Bağımsız bir Protestan kilisesine üye olan Yapi, kilisenin web sitesinde yayımlanan bir videoda, "Ünlü olmak, zararlı kapılar açabilir - günahları, sapkınlıkları, fuhuşu, pornografiyi ve mastürbasyonu. Bir bakıma ben tüm bunların kölesiydim" diye konuştu.
"İNTİHARIN EŞİĞİNE GELDİM"
Ayrıca eskiden kara büyüye inanan Yapi, "Bir tanıdık sayesinde gizli güçlerle tanıştım, O andan itibaren durumum gittikçe kötüleşti. Mevcut sorunlarıma ekonomik zorunluklar eklendi. Ayağımın altındaki zemin kaydı, depresif oldum ve intiharın eşiğine bile geldim" dedi. Yapi, kötü dostlar tarafından 250 bin İsviçre Frankı değerinde bir borca sürüklendiğini de belirtti.
BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA
Yapi'ye verilen emir ise bardağı taşıran son damla oldu: Yapi'den oğlunu kurban etmesini istediler! Bunun üzerine kendine gelen futbolcu, "Artık dur demenin zamanı geldiğini anladım, bu kadarını yapamazdım" dedi.
"HAZRETİ İSA SPOR ŞEFİM"
Bugün Tanrı'dan başka hiçbir şeye inanmayan Yapi, "Tanrı benim başkanım, Hazreti İsa ise spor şefimdir. Kutsal Ruh da antrenörüm. İsa'nın ailesinin bir ferdi olmaktan mutluluk duyuyorum" diyor.
SAKATLANDI AMA YÜZÜ GÜLÜYOR
Geçen pazar günü eski Hoffenheim oyuncusu Sandro Wieser tarafından feci bir foula uğrayan Yapi'nin futbol kariyeri ciddi bir sallantıya uğradı.
Dizi sekiz (!) farklı yerinden zedelenen Yapi'nin kulubü FC Zürich'in, Wieser'e yaralama suçundan dava bile açtığı belirtildi. Korkunç sakatlığına rağmen hayata küsmeyen Yapi'nin antrenörü Urs Meier, "Gücünü inancından alıyor" dedi.