabir edilen isimlerin daha çok dikkatli olması gerekir. Adayların tanıtım evresinde kullanacakları kişisel web sitesi, sosyal medya aktiviteleri, slogan, tanıtım filmi, broşür, pankart, basın bültenleri, vb. tüm medya çalışmaları bir uzman eşliğinde belirlenmeli, genel merkezlerin kurumsal çalışmaları çiğnenmeden stratejik bir şekilde tasarlanmalıdır.’’ dedi.