Başkan Ünal Aysal'ın büyük önem verdiği kritik toplantı az önce start aldı. Başkan Ünal Aysal ile birlikte 7 yönetici daha bu kritik zirvede Aysal'ı yalnız bırakmadı. Galatasaray yönetiminden TT Arena'daki zirveye Aysal'ın yanı sıra 2.Başkan Özkan Olcay, Genel Sekreter Adnan Nas, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Cibara, Necati Demirkol, Mete İkiz, Ümit Özdemir, Ebru Köksal ve Mehmet İpekdokuyan katıldı. Ayrıca Galatasaray Kulübü İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan ve Galatasaray Genel Koordinatörü Faruk Işık da toplantıda hazır bulundu.
Galatasaray kongre üyeleri divan için TT Arena'da toplantı salonunda hazır bulundular
DİVANA KATILMAYAN YÖNETİCİLER
Galatasaray'da Başkan Ünal Aysal'ın büyük önem verdiği bu kritik zirveye yönetimden Başkan yardımcısı görevini yürütmesine karşın Candan Erçetin, Aka Gündüz Özdemir, istifasını sunan Sedat Doğan, Emir Sarıgül, Mehmet Karlı, Şükrü Ergün, Ahmet Ocaklı...
'BU HİSSELER BİZİM NAMUSUMUZ'
Toplantıda ilk olarak söz alan Galatasaray Kulübü eski 2.Başkanı Işın Çelebi, sarı kırmızılı kulübün hisselerinin özelliğini belirtip, yönetimin istediği yetkinin verilmemesini talep ederek "Bu A tipi hisseler bizim namusumuz, namusumuz, Galatasaray olarak namusumuz. Bu yüzden negatif yönde oy kullanmanızı rica ediyorum" dedi. Işın Çelebi yaptığı bu çıkışın ardından bir kez daha söz aldı. Işın Çelebi " ben bir maddi hata yapıldığını düşünüyorum. Sportif AŞ'ye bağlı bir yan kuruluşa A tipi bir hisse devredilebiliyor. 9.maddenin aynen kalmasını rica ediyorum. 9.maddenin bu şekilde hayata geçirmesi 5 sene sonra Kulüp ile Sportif A.Ş.'nin ilişkisi kesilebilir" diyerek bir tehlike olduğunu belirtti. Işın Çelebi daha sonra Divan Kurulu tarafından bir tavsiye kararı alınmasını talep etti.
Oylamanın ardından Tavsiye Kararı alınması oy birliği ile kabul edildi. Divan Kurulu Üyeleri 9. maddenin aynı şekilde kalması yönünde ortak karar aldılar.
- Ancak daha sonra söz alan Galatasaray Kulübü eski 2.Başkanı Mehmet Helvacı, 9.maddenin değişmeyebileceği ve yönetimin belirttiği şekilde kalabileceğini belirtti. Helvacı'nın bu çıkışı üzerine Işın Çelebi'nin talep ettiği tavsiye kararı daha sonra gündemden düşerek üyeler, bu maddenin yönetim kurulunun belirttiği gibi kalabileceği lehinde görüş bildirdi.
Başkan Ünal Aysal, toplantının bu bölümünde söz aldı...
HİÇBİR MÜLKİYETİ SATMA NİYETİNDE DEĞİLİZ
Başkan Ünal Aysal " Geçen toplantının başında bulundum, sonuna kalamadım. Belki bu toplantıyı yapmamıza gerek kalmayacaktı. Biz kulübün hiçbir mülkiyetini satmak niyetinde değiliz. Siz bana bu kulübün varlıklarını korumamı emrettiniz. Bana verilen görev bu.
TÜRKİYE'NİN EKONOMİK OLARAK EN GÜÇLÜ KULÜBÜ GALATASARAY'DIR
Bir görev daha verdiniz varolan bu enstrumanlarla kulübü ileriye götürmek.Türkiye'de ekonomik açıdan yaşama gücü en yüksek olan kulüp Galatasaray'dır"
ORGANİZE BİR SALDIRI VAR
"Çok ciddi bir güven ortamına ihtiyacımız var.Bu kadar organize saldırı varken, bu tip projeleri yapmamız mümkün değil. Devraldığımız gün borç 328 milyon dolar, Şuan 338 milyon dolar. 81 milyon dolar kur farkı ödemişiz.
Sportif açıdan 2. olduğu zaman üzülen bir Galatasaray oluşmuştur"
AYSAL'DAN DİVAN KURULUNA SEÇİM İMASI VE MESAJI
Başkan Ünal Aysal, " Transfer harcamalarımızın çok fazla olduğu söyleniyor. Evet başarı adına ilk göreve geldiğimizde Galatasaray'ın şampiyonluğu adına belli harcamalara imza attık. İlk teknik adam dönemimizde 122.4 milyon dolar transfer harcamamız olmuş. Roberto Mancini döneminde ise 22.6 milyon dolar ve son olarak Prandelli 19.4 milyon dolar...giderek azalan ve planlı bir bütçe-transfer harcamamız var. Bize olan güveninizde bir sarsılma varsa bunu bugün belirtirseniz bundan ötürü size müteşekkir kalacağımızı belirtmek istiyorum.. "Transfere çok para harcandı deniyor. Evet, harcandı. Başarı, başarı, başarı deniyor. Bunun bedelini ödemek lazım"
Ünal Aysal konuşmasında transfer harcamalarından bahsederken, Mancini ve Prandelli'nin isimlerini zikrederken Fatih Terim'e "Birinci teknik direktörümüz" şeklinde hitap etti.
TERİM'İN İSMİNİ ANMAMAK GALATASARAY'A YAKIŞMADI
Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyesi Ahmet Özdoğan, " Sayın başkan konuşmasında iki teknik adamın ismini andı. Birinci dönem diye bahsettiği yani 2011 yılındaki hocamız Galatasaray kulübü divan kurulu üyemiz Fatih Terim'dir. Onun ismini anmamak bence Galatasaray'a yakışmadı" dedi.
Hayri Kozak:
"Başkan'ın Galatasaray'ı iyileştirme, re-organize etme planı vardı. Borçlar da re-finanse edilecekti farklı yöntemlerle. Hisse satışları ve sermaye artışları ciddi gelirler getirdi. Sabit gelirlere katkı olarak Kalamış havuz inşaatı bitmiş, Yelken'de de güzel bir tesis olmuştur. Sabit yatırımlarımız oldu TT Arena GS Store gibi. Ancak malımız var, paramız yok. 3 yıldır "Giderlerimizi kontrol edelim", "Büyük harcamalar yapıyoruz" diye çıldırdım.
Ben iyi bir Galatasaraylıyım, kimseyle bir yarışım yoktur. Sayın başkan 'güven konusunda bir sorun varsa ve bize güveninizde bir sarsılma varsa belirtin' diyor. Sayın başkan ne demek istiyor. Bunu eminin açıklar. Sayın başkan size bu genel kurul 2011 yılında tarihin en geniş yetkilerini verdi, size güvendi. Siz 2016 yılına kadar görevde olacağınızı söylediniz. Size bu genel kurul güvendi ve bu yetkiyi verdi. Futbol şubemizin başında deneyimli bir yönetici yok. Şu formanın önüne kendi firmanızı sponsor yapın, örnek bir Galatasaray Başkanı olarak sizi analım. 30 yaşında futbolcuların sözleşmeleri 5 yıl uzatılıyor. 2.800.000 TL yıllık net ücret 25.000TL maç başı ücret...Adam kulübede otursa dahi o parayı tıkır tıkır alıyor. Harcamalarımıza dikkat etmeliyiz"
Taner Aşkın:
"Galatasaray başkanı olarak serzenişte bulunmanızı yediremiyorum. Giderleriniz ve gelirleriniz belli. Bu rakamları en azından ilk senede anlamak durumundaydınız.Galatasaray'ın kısa dönemde borçlarını ödeyecek bir gelire ihtiyacı var.Galatasaray Basketbol Şubesini asla kapatamazsınız.
Murat Ece:
Sürekli söylüyorum gelirinizden fazla harcarsanız gayrimenkullerinizi satmak zorunda kalırsınız.Her sene ortalama 90 milyon TL zarar etmişiz.Borçları ödeyebilmemiz için sermaye artışı yapmamız veya varlıkları satarak gelir elde etmemiz lazım. Başka çaresi yok. Neden 29-30 yaşındaki futbolcuların sözleşmelerini uzatıp, ücretlerini arttırıyoruz. Sonra borçlar yada zarar artıyor diyoruz"