Mart ayında Abu Dabi’den yapılan tarihi kalkışla başlayan, Solar Impulse 2 adlı güneş enerjili uçakla dünya turu projesinin en uzun mesafeli ve en zor uçuşuna start verilmişti.
Bertrand Piccard’la sırayla kullandığı Solar Impulse 2 adlı uçakta kaptan koltuğuna oturan İsviçreli eski savaş pilotu Andre Borschberg, Çin’nin Nanjing kentinden önceki gece kalktı.
Tek damla fosil yakıt kullanmayan Solar Impulse 2, hiç durmadan, ABD’nin Hawaii Adası’na uçmaya çalışacaktı. Aradaki mesafe ise, tam 8 bin 175 kilometre.
'BİZLER GÖZÜ KARA İNSANLAR DEĞİLİZ'
Fakat Solar Impulse 2, kötü hava şartlarından ötürü Japonya'nın Nagoya kentine inmek zorunda kaldı.
Borschberg, altı gün sürmesi planlanan uçuşun 36'ncı saatindeydi.
Uçuşu Monaco'daki kontrol kulesinde izleyen Bertrand Piccard, "Bizler gözü kara insanlar değil, kâşifiz. Güvenliği tüm önceliklerimizin önüne koymak zorundayız. Hava dışında her şey uçaktan memnun. Nagoya'ya iniyoruz ve hava şartlarının düzelmesini bekliyoruz" dedi.
Çin'den Hawaii Adası'na gerçekleştirilecek uçuş, dünya turunun hem en uzun hem en tehlikeli etabıydı. Borschberg, bu sürenin büyük bölümünü uyanık geçirmek zorundaydı. Pilot, uçuş boyunca bir defada en fazla 20 dakika uyuyabilecekti. Solar Impulse 2 pilotları, şimdiye kadar uçuşlarını çeşitli noktalarda mola vererek sürdürdü.
Güneş enerjisinin hava ulaşımında kullanılabileceğini göstermek için yapılan Solar Impulse 2, Umman, Hindistan, Myanmar ve son olarak Çin’e indi. Solar Impulse 2, okyanusta ideal hava koşullarının oluşmaması nedeniyle bir aydan uzun bir süredir Çin’in doğu kıyısında bekliyordu. Uçağın ilerleyebilmesi için rüzgâra ve kanatlarındaki pillerin güneş enerjisiyle dolmasına ihtiyacı var.