Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, NTV Spor'da yayınlanan %100 Futbol programında konuştu. Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in sorularını cevaplandıran Hamzaoğlu'nun konuşmalarından birçok başlık öne çıktı
İşte Hamza Hamzaoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Zaten en önemli konu psikolojiydi. Puan olarak çok iyi durumda bir takımdı ancak takdir kazanamayan bir takım vardı. Maçlar kazanılıyor ama oyun kimseyi tatmin etmiyordu, buna oyuncular da dahil. DIşarıdan gözlemlemiş olmanın avantajını yaşadım. Oyuncuları milli takım dolayısıyla takip ediyordum. Gittiğim gün her şeyden önce takımı biraraya getirmeyi öncelikli olarak yapmam gerektiğini düşündüm. Bir takım olduğumuzu, kendi başına bir şeyler yapmaya çalışan bir takım vardı, onları bir araya getirip takım olmamız gerekiyordu. Onla ilgili bir çalışmamız gerekiyordu. Ondan sonra gerisi bizim için daha kolay oldu."
"GALATASARAY HEP AKLIMDAYDI"
"Konya'da çalışmaya başladığımdan beri geçen süreçte kendimi Galatasaray'a hazır hale getirmeye çalıştım. Galatasaray hep aklımda vardı. O zaman bana teklif gelseydi kabul etmezdim. Kendimi hazır hissetmiyordum. Galatasaray camiasının orada gidip, o koltuğu doldurmanız gerekiyor. Oturduktan sonra doldururum düşüncesi doğru değil. Daha önce çalışmış arkadaşlarla görüşürken, onlar sonuçlar önemli diyorlardı. Ben ama onu söylüyorum, benim acelem yok. O sonuçların iyi olması için benim bu yollardan geçmem lazım. Şükürler olsun. Tüm sıkıntılar beni bugünlere hazırladı. İnşallah bundan sonra da bu durumu devam ettiririz.
Geldiğim zaman Taffarel'in durumu soruldu. Bize yarardan başka bir şey getirmez diye cevap verdim. Ama kendi arkadaşlarım da vardı. Onlar da gelmeliydi. "
"O MAÇTA ÇOK ÜZÜLDÜM"
"Ben Başakşehir maçını izledim. Orada açıkçası Galatasaray'a çok üzülmüştüm, 4-0'dan sonra beş beş diye tempo tutuluyordu. Belki Milli takım hocasıydım ama Galatasaraylı olarak çok üzüldüm. Oyuncular, skoru kabullenir vaziyette oynuyordu. 2 oluyor, 3 oluyor, oyuncularda toparlanalım durumu yok. Galatasaray'da bazı şeyler kopmuş, ilişkiler, diyaloglar. Gelir gelmez işimiz bu oldu.
İlk toplantımı söylemek zorunda hissediyorum. İlk maç toplantısına oturduk, ben geçtim tahtanın başına. Baktım herkes, iki kişi orada, üç kişi şurada. İşin kötü gitmesinin de psikolojisi var. Dağılmayı yaşamışlar. Dedim, arkadaşlar şöyle hepiniz bir öne doğru gelin, yaklaşın. Maçta, sahada da olacağımız gibi burada da bütünleşelim, aramızdan su sızmasın. Bazıları, bizi tanımadığı için şey yaptı ama geçti oturdu hepsi. Biz tabii bu işin bir takım oyunu olduğunu ve beraber bir şeyler yapıldığında başarının geleceğini anlatmaya çalıştık. Her futbolcu bunun bilincindedir. Ancak, onlar kendilerini bir araya getirecek birini beklerler. Oyuncuların hepsinde Galatasaray, arkadaşlık, takımdaşlık sevgisi var ama henüz şartlar oluşmamıştı. Biz sadece ona vesile olduk.
Bize burada yönetimden büyük destek geldi, geliyor. Onlara teşekkür ediyorum. Sonuçlar gelince, bize olan inanç pekişti, sağlamlaştı. Sonraki süreç daha rahat gelişti."
"BURAK İKİLİ MÜCADELEDE %80 FAUL YAPAR"
"Ben gözleme çok inanırım. İstatistikler sadece onu tamamlar. Galatasaray'da uzun top oynama alışkanlığı vardı.
Burak uğraşıyordu mesela, 2 rakibe takılıyor, 2 ofsayta düşüyor. Burak'ta mesela uzun top alışkanlığına karşı onu daha geriye aldık. Onun etkinliğini artırmak istedik. Bazen eski yerinde oynamak istedi. Ama bize inandı ve başardı. Burak en önde oynarken defansif görevleri de olmalıydı. Ancak, böyle bir alışkanlığı yok. Bir ikili mücadeleye girince %80 faul yapar. Şimdi yavaş yavaş bu özelliği de kazanıyor.
Bunun dışında, iki kanat oyuncusuyla bindirmeyi, kanatlardan gelmeyi istiyorum. Galatasaray'da takım savunmasında sorunlar vardı. Uyum yok, istikrar yoktu. Orta saha oyuncularının savunmaya hiç yardımı yoktu. Biz bu bütünlüğü sağlamaya çalıştık. Topu rakibe verince kendi 18'ine kadar geriye kaçan bir takım vardı. Selçuk'u daha öne aldık, Melo'yu da kısıtlamadık. Kaleye kadar gidebileceğini söyledik."
"SAKATLIKLAR TALİHSİZLİK AMA..."
"Transferde hareket alanımız çok fazla değil. Kadrodaki diğer arkadaşlarımız da performans sergileyecek. Burak ve Semih'in yerine oynayacak oyuncular performanslarını %10 artırsa yetecek. Burak 3-4 hafta, Semih de 4-6 hafta arasında oynamayacak. Chedjou gitti, Semih ve Koray sakat. Ancak, tedavi süreci hemen başladı. Burak'a bugün 5 saatlik bir tedavi programı uygulandı. Sakatlıklar talihsizlik ama dövünmeye gerek yok. Başka oyuncularımız var, onlar da forma bekliyor. Belki bu durum onlardan birkaçı için büyük bir şans olacak."
"PANDEV ÇOK ÖZEL BİR OYUNCU"
Pandev'de bir şeyler görüyorum. Ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Gol vuruşları çok iyi, asist yapmayı biliyor. Ancak, fizik gücü çok düşük. Şu an eski gücünde değil, o gücünde olsa onu kullanacağım, değerlendireceğim. Çok özel bir oyuncu bence.
Salı günü transfer olmaz ama belki transferin son gününe kadar gelenler olabilir. Transferi stopere düşünüyoruz. Bulabilirsek, ekstra bir oyuncu çıkarsa her mevki olabilir.
"SNEIJDER İLE İLGİLİ TEK SORUN TAVLA"
Sneijder ile ilk gün konuştuk. Bir sorunumuz yoktu. Orada canlı yayın vardı ve bir şeyler söylemem gerekiyordu. Bir tek sorunumuz şimdi tavla maçlarımız. Çok iyi tavla oynuyor. Baya çekişmeli maçlarımız oluyor.
Sneijder çok akıllı bir oyuncu, solda oynatıyorum, oynuyor. Nereye koysam oynayabilir. Orta sahada Selçuk, Sneijder oynayabilir. Önde farklı oyuncular kullanmak istersem, oraya dahi çekerim onu.
"SON VURUŞLAR, SON TERCİHLER"
Hala istediğim Galatasaray'a çok uzaktayız. Son vuruşlar, son tercihler de sıkıntılarımız var. Konyaspor maçı istediğimiz Galatasaray'a yakındı ama yine de daha iyi olacak.
"BEŞİKTAŞ, FENERBAHÇE VE BİZ"
Beşiktaş, Fenerbahçe ve biz lig sonuna kadar böyle gideriz. Fenerbahçe çok iyi oynuyor bence. Çok hızlı değiller gibi görünüyorlar ama iyi oynuyorlar. Sahaya çok iyi yayılıyorlar. Birbirlerine çok alışmışlar. Beşiktaş çok tempolu oynuyor. Takım olarak çok motiveler. Biz toparlandık. Sezon sonuna kadar böyle gidecek. Transfer yapan takımlar var, onlar aşağıdan gelebilir. Futbol olarak çok güzel maçlar izleyeceğiz.
"YABANCI HAKKIM OLSA BRUMA'YI HEMEN..."
Geriden atılan uzun topları istemiyorum, pasla çıkmak istemiyorum. Pas almaya çalışan oyuncu sayısı az, yön değiştirme alışkanlığı yok. Top sağdan geliyor, sağa bir daha bir daha oynuyoruz. Çevre kontrolü lazım, bir diğer tarafa dönmesi lazım. Bunun sıkıntılarını yaşıyoruz ama bundan sonra yaşamayacağız. Pasla hızlı çıkıp rakibi eksik yakalayabiliriz. Bunlar yavaş yavaş oturacak.
5 yabancı hakkım var. Hakkım olsa Bruma'yı hemen oynatacağım. Çok özel bir oyuncu. Driplingle iyi gidiyor, rahat adam eksiltiyor. Chedjou'nun yerine onu oynatabiliriz ve kazanabiliriz. Onun kendine güveni geldi, üstüne koyarak devam eder umarım.
"BEN NİYE ÖNLEM ALACAĞIM, BILIC ALSIN"
Geldiğim günden beri takımıma hiç rakip takım izletmedim. Biz izliyoruz, her şeyi analiz ediyoruz. Biz Galatasaray takımıyız. Onlar bize karşı önlem almalı. Biz kendi oyunumuzu oynamalıyız. Galatasaray gibi büyük takımlar rakibe karşı önlem almamalı. Bu bana göredir. Bizim bir oyun felsefemiz olmalı ve bunu rakibe kabullendirmeliyiz. Bizden üstün oynayan ve bizi yenen bir takım olursa tebrik ederiz.
Beşiktaş maçında önce basından arkadaşlarla yemek yedik. Birisi bana sordu. Beşiktaş'ın özel silahları var dedi, önlem alacak mısınız, taktik değişiklik yapacak mısınız, dedi. Espriyle, ben niye yapacağım, Bilic yapsın dedim.
"10 YILLIK KONTRAT OLSA, GİT DESELER..."
Sözleşmem mayıs ayına kadar. Bana bugün bir kontrat getirsinler, hemen imzalayayım. 10 yıllık kontrat olsa, yarın git deseler giderim. Kağıt üzerindekiler bu kadar önemli olmamalı. Benim Galatasaray'la sözleşmem ömür boyu.
Akhisar'daki yönetime sorabilirsiniz, ben kontratlara bağımlı hareket etmem. Yarın ayrılacak gibi çalışır, hiç ayrılmayacakmış gibi de hizmet ederim. Her yerde de böyle çalıştım.
"UĞUR'U İSTİYORDUK AMA GEÇ KALDIK"
Takımdan ayrılanlar ve ayrılmasını istediklerimiz performans ve sayı odaklı. Mesela, Veysel'in pozisyonunda çok oyuncu vardı mesela. Baktım ki, kenarda oturacak. Dolayısıyla gidip oynaması yönünde karar aldık. Veysel olmasa başkası olurdu. Kadrodaki oyuncu sayısının azaltılması lazım.
Gökhan Zan'ı kadroda düşünmüyorum. Bir karar aldık, bu kararın arkasındayız. Şu anda oradaki eksiğimizi başka türlü kapatabiliriz. Onunla ilgili transfer çalışmalarımız vardı. Uğur Demirok'u Trabzon almasaydı alırdık. Ligin bitmesini bekliyorduk. Telefonla arayıp dikkatini dağıtmak istemedik. Düğününde şahittim. Orada yarın seni arayacağız dedim. Hem sevindi, hem üzüldü. Hocam ben Trabzon'a söz verdim dedi. Söz verdiysen git, hayırlı uğurlu olsun dedim.
"LİG ÇOK KÖTÜ DURUMDA"
Milli takım olarak ligden besleniyoruz. Lig ne kadar iyi olursa, milli takıma o derece yansır. Ligimiz çok kötü durumda.
Olcan'da istikrarsız bir takımda olmanın sorunları var. Takım bocalama içindeydi. Olcan da bu oyunculardan bir tanesi. Olcan yavaş yavaş toparlanıyor. Olcan'ı farklı mevkilerde de oynatıyorum. O daha gole yakın, önde oynamak istiyor. Zaman zaman sol beke koyuyorum, kupada ortada oynattım. Yarın öbür gün bir ihtiyacımız olduğunda, ummadığımız bir mevkide bizim ihtiyacımızı görebilir. Olcan, hiç sıkıntı yapmadan daha çok çalışarak ihtiyaçlarımıza cevap vermeye çalışıyor.
"ALANYA'DAKİ BAZI HAREKETLER YAKIŞMADI"
Melo ile özel konuşmadım. Alanya'daki turnuvada yapılan bazı davranışlar, hiç tasvip etmediğim şeyler. Pandev'in boğaz tutması, Burak'ın çocuğu itmesi. Yani olabilir, çocuklar kendilerini ispat etmeye gelmişler. Sertlik olabilir ama kasıt istemem. Böyle bir durumda, böyle şeyler yapmak Galatasaray'a yakışmaz. Bizim ortaya koyduğumuz tavır, Melo'ya da yansımıştır. Melo ilk maçta kırmızı gördü, dokunmamış meğer, ama ben böyle davranışlar istemiyorum dedim.
"SİNAN GÜMÜŞ ÇOK DÜZGÜN BİR ÇOCUK"
Sinan Gümüş, geldiğimiz günden beri en çok transfer teklifi gelen oyuncumuz. Süper Lig'den 3. Lig'e kadar pek çok takım Sinan'ı istedi. Çok gururlanıyorum, çok yetenekli ve düzgün, karakterli bir çocuk. Galatasaray takımı ondan çok faydalanacak. Uzun yıllar, çok iyi hizmet vereceğini düşünüyorum. Her geçen gün daha çok çalışması gerektiğinin bilince devam eder.
14 yabancı kuralını doğru buluyorum ama ihtiyaçtan fazlasını zararlı görüyorum. Türk oyuncular açığımı kapatıyorsa, yabancı aramamalıyım. 14 yabancının olduğu bir yerde, 4-5 yabancıyla kalabiliyorsak biz bir şeyler başarıyoruz demektir.
"KAĞIT ÜSTÜNDE GÖRÜNDÜĞÜ KADAR KOLAY DEĞİL"
Kağıt üzerinde göründüğü kadar kolay değil maçlar. Oynayacağımız kulüplerin hepsi önemli takımlar. Hepsi zor maç olacak. Ancak, üstesinden gelmeye çalışacağız. Rakiplerimizin de zor maçları var. Şu aşamada kendimizi avantajlı görürsek, çok büyük tehlike olur. Rakiplerimizle eşit seviyedeyiz ve ipi sıkı tutmalıyız.
Aslında benim oynattığım sistemde, öndeki oyuncudan ziyade arkadaki 3'lüden gol beklerim. Burak ve Umut'la oynayınca, kenarlardan gol şansı bulamadık. Oradaki oyuncularımın gol sayısını artırması amacımız. İnşallah, bunda muvaffak oluruz. Sneijder'e de iş düşüyor. Yıldız oyuncu sıfatıyla ona daha çok görev düşüyor ama diğer oyuncularımız da yakaladığı zaman atarlar. Biz, pozisyon sayımızı artırıp kanatlardaki oyunculardan gol bulmalıyız.
FERNANDAO HAKKINDA...
Fenerbahçe'den Caner ve Gökhan'ı beğeniyorum. Beşiktaş'ta Gökhan Töre ve Olcay var. Olcay çok zeki, gol atıyor, asist yapıyor. Fernandao bir forvet olarak çok iyi. Josue iyi bir oyuncu. Bilal iyi bir oyuncu. Bilal'i çok beğeniyorum. Güray aynı şekilde.