Futbol yorumcusu Ali Ece Beşiktaş'ın Avrupa Ligi'nde aldığı farklı galibiyeti kaleme aldı.
İşte Ali Ece'nin o yazısı...
Beşiktaş tam da Biliç-Terziç 2’lisinin planladığı Total Kontrol Futbolu’yla başladı. İlk yarı boyunca da 5’ten fazla kez 3’er 4’er dakika süren topa sahip olma periyotları oluşturarak topa sahip olma dalında ev sahibi Partizan’a % 65’e % 35’lik bir üstünlük kurdu. 2014 model futbolda topa ne kadar sahip olduğunuz kadar onunla ne yapıp nerelerde sahip olduğunuz da çok önemli. Beşiktaş bu sezon Demba Ba’nın da büyük etkisi sayesinde geçen sezondan çok daha önde topa sahip olabilip tempoyu dikte edebiliyor.
Örneğin dün gece Belgrad deplasmanının ilk 45 dakikasında Beşiktaş’ın 2 stoperi Sivok ve Franco topa toplam 53 kez dokunurken, orta saha ve forvet oyuncularından Veli 46, Atiba 45, Oğuzhan 40, Gökhan Töre 42, Olcay 33, Ba ise 17 kez topa dokundu. Yani Beşiktaş’ın en öndeki 5’lisi 45 dakikada toplam 223 kez topla oynarken Partizan’ın en öndeki 5’lisi Skuletiç, Lazoviç, Zivkoviç, Pantiç, Drinçiç, İliç’in ilk 45’teki toplamı sadece 129’du.
Gökhan Töre geçen sezona göre daha az dripling zorluyor, daha basit ama efektif paslarla (bakınız 3. golde Oğuzhan’a yaptığı asist) daha çok ve etkili mesafe kat ediyor, ettiriyor. Böylece de gerektiğinde 3. alanda daha tehlikeli şutlar atabilecek enerjiyi de buluyor. Asteras maçındaki golünden sonra dün de 28’de son anda direğe takılan çok güzel bir şut attı.
Şutun kralı ise Beşiktaş’ı öne geçiren golde Veli’den geldi. İlk yarının en fazla topla buluşan oyuncusu olan ve ilk 45’te verdiği pasların % 95’i isabetli olan Veli, İnönü Stadı’nın eski halinin veda maçında attığı goldekinden beri resmi maçlardaki en başarılı şutunu attı. Ancak inanın Veli, idmanlarda bu etkili şutlardan daha da çok atıyor ve sürekli kendini bu dalda daha da geliştiriyor.
Olcay ve Ba, ilk 45’te Beşiktaş’ın en öndeki 5’lisinden en az topa dokunan 2 oyuncuydu. Ancak maçı 2-0’a getiren golde ikisi de altın dokunuşu yaptılar. Olcay, verdiği harika pasla Sivas maçında kendisine son zamanların en kaliteli asistlerinden birisini yapan Demba Ba’ya “pas borcu”nu ödedi. Ba’nın ise golü atmadan önce ofsayta düşmeyerek en doğru yöne boş alana kaçması, en az son vuruşu kadar “orantısız zekâ” doluydu.Önce tek hamle şansı olan kaleci Lukac’ın hamlesini bekleyip sonra tam zamanında aksi yönüne vurması sonucu Ercan Taner’in aforizmasıyla Belgrad’da da “baba bir gol” attı! Rakamla Demba Ba’nın Beşiktaş’taki 10. resmi maçındaki 7. golü.
Ligdeki son Sivas maçına kadar Beşiktaş 1 tane attıktan sonra 10 tane kaçırırdı! Dün gece özellikle 2. yarıda her bulduğunu attı. Oğuzhan’ın maçı 3-0’a getiren golünde Biliç’in geçen sezon düzelttiği takım savunmasından sonra takım hücumunu da nasıl bir seviyede geliştirdiğini gördük. Hemen 1 dakika sonra Demba Ba ne kadar iyi bir bitiriciyse o kadar iyi bir pasör olduğunu bir kez daha gösterdi. Ba komple bir santrfor olduğu kadar çok da iyi bir takım oyuncusu. Bulunmaz Senegal kumaşı, oynadığı kadar oynatıyor da…
Bu çarpıcı skorun mimarı olan doğru oyunun iki de zanaatkârı var. Birisi tabii ki Atiba isimli “insani metronom”, diğeri de oynadıkça kalitesini daha da geliştirip oyun zekâsıyla “neo-Gökhan Keskin” etkisi yaratan Pedro Franco.