Kamu kurum ve kuruluşları Merkez teşkilatlarının büyük bölümünde servis hizmeti verildiği, ancak, taşra teşkilatlarında personele servis hizmetinin yok denecek kadar az olduğu belirtildi.
Türk Büro-Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı Adnan Menderes Özer, özellikle metropol illerde servisi olmayan kurumlarda personelin otobüs dolmuş gibi toplu taşıma araçlarını kullanarak işe gittiğini belirterek “Trafik yoğunluğu ve nüfus kalabalığı sebebiyle mesai saatinden en az bir saat evvel evlerinden çıkmak zorunda kalmakta, toplu taşıma araçlarının doluluğu sebebiyle çoğu zaman araçlara binememekte, binse bile çok zor şartlarda mesailerine yetişmektedirler. Güne başlar başlamaz yaşanan bu olumsuzluklar, personelin moral motivasyonunu düşürmekte, bu da gün içerisinde çalışmalarına olumsuz şekilde yansımaktadır” dedi.
SERVİS İMKANI YOKSA ULAŞIM ÜCRETİ ÖDENMELİDİR
Kamuda çalışan işçilere kurumunda servis imkânı sağlanamıyorsa, ulaşım ücreti verildiğini anlatan Özer, şöyle konuştu: “Ancak, kamuda çalışan memurlar servis imkânı yoksa ulaşım ücreti alamamaktadır. Bu durum, Anayasa’nın 10. Maddesinde ifade edilen Kanun Önünde Eşitlik, 49. Maddesinde düzenlenen Çalışma Hakkı ve Ödevi, 55. Maddesindeki Ücrette Adaletin Sağlanması ve 128. Maddesindeki Kamu Hizmeti Görevlileriyle İlgili Hükümler ilkesine aykırıdır. Bu adaletsizliği Türk Büro-Sen olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Servis imkânı sağlanamayan kamu kurumlarında, memurlara da kamu işçilerinde olduğu gibi ulaşım ücreti ödenmelidir. Ülkemizde 2014 yılı Haziran ayı ilk altı aylık enflasyon yüzde 5,7, Kasım ayında yüzde 9,2 olarak gerçekleşmiş, böylece Temmuz ayından itibaren memurlar enflasyon altında ücrete mahkûm edilmişlerdir.”
Özer, kamuda çalışanlar arasında yapılan işçi-memur servis hizmeti ayrımcılığının ortadan kaldırılarak, her çalışanın bu hizmetten yararlandırılmasını, yararlanmayanlara ise ücretlerinin ödenmesini yıllardan beri, toplu pazarlık masalarında talep ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Kurum İdari Kurullarında bu taleplerimizi gündeme getirdik. Hizmet kolumuza bağlı tüm kurumlarla yazışma ve görüşmeler yaparak, adaletsizliğin giderilmesini istedik. Gelinen noktada, bu talebimize gerek duyarsız kalınması, gerek kurumların meseleye sahip çıkmaması üzerine, bu defa da konuyu TBMM’ye taşımaya karar verdik. 12 Kasım 2014 tarihinde başlattığımız dilekçe kampanyamız bugün sona ermiştir. Çalışanlarımızın imzaladığı dilekçeleri TBMM Dilekçe Komisyonu’na göndererek, servis talebimizi ve servis hizmeti sunulmayan kurumlarda ise servis ücretinin ödenmesini bir kere de Meclis’e sunacağız. Umut ederiz ki, sosyal devlet olmanın gereği olan servis hizmeti sunulması veya sunulamayan yerlerde ücretin ödenmesi konusunda, TBMM Dilekçe Komisyonu, öncelikli görüşülecek konular arasında talebimizi değerlendirerek, hükümete gereğinin yapılması için girişimlerde bulunacaktır. Türk Büro-Sen olarak, TBMM nezdinde konunun takipçisi olacağız.”