Sporcuların 100 metre engelli, yüksek atlama, gülle atma, 200 metre, uzun atlama, cirit atma ve 800 metre gibi 7 ayrı dalda yarıştığı heptatlon, atletizmin en zorlu branşlarından biri olarak öne çıkıyor. Pekin'de düzenlenen 15. Dünya Atletizm Şampiyonası'nda bu zorlu branşta şampiyon olan Jessica Ennis-Hill'in hikayesi ise onun şampiyonluğunu daha da değerli kılıyor.
Heptatlon sporcuların,100 metre engelli, yüksek atlama, gülle atma, 200 metre, uzun atlama, cirit atma ve 800 metre gibi 7 ayrı ve zor dalda yarıştığı bir atletizm branşı.
2009'da dünya, 2010'da Avrupa ve 2012'de olimpiyat şampiyonu olmasının ardından önce ayağındaki sakatlık sonra ise çocuk dünyaya getirmesi sebebiyle spora yaklaşık 2 yıl ara veren Jessica Ennis-Hill, pistlere döndüğü ilk büyük turnuvada dünya şampiyonu olmayı başardı. Üstelik Jessica Ennis-Hill, heptatlon gibi bir branşta doğum yaptıktan sadece 13 ay sonra bu başarıya ulaştı.
Jessica altın madalya töreni sonrasında yaptığı açıklamada ise, zorlu çalışmalara, yoğun antrenman programlarına karşın çektiği en büyük güçlüğün oğlu Reggie'yi şampiyona için evde bırakmak olduğunu söyledi. İngiliz şampiyon sözlerini şöyle noktaladı; "Onu gururlandırmak için çok çalıştım ve buraya gelmeme değmesini istedim. Hayatımda yaşadığım en büyük zorluk onu evde bırakıp Pekin'e gelmekti."
Jessica Ennis-Hill, hamileliği sürecinde doktorların gözetiminde spor yaptı.