Tbb Başkanı Feyzioğlu’na "başöğretmen Atatürk Onur Ödülü"

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’na Eğitim İş Antalya Şubesi tarafından, "Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü" verildi.
Eğitim ve Bilim İş Görenleri (Eğitim-İş) Sendikası Antalya Şubesi, Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü’nü bu yıl TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na verdi. Feyzioğlu ödülünü, Muratpaşa Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle aldı.
Törende konuşan Feyzioğlu, birçok ödül ve plaket aldığını fakat en kutsal ve değerli ödülü Öğretmenler Günü’nde aldığını söyledi. Birkaç yıl önce Konya’nın Seydişehir ilçesine konferans vermek için giderken umutsuz olduğunu ve bomboş bir salon beklerken, tam tersi bir durumla karşılaştığını dile getirdi.
Umutsuzluğa düştüğü o günden sonra yola çıkmaya karar verdiğini hatırlatan Feyzioğlu, "O gün o yola çıkmamı sağlayanlar, Seydişehir’deki emekçiler, öğretmenler ve dostlardır. O gün isimlerini bugün bilmediğim 3 pırıl pırıl gençten biri yan flütü, biri kemanı aldı, biri de piyanonun başına geçti. Seydişehir’de hayatımda dinlediğim en güzel konseri dinledim. Belki öğretmenlerdi bilmiyorum. Ve dedim ki Cumhuriyet, buraya ulaştığına göre her yere ulaşmıştır" dedi.
"İNSANLARIN YÜREĞİNE TALİBİZ"
Feyzioğlu, Türkiye’yi tam dört kez gezdiğini, ayak basmadığı yerin neredeyse kalmadığını dile getirerek, “Birileri şaşırarak ’Niçin geziyorsun Türkiye’yi? Bir yere mi talipsin?’ diyor. Sadece insanların yüreğine talibim. Bizim görevimiz bir yerlere talip olmak değil. Anlatmak, öğrenmek, gittiğimiz her yerden bir şey öğrenip, bir sonraki durakta onu aktarabilmek. Bu yolda Türkiye benim öğretmenim oldu. Sizler benim öğretmenim oldunuz. Yola çıktığım günkü insan değilim. Gördüm, tanıdım ve tanıdıkça büyük Atatürk’ün ’Beni görmek demek benim yüzümü görmek değildir. Düşüncelerimi anlamaktır. Duygularımı anlamaktır’ sözünü iyice anladım. Sadece düşüncelerini anlamanın da yeterli olmadığını Türkiye öğretti bana. O düşünceleri duygularla yoğurup, hayata geçirebilirsiniz. O düşünceleri duygularla yoğurmadığınız takdirde başaramazsınız. Millet dediğinizde yüreğiniz sızlayacak. Vatan dediğinizde tüyleriniz diken diken olacak. Halk dediğinizde içinizi sımsıcak bir sevgi kaplayacak. İşte Türkiye bize bunu öğretti. Bunu anlamayanlar, bilmeyenler ’niçin geziyor, nereye talip’ dediler. Koca koca insanlar söyledi. Ya da koca koca insanların söylettiği isimler mızıkçılık yaptı. Cevap vermeye gerek görmedim. Bugün bu cevabı siz verdiniz. Bana bu ödülü layık görerek" diye konuştu.
Konuşması esnasında protokol sırasında oturduğu sandalyeye giden Feyzioğlu, "Bu işin çıkışı sevgili dostlarım budur" diyerek sandalyedeki protokol yazısını yırttı.
"HALKTAN BÜYÜK GÜÇ YOKTUR"
Feyzioğlu, salondakilerden de aynısını yapmalarını isteyerek, "Beni görmek demek, yüzümü görmek değildir. Beni görmek demek halkçılık ne demek onu bilmek demektir. Sevgili öğretmenlerim, dostlarım umutsuz olmayın. Dünyada hiçbir faşist rejim, diktatörlük kalmamıştır. Çünkü, özgürlük daima başarmıştır. Hele hele 21. yüzyılın iletişim teknolojilerinde, hele hele sizler gibi binlerce öğretmenin yetiştirdiği milyonlarca insanımız varken özgürlük emin olun yine kazanacaktır. Yeter ki Duatepe’den düşmana bakıp, bir an bile umutsuzluğa kapılmayan Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran o büyük isimlerin ne hissettiğini, sizde yüreğinizde hissedin. Umutsuzluğa kapılmak atalarımıza, atamıza, başöğretmenimize en büyük saygısızlıktır. Sakın ola ümitsizliğe kapılmayın. Sevgili öğretmenlerim, iyi haber mi kötü haber mi bilmiyorum. Emekliliklerinizi askıya alın. Yüreğinde Cumhuriyet sevgisini, Atatürk sevgisini, milli devleti taşıyan hiç kimsenin emekli olup kenara çekilmeye hakkı yoktur. Bugün kendimizden başka hiç kimseye ihtiyacımız yoktur. Biz herkese ders verir durumdayız. Çünkü halktan daha büyük bir güç yoktur. Elinizin tersiyle bütün makamları, koltukları itin. Yürüyün, zafer yakındır" şeklinde konuştu.
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir ise, Türkiye’de adaletin olmadığını iddia ederek, bu dönemde cesaretli davranılıp, adaleti var kılmaya çalışılması gerektiğini savundu.
Demir şöyle konuştu: “İşleri güçleri cumhuriyetin değerlerini yok etmek. Mustafa Kemal ne yaptıysa tersini yaptılar. ’Öğretmenler yan gelip yatıyorlar’, ’3 ay tatil yapıyorlar’ sözleriyle mesleğin itibarını zedelediler. Örgün eğitime getirilen 4+4+4 ile kurumsal laik eğitim yok edildi. Öğretmenlerin mülakatla atanması uygulaması Türkiye’nin geleceğine yazık edecek."
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık ise, Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü"nün bu yıl 6.’sını verdiklerini belirterek, bu yılki ödülün Atatürk ilke ve devrimlerine ve cumhuriyete sahip çıkan, tüm engellemelere rağmen sosyal hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve demokrasi dersi vermesi nedeniyle TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na verdiklerini söyledi.
Konuşmaların ardından Feyzioğlu’na, Eğitim-İş Genel Başkanı Demir ve Antalya Şube Başkanı Balık tarafından ödülü ve çiçeği takdim edildi. Öğretmenlerden oluşan müzik grubunun mini konser verdiği törende, emekli olan öğretmenlere de plaketleri verildi.

Haberleri