Stevya Rize’de İlk Yılını Tamamladı

Çaykur, bu yıl stevya adlı bitkiden sıfır kalorili şeker üretmek için yürüttüğü çalışmalar kapsamında üçüncü ve son hasadını gerçekleştirdi.
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü bahçesinde, Arjantin’den getirilen fidelerle yetiştirilen bu yıl ki son ürünlerin hasadını yaptı. Çay bitkisine benzer özellikleri barındıran stevyanın da yıl da üç kez hasadı yapılıyor. Bitki bir daha gelecek sene yaz aylarının başlamasıyla hasat edilecek.
Stevya, normal şekere göre 10-15 kat daha tatlandırıcı özelliğe sahip. Bazı işlemlerden geçirilip sıvı hale getirildiğinde 300-350 kat daha fazla tatlandırıcı özelliği olan bir bitki. Şeker olmayan, şekerin olumsuz özelliklerini taşımayan, kalorisi, protein değerleri sıfır çıkan çok sağlıklı bir tatlandırıcı. Kimyevi tatlandırıcıların birçok yan etkisi oluyor. Stevya, herhangi bir olumsuzluğu olmayan, geniş kapsamlı kullanılabilecek bir bitkidir.
BİR DÖNÜMDEN DÖRT TON STEVYA HASAT EDİLDİ
Hasadı Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü bahçesinde yapan Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, bir önceki hasadı kırk gün önce yaptıklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Bu yıl üçüncü ve son hasadı yapıyoruz. Üçüncü hasatta bitkinin boyu biraz daha kısa kaldı. Birinci ve ikinci hasatlarda daha verimli bir bitki almıştık. Toplam yıllık bir dönüm araziden 4 ton civarında stevya yaprağı ürettiğimizi gördük. Hasat yapıldıktan sonra yapraklar sıyrılınca dört ton bir üretim oluyor. Bu verim olarak çayın üzerinde bir verimdir. Bundan sonra değişik rakım ve kotlarda denemelerimiz devam edecek. Yüksek ve orta kesimde verimliliği ölçüyoruz. Diğer bölgelerin verimliliğine göre memnunuz. Stevyanın ana vatanı Güney Amerika. Çayın üretildiği bir havza. İklim ve toprak yapımız aynı. Gelecekte bu bölgemiz için önemli bir gelir kaynağı olabilir ama hala araştırmalarımız devam ediyor."
İLK ÜRETİM MİKRO BİR TESİSTE YAPILACAK
Şu ana üretilen stevyanın Türkiye’de üretilebilecek fabrikası olmadığını da söyleyen Sütlüoğlu, “Biz denemelerini mikro bir tesiste yapma çalışmalarımız sürüyor. Oradan da sonuçları aldıktan sonra önümüzü daha net görebileceğiz. Ben tekrar bu ürünün bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. Bir zamanlar çayda bu şekilde ilimize geldi. Bu anlar tarihi anlar olabilir. Kivi de 1989’da böyle gelmişti. Bu çalışmalarımız tarihe bir şahitlik gibi olabilir. Bu ürün şu an kullandığımız şekerden 10-15 kat daha tatlıdır. Bu ürünün gelecek için ilimize ülkemize faydalar sağlayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Haberleri