Çek Cumhuriyeti karşısındaki 11'imiz kemikleşmiş kadromuzdan farklıydı. Çok eksiğimiz var. Sakatlar iyileşince durum çok farklı olur. Letonya maçı çok kritik. Kazanmak ihtimalimiz elbette kaybetmekten yüksek. Ancak oradan da elimiz boş dönersek 2016 trenini de kaçırırız.
Kalan 24 puanın, 20'sini alırsak ya 2. olup ya da play-off oynayıp Fransa biletini alabileceğimizi düşünüyorum. Ama gruptan çıksak ne olur? Günü kurtarırız sadece. Önemli olan bu takımı herkese sevdirmek. Bana göre artık milli maçlar İstanbul'da değil de Anadolu'da oynansın.
SERHAT ULUEREN: KAFA DEĞİŞMELİ
Fatih Terim ve futbolcular kafayı değiştirmediği sürece bu gruptan çıkmak söz konusu bile olamaz. Çünkü Terim ve oyuncular sağlıklı görüntü vermiyor. Terim'in maalesef yine aklı sahada değil. Gökhan Töre olayı ile kendisini çok hırpalamış belli ki. Oyuncularımızın da sezon başından beri kötü çalıştıkları dün 2. yarıda ortaya çıktı.
Futbolculara verilen paralar arttı ama antrenman kalitesi çok düştü. Çünkü teknik direktörler acı ama gerçek oyunculardan korkuyorlar ve oyuncuların isteklerine göre idman programı belirliyorlar.
ERSİN DÜZEN: PSİKOLOJİLERİ BOZUK
Çek maçını statta izledim. Maalesef Fatih Terim ve futbolcuların psikolojilerinin iyi olmadığını daha net gördüm. Sahaya ‘zorunlu bir görevi yerine getirmek?için’çıkmış gibilerdi ve oyundan zevk almıyorlardı.
Takımda baskı, gerilim, panik vardı. İyi oynuyormuş gibi görünüyoruz, işi bitiremiyoruz. Geleceğe umutla bakmak için önce bu sorunu çözmek lazım. İlacımız Letonya galibiyeti. Kazanırsak, hesaplar yeniden başlar. 3 puan için gücümüz var, yeter ki çocukları maça kadar rahat bırakalım. Kaybedersek sadece Fatih Terim değil, hepimiz kaybederiz.