17 Nisan 2012'de NTV Spor Radyo'da Bülent Yüksel'le telefon bağlantısı yapan Yusuf Namoğlu, Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve bazı hakemler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. İsimlerini verdiği bazı hakemler için 'büyük maçları yönetemez, yetersiz' ifadelerini kullanan Namoğlu, Demirören döneminde kurulan MHK için de 'oradan, buradan, birtakım torpillerle meydana gelen bir kurul" diye konuşmuştu.
Yusuf Namoğlu'nun o günkü açıklamaları şöyle:
"DERBİ MAÇLARI HER HAKEM YÖNETEMEZ"
Dünyada ve Avrupa’da derbileri belli hakemler yönetir. Bunun da kuralı budur. MHK’da görevli arkadaşlar da bu tip maçları en az hatayla atlatacak hakemleri atamak zorundadır. Biz belirli hakemleri böyle maçlara atarken çok eleştiriler aldık, ‘Vay yine bu hakem’ gibi.. Türkiye’de hakem kadrosu belli. Oyun kurallarını ben hiç eksiksiz uygulayacağım diyen bir hakem, o havayı koklamayan hakemdir. Hüseyin Göçek, bazı maçlarda bu psikolojiyi, atmosferi koklamadan kuralları uygulamaya çalışmıştır. Bizim tabirle maça çomak sokmuştur.
"HÜSEYİN GÖÇEK 'DERBİ HAKEMİ' DEĞİL"
Bu nedenle de Hüseyin Göçek’in derbi hakemi olmadığı görüşündeyim. Hüseyin Göçek maalesef bu tip maçlarda kuralı uygulayayım diye bazı hatalar ve davranışlar içinde bulunuyor. Hakem bu tip veya bütün maçlarda biraz psikolog olacak. Dünyada da bakın en iyi hakemler bunu yaşayanlardır. Türkiye’de de Cüneyt Çakır bunu uyguluyor. Cüneyt Çakır neden FIFA’dan sürekli görev alıyor? Fırat Aydınus da aynı... Neden yurt dışında sık sık görev alıyorlar? Çünkü maçı iyi koklayıp havasına girerler. Yazılı olmayan bazı oyun kurallarını uygulayıp başarılı olurlar.
"DEMİRÖREN'E, BERABER ÇALIŞAMAYACAĞIMIZI SÖYLEDİM"
Yıldırım Demirören TFF başkanlığı için aday olduğunda kendisiyle çalışamayacağımı söyledim. Neden çalışamayacağım sorulduğunda geçmiş herkesin aynasıdır. O aynaya baktığımızda bazı gerçekleri görebiliyorduk. Bu nedenle de gelecekte neler yaşayabileceğimizi algılayabiliyordum. Tıpkı sahadaki hakemi algılaya bilmeleri gibi... İlla da o koltuğa oturmak önemli değil, önemli olan o koltuğa oturduğunuzda doğru şeyleri yapabileceğiniz ortamın olması gerekir. Yoksa orada olmanız fayda değil zarar getirir.
"BU MHK TORPİLLE OLUŞTURULMUŞ BİR KURUL"
Yapılan kurulun (Merkez Hakem Kurulu) teşekkülüne baktığınızda, kulüplerden, oradan, buradan, bir takım torpillerle meydana gelen bir kurul. Bana göre de bu kurulun başarı şansı çok zayıftır. Bana dünyada başkanı hakem olmayan bir kurul gösterin. Bu, dünyada hiç eşi benzeri olmayan bir durum. Bunu yaşamayan, bunun kurallarını bilmeyen kişilerin kurul başkanlığına gelmesi olur mu? Bu işi bilmeyen kişi bir hakemi nasıl eleştirecek ki!
"HAKEMLER DE TEKNİK DİREKTÖRLÜK YAPSIN!"
Tamam futboldan gelme ama işin kuralını bilmiyor ki. O zaman hakemler de çıksın teknik direktörlük yapsın. Herkes kendi işini yaparsa başarılı olur. Başkası başkasının işini yaptığı an başarısızlık gelir. MHK adalet dağıtan bir yer. Bu kuruma çeşitli müdahaleler olduğu takdirde oranın doğru adalet dağıtmanın olanağı yoktur. Eğer müdahale edilirse de bir gün bir yerde lastik patlar. Bu MHK’ya müdahale yapılır. Benim genel kanaatim bu."