Bitlis’te, İnşaat Mühendisleri Odası ve Bitlis Eren Üniversitesi tarafından ‘Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Çalıştayı düzenlendi.
Bitlis Eren Üniversitesi Hüsrevpaşa Yerleşkesi’nde düzenlenen çalıştayın açılışında konuşan Bitlis Vali Vekili Salih Altun, “Evvela soyut mirasa ne kadar sahip çıktık? Osmanlı, Selçuklu dediğimizde karanlık çağ olarak düşünen birinin Osmanlı eserini korumasını bekler misiniz? Soyut olarak taşı kayayı koruyabilir misiniz? Burada büyük bir paradoks var. Gençliği yetiştirirken bu topraklarda yaşayan ecdadı gençliğin hafızasına kodlamamız gerekir. Bu şekilde koruma kültürü yaratırız” dedi.
Bitlis Vali Vekili Salih Altun yaptığı konuşmasında, akademisyen ve inşaat mühendislerinin buradaki sorulara dürüst yaklaşımlar göstermesi gerektiğini belirterek, “Bitlisin içinde barındırdığı somut ve soyut tarihi değerlerin çeşitliliğini herkes biliyor. Bu bölge, Mezopotamya ve Kafkaslar arasında geçiş noktası olduğu için birçok medeniyetin dikkatini çekmiş. Ve medeniyetler burada yaşayarak çeşitli eserler inşa edip, bugünümüze kadar getirmişler. Bunların korunması ve geleceğe aktarılması nasıl olacak? Bu sorulara dürüst cevap vermek gerek. Nedir bu dürüst cevap? Evvela soyut mirasa ne kadar sahip çıktık? Osmanlı, Selçuklu dediğimizde karanlık çağ olarak düşünen birinin Osmanlı eserini korumasını bekler misiniz? Soyut olarak taşı kayayı koruyabilir misiniz? Burada büyük bir paradoks var. Gençliği yetiştirirken bu topraklarda yaşayan ecdadı gençliğin hafızasına kodlamamız gerekir. Bu şekilde koruma kültürü yaşatırız. Önce bunu beyinlere yerleştirmemiz gerekir. Selçuklu kimdir? Alparslan kimdir? Bunları gelecek nesillerimiz dediğimiz gençlere anlatmadığımız için bu eserlere taştan öte bakılmayacaktır. Tarih bilincini yerleştirmemiz gerekir. Bu anlamda çalıştayın hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
İnşaat Mühendisleri Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan ise, “Kentler insan hayatının odağındaki fiziki ve sosyal mekanlardır. O kentlerdeki değişiklikler insanları yakından ilgilendirmektedir. Kentlerin kimlikleri vardır. Kentlerin kimliklerinin kaybolması o kentte yaşayanları hayal kırıklığına uğratır. Böylece kentlerimizi, kenti yöneten yerel yöneticilerin ufukları ile şekillenmektedir. Tarihte bu hep böyle olmuştur. Bu nedenle odamız bugüne kadar tarihi eserlerin güçlendirilmesi sempozyum ve çalıştayları düzenlemek zorunda kalmıştır. Buradaki sonuç bildirgeleri sempozyumlara taşımak üzere hazırlanmıştır. 2007’de Ankara’da başlayan daha sonra sırasıyla Diyarbakır, Antalya ve İstanbul’da çalıştaylar düzenlendi. Burada elde edilen sonuç bildirgeleri Erzurum’da gerçekleştireceğimiz sempozyuma alt yapı olacak. Bitlis 10 bin yıllık bir tarihe sahiptir. Neolitik çağdan izler bulmak mümkündür. Tarihi eserlerin güçlendirilmesi ve geleceğe güvenle devredilmesi çalıştayı kamu oyuna bilinç oluşturmak ve açığa çıkarılmak adıyla düzenlenmek istenmiştir. İnşaat odası olarak tarihi eserleri korumak sahiplik duygusunu artırmak mimarları mühendisleri ve akademisyenleri aynı zeminde bir araya getirmek amacındayız. Tarihi eserlerimiz, depremler, özensizlik, yeterince kaynak aktarılamaması nedeniyle yok olup gitmektedir. Ülke olarak bu bilinç oluşturulamamıştır. Hayırsız evlat olmamak adına bu eserleri geleceğe aktarmak bizim en büyük görevimizdir. Medeniyetlerin soyut taraflarını taşıdığı müddetçe yapılar da bunu resmetmektedir. İnşaat mühendisliği çok tarihi bir meslektir. Çalıştayımızda tarihi eserlerin envanterinin çıkarılması ve geleceğe aktarılması için tartışma grupları oluşturulacak. Çok değerli bilim adamlarından oluşan tartışma grupları bunu tartışarak ortaya çıkarılacak bu sonuç bildirgesi bizim için çok önemlidir. Bütün katılımcılara teşekkür ediyor, çalıştayın başarılı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Çalıştayda bir konuşma yapan Bitlis Belediye Eşbaşkanı Nevin Daşdemir Dağkıran ise yapılan restorasyon çalışmalarını eleştirerek, Bitlis kentinin tarihi dokusunun korunması için belediye olarak her türlü görüşe açık olduklarını, bu konuda yapılacak çalışmalara her türlü desteği verebileceklerini ifade etti. Dağkıran şunları söyledi: “Kadim Bitlis kenti, birçok tarihi eserleri bir arada barındıran bir kenttir. Farklı uygarlık ve farklı uluslardan kalan eserlerle bugüne gelen Bitlis kıskandıran bir özelliğe sahiptir. Son yıllarda çok sık restorasyon çalışması yapılmaktadır. Ancak yapılan restorasyonlar o kadar kötü yapılıyor ki, ‘keşke yapılmasaydı’ denebilecek çalışmalar oluyor. En büyük örneği Bitlis Kalesi kazısıdır. Yapılan ve yapılmakta olan restorasyon çalışmalarının bir çok örneği göz önündedir. Bu konuda Bitlis Belediyesinin üzerine düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazır olduğunu belirtmek isterim. Bitlis’in bir açık hava müzesine dönüştürülmesi çalışmasında yeni görüş ve önerilerinizi beklemekteyiz” ifadelerini kullandı.
Konuşmalarının ardından katılımcıların sunumlara geçildi. Çalıştaya Bitlis Vali Vekili Salih Altun, Bitlis Belediye Eşbaşkanı Nevin Daşdemir Dağkıran, Bitlir Eren Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabir Rüstemli, ODTÜ’den Prof. Dr. Erhan Karaesmen, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oktay Belli, YYÜ Prof. Dr. Recai Karahan, Atatürk Üniversitesi’nden Doç. Dr. Remzi Şahin, öğretim üyeleri, inşaat mühendisleri katıldılar.