Aziz Yıldırım, şike sürecinde ve davasında kendisine komplo kurulduğu iddiasıyla salı günü aralarında Zekeriya Öz, Mehmet Berk, Mutlu Ekizoğlu ve Mehmet Ekinci’nin de bulunduğu birçok kişiden şikayetçi olmuştu.
Fanatik gazetesinin haberine göre: Başkan Yıldırım’ın 179 sayfalık şikayet dilekçesi ortaya çıktı. Başkan dilekçede şike sürecinde yaşanan usulsüzlükleri, örneklerle dile getirdi. Önemli suçlamalarda bulundu.
İşte Yıldırım’ın o iddialarından bazıları...
‘Tahir Kıran operasyonu önceden biliyordu’
Dilekçede Fenerbahçe eski yöneticisi ve iş adamı Tahir Kıran ile o dönemde Eskişehirspor’u çalıştıran Bülent Uygun arasında, 10 Nisan 2011’de Galatasaray’ın Trabzonspor’a 1-0 yenildiği maç sırasında yapılan konuşmanın kaydına yer veriliyor. Galatasaraylı Arda Turan’nın bu karşılaşmada attığı bir gol geçersiz sayılmıştı...
Kıran'la Bülent Uygun arasındaki konuşma:
T.K.: Galatasaray da gol attı
B.U.: Ben dedim Galatasaray,
Trabzon’dan alır puan. Galatasaray
nasıl saldırıyor belli değil
T.K.: Yav Acar (Yıldırım) indirmiştir
bunlara teşvik primini. Ayhan da ilk
11’de var ay ay
B.U.: Birer yarış atı vermiştir
T.K.: Ben iğreniyorum var ya bu
futboldan iğreniyorum. Vallahi
iğreniyorum
B.U.: Anladım abi
T.K.: Türk futboluna var ya
Ergenekon Operasyonu lazım a.k.
baştan aşağıya
Yıldırım’ın dilekçesinde bu konuşmanın altında şu ifadelere yer verildi: Tahir Kıran, Türk futboluna 3 Temmuz 2011 tarihinde yapılan operasyonu, daha 10 Nisan 2011 tarihinde bilmektedir. Bu konuşmasında Tahir Kıran’ın yapılmasını beklediği futbol operasyonunu Zekeriya Öz tarafından yapılan Ergenekon Operasyonu ile aynı isimle isimlendirilmesi de tesadüfle izahı kabul olmayan bir durumdur.
‘Mehmet Berk çürütülen iddiayı ayakta tuttu’
Fenerbahçe’nin transfer şikesi yaptığı ileri sürülmüştü. Aziz Yıldırım’ın şikayet dilekçesinde bu konuya şu şekilde yer verildi: “Soruşturma savcısı Mehmet Berk, FIFA ve TFF Transfer Talimatları gereğince sözleşmesi devam eden bir futbolcunun mevcut kulübünün izni olmadıkça başka bir kulübe transfer yapamayacağı hususunu öğrenmiştir. Bunun üzerine dosya kapsamındaki iddialara uygun şekilde Karabükspor, Eskişehirspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Gençlerbirliği ve Kayserispor Kulüpleri’ne yazı yazarak iddia konusu olaylarda ismi geçen futbolculara ilişkin olarak kendilerinin transfer görüşmesi yapılması hususunda izinleri olup olmadığı hususunu sormuştur. Karabükspor ve Eskişehir Kulüpleri ismi geçen futbolcuların (Emenike ve Sezer Öztürk) transfer görüşmesi için kendilerine izin verilmiş olduğunu, görüşmelerden haberdar oldukları yönünde yazılı cevap vermesine rağmen verilen bu cevaplar soruşturma savcısı Mehmet Berk tarafından iddianameye yazılmamış, belgeleri ek klasörler içinde tutularak iddianın ayakta kalması sağlanmıştır. Mahkemede bu dosyaya sunulan evrakları ve ilgili kulüp başkanlarının ifadelerini göz ardı etmiş ve hiç izin alınmadan yapılmış bir transfer görüşmesi yapıldığı şeklindeki kabul ile esasen yıkılmış bir iddiayı ayakta tutmuştur.”
'İllegal yapı Yargıtay'da'
“Son olarak 17/25 Aralık sonrasında ortaya çıkarılan illegal yapının Yargıtay bağlantıları da ortaya konmalıdır. Şöyle ki bu yapılanma Yargıtay’a sirayet etmiş olup, özel yetkili mahkemelerde görevli iken Yargıtay’a seçilmiş savcılar ve hakimler ile özel yetkili mahkemelerde görevli hakim ve savcılarla irtibatlı hakim ve savcılar Yargıtay’daki bu illegal yapının parçasıdır. İllegal yapının uzantısı bu hakim ve savcılar, Özel Yetkili Mahkemeler’den karara çıkan örgüt davalarına bakan dairelerde yoğunlaşmıştır. Bunların illegal yapı içindeki görevi, Özel Yetkili Mahkemeler’den çıkan kararların ta en başta yazılan senaryoya uygun şekilde kesinleşmesini sağlamaktır. Yargıtay Başsavcılığı’nda da söz konusu illegal yapılanmanın uzantılarının olması kuvvetle muhtemeldir.”
İki farklı iddianame
“Soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Berk, soruşturma neticesinde birbirinden farklılıklar ihtiva eden iki iddianame düzenlemiştir. Her ikisi de 02.11.2011 tarihli olan (11 rakamı el yazısı ile kalemle 12 olarak düzeltilmiştir) iddianamelerden birincisi, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne basılı olarak sunulmuştur. Bu iddianameden farklı olarak o da imzalı ve mühürlü olan ikinci bir iddianame ise, UYAP üzerinden mahkeme kalemine gönderilmiştir. Halen UYAP üzerindeki dijital halde basılı iddianame ile dosyada mevcut bulunan basılı haldeki iddianameler birbirlerinden farklıdır. Her iki iddianamenin 336. sayfasının sonuna kadar metinler birbirinin aynısıdır. Ancak 337. sayfasında bir iddianamedeki yaklaşık yarım sayfalık kısım, diğer iddianamede hiçbir şekilde mevcut değildir. Bu hususun tarafımızdan ortaya çıkarılmasının ardından tüm aşamalarda bilerek göz ardı edilmiştir.”