Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, FIFA'nın The Weekly dergisine kapak oldu. Kapak sayfasından 'Fatih Terim'in yeni hedefleri' başlığıyla duyurulan haberde, hem Türk futbolunun son zamanlardaki durumu masaya yatırıldı hem de deneyimli teknik adamın sözlerine yer verildi.
Türkiye'nin 80 milyon nüfusa sahip ve futbol tutkunu bir ülke olduğunu duyuran FIFA dergisine Terim'in ifadeleri şöyle:
Duygular sizin için ne kadar önemli?
Bugüne kadar duygusuz hiçbir başarı yakalamadım. Kariyerimin önemli bir parçası bu duygular olmuştur. Duygular olmadan güç eksik kalır. Ancak onları kontrol edebilmek de çok önemlidir. Sizi destekleyen taraftarlar 30 saniye sonra bir bakmışsınız. Hocaların ve oyuncuların bununla başa çıkması gerekir.
Saha kenarındaki hararetli duruşunuzla bilinirsiniz. Libero olarak oynadığınız dönemlerde de bu özelliğe sahip miydiniz?
(Gülüyor) Şöyle ifade edeyim: Daha henüz 23 yaşındayken, milli takımın anahtar bir üyesiydim. Lider olmanın keyfini çıkarıyorum.
27 yıllık teknik adamlık kariyerinize baktığınızda ne hissediyorsunuz?
Çok iyi hissediyorum. Başarı ve zaferler diğer her şeyden daha ağır basıyor. Elbette hatalar yaptım. Tıpkı her insan gibi. Ama önemli olan bunlardan birşeyler öğrenmektir. Kendime karşı hep dürüst oldum. Siz bana bir teknik adam olarak bakış açınız, aynı zamanda benim bir kişi olarak varoluşumdur.
Hangi hatalarınızdan pişmanlık duyuyorsunuz?
Her zaman, sonrasında pişmanlık duyacağınız hatalar olur. Ancak şimdiye göre artık onlar geçmişte kalmıştır. Anın içerisinde herkes, yaptığının doğru olduğu inancıyla hareket eder.
Ne kadar tutkulu bir insansınız?
Yeteri kadar tutkulu olduğuma eminim. Negatif bir etkiye yol açmadığı sürece tutku önemlidir. Fazla tutku çok yoğun olarak tecrübe edilecek belli şeylere yol açabilir.
Bir çok Türk taraftar şu an tatminkar değil. Türk futbolu kötü bir yolda mı?
Bu istikrarsızdır, ülkemizde pek çok olduğu üzere... Yapmamız gereken şey çalışmak. 80 milyonluk nüfusu olan bir ülke olarak muazzam bir potansiyelimiz var. Ancak eksikliğini hissettiğimiz bir çok şey de var. Kulüplerin finansal sorunları çözülmeli. Statlarda daha çok taraftara ihtiyacımız var, geliştirebileceğimiz genç yetenekler bulmalıyız. Zaten benim de burada olmamın sebebi bu. Bir milli takım hocası olarak, hem futbol federasyonu hem de bir bütün olarak ülkenin gelişim göstermesi adına kendimi sorumlu hissediyorum. Teknik Direktör olmak yalnızca işimin bir parçası. Tekrar neden imza attığımın sebeplerinden bir tanesi. Federasyon benden bunları yapmamı istiyor.
Eğer Türkiye Avrupa Şampiyonası'na gitmeyi başaramazsa ne olur?
Bunu bilemezsiniz, Kalan maçlarımızı kazanmalıyız. Ancak elemeleri geçemezsek de bu dünyanın sonu değil. Bununla baş edebiliriz. Ben burada turnuvalara katılacak, finallere gidecek bir takım yaratmak adına bulunuyorum. Böyle bir süreç zaman ister.
Almanya ile ilişkiniz nasıl?
İyi. Almanya'yı ziyaret etmeyi seviyorum. Oradayken Sepp Piontek gibi dostlarla bir araya geliyorum. Kendisiyle zamanında uzun süre çalışmıştık. Genel olarak Almanya, Türkiye için önemli bir ülkedir.
İki pasaportu olan ve Türk ebeveynleri olan ancak Türkiye yerine Almanya için oynamayı seçen bir oyuncu olduğunda nasıl karşılıyorsunuz?
Bunun kolay bir karar olmadığını bilerek saygı duyuyorum. Eğer bir Türk kendi vatanı için oynamak isterse bu her zaman hoş karşılanacaktır. Yurt dışında yaşayan 4 milyon Türk'e evlerinde olduğu duygusu vermek önemli.
Uzun bir süre yurt dışında çalıştınız. Fiorentina ve Milan'ın başındaydınız. İtalya hakkında ne söylemek istersiniz?
İtalya'yı seviyorum. Benim ikinci evim. Muhtemelen orada eşim ve çocuklarımla yaşadığım için böyle hissediyorum. Bu durum bir bağ yaratıyor. Belki bir gün oraya geri dönebilirim, kim bilir?