Amasya Belediyesi, büyük tefsir alimlerinden olan Yusuf Sinanüddin Efendi’nin türbesini onardı.
Üçler Mahallesi’ndeki tek kubbe ve kirpi saçaklı türbe orijinal yapısına uygun olarak yenilenirken, onarımının tamamlanmasının ardından çevre düzenlemesi çalışmalarına da başlandı.
Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, yardımcısı İsmail Kazan ve Fen İşleri Müdürü Tuncay Yörükoğlu ile birlikte türbenin son durumu ve çevre düzenlemesi çalışmasını yerinde inceledi. 1507’de Üçler Mahallesi’nde doğan Yusuf Sinanüddin Efendi, Bahşîzâde Şeyh Yakup, Hakalalı (Gâla Köylü) Seyyid Şeyh Muhyiddin Mehmed, Şeyh İmadzade Muslihiddin Musa efendilerden derslerini tamamlayarak mezun oldu. Amasya’da aldığı eğitimin ardından İstanbul’a gidip büyük alimlerden Muhaşşî Sinan Efendi’nin derslerine katıldı. Bir müddet sonra derslere devam etmekten vazgeçip Amasya’ya geri geldi. Talebelerine dersler vermeye başladı. Erdem ve olgunluğuyla fevkalade meşhur olan Cuma Efendi’nin 1567’de vefât etmesiyle, onun yerine Hızır Paşa Müderrisi oldu. 1572’de 60 akçe yevmiye ile Mehmed Paşa Müderrisliği’ne getirildi. Buradaki dersleri sırasında büyük saygı gördü. Fakat bu saygı ve itibardan hoşnut kalmadı. 1576’da müderrisliği terk edip Hac vazifesini de yerine getirmek için Hicaz’a gitti. Hac vazifesini yaptıktan sonra Mekke-i Mükerreme’ye yerleşti. Davranışlarındaki düzgünlük, her türlü kötülüklerden sakınan biri olarak tanındı. Harem-i şerifte dersler verdi. Hac mevsiminde her taraftan gelen Türklere vaaz ve nasihat etti.
Mekke-i Mükerreme’de ikametiesnasında Kur’an-ı Kerim’de haram kılınan şeylerin haramlığının nedenlerinden ve hikmetlerinden bahseden ayetleri toparlayıp, bunları 99 bölüme ayırarak “Teybi-nü’l-Maharim” adını verdiği büyük bir tefsir yazdı. Bu tefsir-i şerifi diğer İslam ülkelerinin alimleri pek makbul ve rağbet etmişlerdir. 1580’de “Şeyhü’lHarem”olup Mekke âlimlerine reislik yaptı. Bu şöhretin de kendisine âfet getireceğinden korktuğundan 1585’de Harem-i Şerif Şeyhliği’nden de vazgeçip Amasya’ya tekrar geri geldi. Halktan uzaklaşıp köşesine çekildi ve evinden dışarı çıkmadı. Kendisini tamamen ibadete verdi.
1591’de Hakk’ın rahmetine kavuştu. Üçler Mahallesi’nde toprağa verildi. Kabri yıllarca Amasya ulemâsına ziyâretgâh oldu.