Siber saldırıların birkaç maddeye ayrılabileceğini ifade eden Yalçın, ‘’Bunlardan birisi 14 Aralık’ta olan, Ddos adını verdiğimiz ve dağınık servis sağlayıcı kaynaklı saldırı tipi. Bunun haricinde Olta tipi saldırıdan söz etmek mümkün. Bu saldırı tipinde kullanıcılara e-posta göndererek, cevap olarak kullanıcı adı ve parolası alınarak bazı yöntemler yapılıyor. Daha çok bankacılık sektörüne, kurumsal alanlara karşı yapılıyor. Zaten kamuoyuna ismini duyurması da Başbakanlık ve meclis serverlarına yapılan ataklarla oldu’’ diye konuştu.
Bu atakları giderebilme adına iyi IT elemanları yetiştirmek gerektiğinin altını çizen Yalçın, ‘’Siber ataklarla ilgili önlemler alınabilir. Meslea, farklı yerlerden lisanslı ürünler alınabilir. Ama bence en iyi çözüm milli çözüm olacaktır. Türkiye’de üretilen firewall ve yazılımların olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü dışarıdan alınan firewall, yazılım veya çözümlerde, veri tabanları arasında kamuoyunda geçen arka plan denilen yazılım açığı bulunabiliyor. Kendimiz bu firewall ve yazılımları üretebilirsek, bu siber saldırıları ileride daha rahat bir şekilde atlatabileceğimize inanıyorum’’ diyerek sözlerini sürdürdü.
‘’EĞİTİMLER TEORİDE KALMAMALI’’
Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda IT elemanlarının alaylı kişilerden oluştuğunu dile getiren Plato Meslek Yüksekokulu İnternet ve Ağ Teknolojileri Program Başkanı Erdal Can Yalçın, ‘’Şu anda ise öğrenciler, üniversite sayısının da artmasıyla lisans ve yüksek lisans düzeyinde eğitimler alarak ilerleyebiliyorlar. Ancak bu alandaki en büyük eksikliklerden biri de eğitimlerin teoride kalması. Tam anlamıyla başarıyı sağlamak için pratik ve uygulamalı eğitimlere de geçilmesi gerekiyor. Ön lisans ve lisans eğitimlerinde pratik uygulamaları artarsa, bunun yanında öğrenciler sektörde ve kurumsal firmalarda da çalışırlarsa profesyonel IT elemanlarının yetişeceğine inanıyorum’’ ifadelerinde bulundu.