Normal ampullere göre enerji tasarrufu ve aydınlatma konusunda bir hayli iyi olan LED ampuller, sundukları avantajların yanı sıra ebatça fazlaca büyük ve de pahalı olmaları bu ampullerin yaygınlaşmasının önündeki en büyük engel.
Bu durumun farkında olan bir şirket ise geleneksel ampullerden kullanıcıları vazgeçirmek adına önemli bir adım atıyor. LED ampuller üzerinde yeni bir teknoloji deneyen şirket, yeni ampullerinde daha az LED kullanarak onları ebatça küçültmeye ve daha fazla ışık vermeyi başardı.
Yeni LED ampullerin fiyatlarını da 8 dolara kadar indiren şirket, 60 watt'lık ampulleri kullanıcılarına sunuyor. Ancak isteğe göre kullanıcı 40 watt'lık ampul modellerini de tercih edebiliyor.
NEDEN LED AMPUL?
LED ampullerin standart ampullere kıyasla pek çok olumlu özelliği var.
LED lambalarının doğrusal akışı, aydınlatılan alana doğrudan ışık alınmasını sağlayarak, tek tip aydınlatmayı büyük ölçüde arttırır ve ışık kaynakları arasında aydınlatılamayan karanlık alanları azaltır. Sonuç olarak, yayılan ışık optimum şekilde kullanılır ve enerji tüketimi ve ışık kirliliği azaltılır.
Yüksek güçlü LED ışık kaynakları son derece verimlidir; konvansiyonel akkor ampuller ve sodyum (ve cıva) lambalarına kıyasla %50 ila 80, enerji tasarruflu lambalara kıyasla %10 ila 20 daha fazla tasarruf sağlar.
Uzun kullanım ömürlerine bağlı olarak, LED lambalar sürekli hizmet kesintisinin önlenmesine, hasar ve değiştirme gerekliliğinin ortadan kalkmasına yardımcı olur ve bakımla ilgili olarak olağanüstü tasarruf sağlar.
LED lambalar 50.000 saatten uzun kullanım ömrüne sahiptir, bu da günde ortalama 8 saat kullanılan bir lambanın kullanım ömrünün 17 yıl olması demektir.
LED lambalar sıcaklıktaki büyük değişiklikler ve titreşime karşı daha dayanıklıdır, bu da kullanımda kesinti olmamasını sağlar.
Yüksek odaklı LED optik sistemi, dış mekan veya açık alanlar için eşit parlaklık sağlayan düzenli huzme modeli sağlar. Göz kamaştırıcı flaş etkileri de üretmezler.
Floresan lambalar veya sodyum lambaların aksine, LED lambalar hemen devreye girer ve -30 ºC’ye varan düşük sıcaklıklarda bile en iyi parlaklık ve renk seviyesine ulaşması için bir çalıştırma süresine ihtiyaç duymazlar.