Galatasaray'ın eski başkanı Adnan Polat; İnan Kıraç, Ünal Aysal ve Duygun Yarsuvat'ın kendisi ile ilgili ortaya attıkları iddialara çarpıcı cevaplar verdi.
"TOKİ BAŞKANININ KONUŞMASI TALİHSİZDİ"
Türk Telekom Arena Stadı'nı açmak için çok acele ettim. Kimileri divan kurulunda stadı sezon sonu aç diyorlardı. Onların amacı o stadı bana açtırmamaktı. Çünkü o stadı açan başkan Galatasaray tarihine geçecekti. Onlar beni o tarihte görmek istemedi.
Ben stat duvarlarına Galatasaray'ın büyüklerinin resimlerini koyacaktım. Biz ayrıldığımızda stadın çatısının yapımı için finansal kaynaklar ve proje hazırdı. Sadece gelen yönetimin karar vermesi gerekiyordu. Stadın açılışına 2 gün kala beni Selahattin Beyazıt aradı. Ve dedi ki: "Açılış günü statta çok kötü şeyler olacak." 1 gün kala ise İnan Kıraç arayarak, gayet nezaketsiz bir şekilde, "Adnan sen Ali Sami Yen'i Galatasaray'dan silmek mi istiyorsun! Bu davetiyelerin üzerinde Ali Sam Yen yazmıyor" dedi. Ben de, "Şehven yapılan bir hata olmuş" yanıtı verdim. Benim kadar Ali Sami Yen için kimse bir şey yapmamıştır. Şimdi soruyorum İnan Kıraç, Ali Sami Yen için ne yapmış?
Açılış günü 500 kadar provokatör başbakanın adını duyunca ıslıkladı. 52 bin kişi içinde 500 kişi çok önemli değil. Fakat TOKİ başkanının konuşması çok talihsizdi. Şimdiki Cumhurbaşkanımız o zamanki Başbakan her anlamda bize yardım etti.
"BİZ KİRLİ MİYDİK?"
Biz gece gündüz çok çalışıp Galatasaray'ı o kuyudan çıkardık. O kongredeki sonuca çok üzüldüm. Bazılarının planlarını bozmuştuk. Bu İnan Kıraç'ın planlarıydı. Kulübün ekonomisini düzelteceğimizi düşünemediler Tüzük kongresine giderken İnan Kıraç bana bir arkadaşını gönderdi. "Galatasaraylı üniversitelilere de Galatasaraylı liseliler gibi imtiyaz verelim" dedi. "Galatasaray, kendisine gönül veren herkese aynı mesafede durur. Ben kimseye imtiyaz veremem" dedim. Aramız bu yüzden açıldı.
Görevden ayrılırken Ali Dürüst'e Selçuk İnan'ın transferi için gereken çalışmaların yapıldığını söyledim. Görevi bırakmamın ardından 15 Haziran'da Galatasaray Dergisi çıktı, kapağı ise bembeyazdı. Derginin başındaki yayın yönetmenini aradım, "Bu ne?" dedim, "Galatasaray beyaz sayfa açıyor anlamında, kapağı bu şekilde yapmamızı başkan istedi. Bana kızmayın" dedi. Ne yani biz kirli miydik?
"3 TEMMUZ'U DENGELEMEK İÇİN YAPTILAR"
3 Temmuz günü, bizim şikeyle hiçbir ilgimiz olmadığı ortaya çıktı. Ancak bize bunun gururunu yaşatmadılar. Savcıya bir Fenerbahçe muhabiri vasıtasıyla giden bir mektuptan dolayı Florya'yı aradılar. 1.5 milyon dolar çıkış yapılmış. Defterlerde bu çıkışı ve nereye gittiğini buldular. Savcı normal olarak talimat verdi. "Araştırın" dedi. Hiçbir şey çıkmadı. Paraların Hasan Şaş, Hakan Şükür ve Ayhan gibi futbolculara gittiğini gördüler. Daha sonra ise benim iş yerime geldiler. Neden bunu yaptılar bilmiyorum. Herhalde 3 Temmuz'daki kamuoyu algısını dengelemek için yaptılar...
Sicilimdeki tek ceza, şampiyonluk kutlamasında sahaya aslan getirdiğim için "hayvanlara eziyet" nedeniyle yediğim 150 TL'lik cezadır.
"AYSAL, DENİZİN BİTTİĞİNİ GÖRÜNCE KAÇTI"
Ünal Aysal "Kötü bir kulüp teslim aldım" dedi. Aysal, kötü bir kulüp teslim almadı. Denizin bittiğini görünce bırakıp kaçtı. Ben Galatasaray'ın son 30 senesine baktım. 2011'den 30 sene geriye gelin. 30 senede Galatasaray'ın tüm başkanlarının harcamaları 1 milyar Dolar yok. Ünal Aysal, 3.5 senede 1 milyar Dolar para harcamıştır.